Başkan Yardımcıları Balcı ve Uslu: “Suçlamaları kabul etmiyoruz”
Keşan Belediye Başkan Yardımcıları Yakup Balcı ve Nuran Uslu Keşan Belediye Meclisi’nin CHP’li Üyesi Aladdin Öztürk tarafından sendikadan istifaya zorlama konulu soru önergesini cevaplandırdı. Sendika yetkilileri ile ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında Yakup Balcı, “Siyasetinizi personelimiz üzerinden yapmayın” derken, Nuran Uslu ise, “Bizi çalışanlarımızla karşı karşıya mı getirmeye çalışıyor?” dedi.
Saat 15.00 sıralarında Keşan Belediyesi Encümen Salonu’nda gerçekleştirilen açıklamaya; Tüm Bel-Sen Edirne Şube Başkanı Bedri Kara, DİSK Genel-İŞ Sendikası Keşan Belediyesi Kadrolu İşyeri Baş Temsilcisi Kamil Tunca ve DİSK Genel-İŞ Sendikası Keşan Belediyesi Personel Ltd. Şti. İşyeri Baş Temsilcisi İbrahim Özçakır da katıldı.
“Suçlamaları kabul etmiyoruz”
Açıklamada ilk olarak söz alan Balcı, verilen soru önergesi ile Keşan Belediyesi ile sendika arasında sorun olduğu anlamı çıkarıldığını belirterek, “Önergede ‘Görüşmeler esnasında sendika temsilcilerine başkan yardımcıları tarafından mevcut sendikada istifa etmeleri, aksi halde sözleşmenin imzalanamayacağı ve üye kaybına uğrayacakları tehtidi yapıldı’ diyor. Bunu soruyor. Bu işin muhatapları olarak kendimizi anlatmak istiyoruz. Sendika görüşmelerimizin hiçbiri hakem kuruluna gitmedi. Kavga gürültü hiçbir şey olmadı. Personel şirketimizde olan, maaş dengesi açısından büyük farkların bulunduğu çalışanlarımıza hem maaş iyileştirmesi yaptık hem de o farkı kapattık. Kadrolu işçilerimiz ile ilgili de 1 tane sıkıntı çıkmadı. Bize atılan suçlamaları Nuran Başkanımız ile kabul etmiyoruz.” dedi.
“Personelimiz ile bir aileyiz”
Daha sonra söz alan Uslu, 15 yıl boyunca belediye başkanlığı yaptığının altını çizerek, şunları söyledi: “Bu soru önergesini veren Meclis Üyesi Aladdin Öztürk ile çok sözleşme imzaladım. Kendi siyasi görüşünde olan, çalışanlara ‘Asgari ücretin altına çalışan çalışır, çalışmayan çeker gider.’ diyen belediye başkanı arkadaşları duyurmadılar. Hangi işçime baskı yapmışım? Çalışanlarımız ile 5 defa sözleşme imzaladık, en iyi ücreti verdik. Personelimiz ile bir aileyiz. Çalışanlarımızın huzuru olursa verimli olurlar. Başkanımız Mustafa Helvacıoğlu’na kesinlikle sendika değiştirilememesi konusunda baskı yapılmaması yönünde sürekli uyarıda bulunmuştur. Böyle bir şey var ise isimleri açıklasın kimse zan altında kalmasın. Sayın Özrütk, İBB’de Hak İş’e bağlı 2 bin 500 işçi, Ankara’da, Antalya’daki işçiler sendika değiştirirken, Keşan Belediyesi’ndeki işçiler neden sendika değiştirmiyor diye kafamızı mı karıştırmaya çalışıyor? Bizi çalışanlarımızla karşı karşıya mı getirmeye çalışıyor? Geçmiş dönemdeki haklarını dahi ödedik.”
“Toplu sözleşme yapacağımız dönemde böyle bir şeyin olması bizi üzdü”
Nuran Uslu’nun ardından konuşan Bedri Kara, “Memur sendikası temsilcileri olarak bu konuda kimseden talebimiz olmadı. Zaten baskı görmüş olsak kendimiz tepkimizi gösteririz. Uyum içerisinde çalışıyoruz. Bazı görüş ayrılıkları olacak ve bu işin doğasında var. Çok güzel 2 adet toplu sözleşme yaptık. Toplu sözleşme yapacağımız dönemde böyle bir şeyin olması bizi üzdü. Yine en güzel şekilde toplu sözleşme yapacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.
“Yönetimden sendikal bir değişiklik yapılması ile ilgili talep dahi duymadık”
Kamil Tunca ise konuyla ilgili olarak şu açıklamada bulundu: “Keşan Belediyesi’nde 19 yıldır görev yapıyorum. 2 yıl önce Genel İş Sendikası ve Keşan Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi imzaladık ve halen devam ediyoruz. Bu sözleşmede doğan bütün haklarımızı zamanında almaktayız. Hiçbir sıkıntımız yok. Yönetimden sendikal bir değişiklik yapılması ile ilgili talep dahi duymadık. Hiçbir arkadaşımız baskı altına girmedi.”
“Bu dönemde sendika değiştirme gibi baskı altında kalmadık”
Özçıkar ise, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Şu an Mustafa Başkanımız ile 3 sözleşme imzaladık. Açıkçası çok ciddi anlamda gelir adaletsizliği vardı. Bunlar ortadan kalktı. Çok güzel toplu sözleşmeler imzaladık. Bu dönemde sendika değiştirme gibi baskı altında kalmadık.”
Sendika temsilcilerinin konuşmasının ardından yeniden söz alan Yakup Balcı, “Bizi bize bırakın. Hem sendika temsilcisi hem de personelimiz ile Keşan Belediyesi’nde çok güzel işler yapmaya devam edeceğiz. Ortalık karıştırmak için görüşme zamanlarında tarafların izni alınmadan veya muhatap alınmadan duyumlarla mı bu soru önergelerini veriyorlar? 8 ay maaş alamayan işçiler bugün maaşlarını 1 gün önceden alıyor. Siyasetinizi personelimiz üzerinden yapmayın. Lütfen meydanlarda ve partilerde yapın.”
Nuran Uslu ise tek dertlerinin personelin huzurunu sağlamak ve vatandaşa verdikleri sözleri tutmak olduğunu söyledi.
Aladdin Öztürk’ün verdiği soru önergesi şu şekilde:
“Bir ülkede demokrasinin varlığından söz edilebilmesinin koşullarındanm biri, çalışma yaşamında her kesimin haklarını ve örgüğtlenme imkanlarını koruyan düzenlemelerin uluslararası kriterlerle uyumlu olmasıdır.Ülkemizde çalışanların sendikaya üye olma hakkı türlü gerekçeler ve baskı iklimi nedeniyle çeşitli bahanelerle engellenmek istenmektedir.Ancak vurgulamak gerekir ki; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 51. Maddesi açıktır.”Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten sebestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz” Bu çerçevede, tüm çalışanların özgür iradeleri ile istedikleri sendikaya üye olabilecekleri bir ortamın yaratılması acildir ve gereklidir. Aksi bir tasarruf Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Öte yandan sendikal tercihlere müdahale Türk Ceza Yasası’nın 118.maddesiyle de suç sayılmış, buna müdahale etmek 2 yıla kadar hapis cezası, sendikanın faaliyetlerine müdahale de 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmayı öngörmüştür.
Bu kapsamda;
Sorular;
1. Uzun yıllardır Keşan Belediyesi ile örgütlü Sendika arasında Toplu İş Sözleşmesi imzalanmış ve hiçbir sorun yaşanmamışken, bu dönem toplu iş sözleşmesi neden 120 gün sonra gecikmeli imzalanmıştır.
2. Bu görüşmeler esnasında sendika yetkililerine başkan yardımcıları tarafından mevcut sendikadan istifa etmeleri, aksi halde sözleşmenin imzalanmayacağı ve üyelerinin kayba uğrayacağı tehdidi yapıldı mı?
3. Bugün neden memurlar üzerinde sendika üyeliklerinin seçimi konusunda bir baskı kurulmaya çalışılmaktadır.
4. Çalışanların Anayasadan kaynaklanan en temel haklarından birinin engellenmesi yönünde ortaya çıkan ve suç oluşturan bu baskıcı tavır sizden mi kaynaklanmaktadır?
5. Değilse; sizin bu baskıları ortadan kaldırma yönünde bir çabanız bulunmakta mıdır? Bulunmaktaysa, bu çabanın kapsamı nedir?”
Bir Yorum