Mahalle sakinleri metruk ev sorununa isyan etti: Sesimizi duyan yok!
Büyük Cami Mahallesi sakinleri, metruk evlerden kaynaklanan problemler sebebiyle isyan ediyor. Madde bağımlısından, hırsızına ve sapıklara kadar çeşit çeşit dertle uğraşan mahalleli, şehrin göbeğinde olan Keşan’ın en eski mahallesi için “Kunduracılar Caddesi yapıldı, güzel ama bir alt sokağına lütfen bir bakılsın artık.!” dedi.
Büyük Cami Mahallesi’ndeki metruk ev sorunu aslında yeni bir problem değil, mahalleli yıllardır bu dertle boğuşuyor. Ancak zaman geçtikçe bu evlere giren kötü niyetli kişiler sebebiyle daha da derinleşiyor.
Kimi ararsanız var!
Metruk evleri mesken tutan madde bağımlıları, fuhuş pazarlıkçıları, hırsızlar, defineciler ve sapıklar mahalleliye güpegündüz dehşeti yaşatıyor. Kadınların gün içinde yalnız geçmeye çekindikleri sokaklarda, mahalleli çöp atmaya dahi korkarken; ev sahipleri, caddeye bakan camlarına kalın perdeler çekerek en azından evlerinin içinde güvende kalmaya çalışıyor; ama o da olmuyor. Bu kez de gün boyu kendilerini gözleyen hırsızlar, onların ikametlerinden ayrılmalarını fırsat bilerek, ne varsa çalıp ‘kendi evlerine’ kaçıyorlar.
Hazine ararken duvarı yıktılar!
Mahallede yaşananlar bunlarla da kalmıyor, hırsız ve madde bağımlılarının yanında, defineciler de kullanılmayan evlerde cirit atıyor. Girdikleri her evin duvarlarında hazine bulma umuduyla delikler açan haydutlar, bazı evlerin duvarının tamamen yıkılmasına dahi sebep oldular. Durumdan bıkan mahalleli ise, sahiplerinin artık yaşamadığı evlerin kapılarını ellerine geçirdikleri çalı çırpılarla çaresizce kapatmaya çalışsalar da yine de engel olamayıp, artık buna bir çözüm istiyor.
Mahalleli bir araya geldi
Konuyla ilgili olarak Büyük Cami Mahallesi Muhtarı Nedret Özkan öncülüğünde bir araya gelen mahalleli, şehrin göbeğinde tüm bu yaşananlara artık biz çözüm bulma umuduyla isyanlarını şu ifadelerle dile getirdi:
Can güvenliğimiz yok
“Saat 18.00’den sonra en az 10-15 kişi giriyor buraya, giren çıkan belli değil. Ne içtikleri, içeride ne yaptıkları kesinlikle belli değil. Malımızı geçtik, can güvenliğimiz yok bizim burada. Evin tam karşısında çalışıyorum, o saatten sonra durmaya korkuyorum artık.”
“Yoldan geçmeye korkuyoruz”
“Bayan komşularımız var, onların kız çocukları var buradan gelip gitmeye hep birlikte korkuyoruz. 15 yaşında çocuklarımız var, yoldan geçmeye korkuyorlar, kendi gitmeye korkuyor. Çocuklarımız arkadaşlarına dahi gidemiyor artık.”
Hiçbir şey yapılamayınca mesken tuttular
“Mahallenin farklı noktalarında ada aynı bu şekilde bir başka ev daha var. Sabahın 6’sında içinden sapık çıktı anadan doğma.
Tarihi eser diyorlar; ama bakım yok. İçinde oturan yok. En yıkılıyor, ne de yaptırılabiliyor. Biz bir şekilde kapısını kapatın diyoruz, kapatmıyorlar. Camlar, pencereler çalıntı. Örün diyoruz, örmüyorlar. Giren çıkanı önleyin diyoruz, hiçbir şey yapamayız diyorlar. Gitmediğimiz yer, çalmadığımız kapı kalmadı. En son da Edirne’den geldiler. Tarihi eser olduğu için hiçbir şeyin yapılamayacağını söylediler.
Polis, neredeyse her gün geliyor, yakalıyor ve gidiyor. Sonra yine dışarı çıkıp geri geliyorlar. Mesken edindiler burayı.”
“Evde kalın perdelerle oturuyorum”
“Parmaklıkları çekip alıyorlar. Birini gördüğümüz zaman sesleniyoruz, ama hiç oralı bile olmuyorlar. Evimde artık kalın perdelerle oturuyorum, çünkü burayla karşılıklı evim. Oğluma yalvarıyorum perdeleri açmasın diye. Kapılarımız hep kilitli. Panik atak oldum, psikolojim bozuldu. Mahalleye yeni bir kiracı geldi, ödü patlıyor. ‘Keşan merkezine bir adım olmasına rağmen nasıl bir yere geldim ben?’ diye pişman oluyor.
Alt katımda bir bayan yalnız yaşıyor, bahçesinde gelip geçen cirit atıyor. Kadın çarşıya çıktı, televizyonunu süpürgesini götürdüler. Hırsızlara ‘burası benim evim gidin’ diyor, ‘hayır, senin değil bizim’ diye karşılık veriyorlar.”
Evleri gözlüyorlar
“Tinercilerden kurtaramıyoruz kendimizi. Metruk evin bahçesine girip evimizi gözlüyorlar. İçeri girip deterjanlarımı dahi çaldılar. Gözlemeye diye girdikleri evin duvarlarını kazıp define arıyorlar; evin duvarları yıkıldı en sonunda. Evi de kimse gelip yıkmıyor bir türlü.”
Yıkılma tehlikesi olan duvarlar var
“Yıkılan evler var mahallenin üzerinde. Ev yıkıldı; ama duvarları hala ayakta. Birininin üzerine düşecek diye çok korkuyoruz. Altında çocuklarımız oynuyor, çevreden insanlar geçiyor. 15 ton bir duvar, yıkılsa altında kalacaklar.”
Sesimizi duyan yok!
“En kötü ihtimal yangın çıkacak, ondan sonra da her yer yanacak. O zaman mı tedbir alacaklar? Ama sesimizi duyan yok maalesef. Can güvenliğimiz yok ve tedirginiz. Evimin önündeki çöpe dahi gidemiyorum. Bu durum, bu mahalleye reva değil. Artık isyandayız! Bunu asla hak etmiyoruz. Kunduracılar Caddesi yapıldı, güzel, ama bir alt sokağına lütfen bir bakılsın artık.!”