
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya:
– “Türkiye’de 1923-2016 yıllarındaki afetleri inceleyen bir araştırma var. Bu süreçte meydana gelen afetlerde yaşanan can kayıplarının yüzde 93’ü deprem kökenli. Böyle olunca herkesin depremle ilgili konuların bir ucundan tutarak kaldırması gerekli”
Yer bilimci Prof. Dr. Yücel Yılmaz:
– “Kuzey Anadolu Fay Hattı’ndan boşalan kuvvet Marmara Denizi’nin açıklarında birikiyor. İstanbul çevresini etkileyecek çok büyük bir deprem olacak, İstanbul’u bunu hazırlamak lazım”
Prof. Dr. Kaya:
– “Üniversite olarak özellikle Saros Körfezi’ne yakın ilçelerimiz Keşan ve Enez ile ilgili projeler yapmaya çalışıyoruz.”
Edirne’de, Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Her Yönüyle Deprem Sempozyumu” başladı.

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, Balkan Kongre Merkezi’ndeki sempozyumun açılışında, depremin, sadece yer bilimcileri değil toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir konu olduğunu söyledi.
Sempozyumda depremin her yönüyle ele alınacağını belirten Kaya, “Arama kurtarmadan ilk yardıma, lojistikten hukuka, yapı denetimden risk yönetimine kadar sempozyumda farklı konuları ele alacağız.” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin tüm Türkiye’yi acıya boğduğunu ifade eden Kaya, deprem öncesi ve sonrasında alınacak pek çok önlem olduğunu vurguladı.

“Özellikle Saros Körfezi’ne yakın ilçelerimiz Keşan ve Enez ile ilgili projeler yapmaya çalışıyoruz”
Kaya, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Türkiye’de 1923-2016 yıllarındaki afetleri inceleyen bir araştırma var. Bu süreçte meydana gelen afetlerde yaşanan can kayıplarının yüzde 93’ü deprem kökenli. Böyle olunca herkesin depremle ilgili konuların bir ucundan tutarak kaldırması gerekli. Depremde ayakta kalabilen mühendislik yapıları inşa etmemiz gerekli. Sadece konutlar değil barajlar, yollar, kamu kurumları ve tüm yapıları güvenli inşa etmemiz gerekli. Bu kapsamda biz de üniversite olarak özellikle Saros Körfezi’ne yakın ilçelerimiz Keşan ve Enez ile ilgili projeler yapmaya çalışıyoruz.”
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ise depremin multidisipliner bir konu olduğunu söyledi.
Sempozyumun deprem farkındalığı açısından önem arz ettiğini belirten Tabakoğlu, “Beklenen bir Marmara Depremi var. Bundan önce tüm bilimsel hazırlıklar yapılmalı. Bu sempozyumda da depremle ilgili tüm konular ele alınacak.” dedi.
Açılış programına, Vali Yardımcısı Ercan Çiçek, AFAD Risk Belirleme ve Önlem Dairesi Başkanı Gökhan Yılmaz, Batı Trakya Türklerinin merhum lideri Dr. Sadık Ahmet’in eşi ve Dostluk Eşitlik Barış Partisi Onursal Başkanı Işık Ahmet, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“İstanbul çevresini etkileyecek çok büyük bir deprem olacak”
Yer bilimci emekli akademisyen Prof. Dr. Yücel Yılmaz, Kuzey Anadolu Fay Hattı’ndan boşalan kuvvetin Marmara Denizi’nin açıklarında biriktiğini, bunun İstanbul ve çevresinde depreme neden olacağını söyledi.

Prof. Dr. Yılmaz, Trakya Üniversitesinin ev sahipliğinde Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Her Yönüyle Deprem” sempozyumunda “Anadolu’da depremler neden oluyor? Edirne’de deprem olur mu?” başlıklı sunum yaptı.
Türkiye’nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Yeryüzü üzerinde depremler belirli kuşaklar boyunca yoğunlaşmış. Bizim ülkemiz de Alp-Himalaya kuşağında son derece etkin depremlerin olduğu bir yerde.” dedi.
Yılmaz, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın dünyanın en büyük faylarından biri olduğuna ve Türkiye’de depremler ürettiğine dikkati çekti.
En çok merak edilen konulardan birinin “İstanbul ve çevresinde beklenen deprem” oluğunu dile getiren Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Fayın geçtiği düzlemin vadilerde yırtık oluşturduğunu görebilirsiniz. Kollarından birisi İzmit Körfezi’ne, diğeri de Gemlik Körfezi’ne gidiyor. İkisi de Marmara Denizi’nin suları altına gidiyor. Marmara Denizi’nin altına giden fay beklendiği gibi bir İstanbul depremi oluşturacak mı? En çok merak edilen soru bu. 1939’da Erzincan’da deprem oldu, orada enerji boşaldı. Kuvvet o fay boyunca göç etmeye başladı. Bir süre sonra ilerisi kırıldı. Ondan sonra göç ede ede en son Adapazarı çevresindeki iki büyük depremle Marmara’nın önüne kadar geldi.”

Yılmaz, İstanbul çevresindeki sismik oluşumlara bakıldığında geçmişte bölgede büyük depremlerin görüldüğüne işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarihsel depremler diyor ki ‘Bakın ben burada çok büyük iki deprem zaten yaptım’. Bir tanesi 1530’larda padişahı Edirne’ye göç ettiren büyük deprem. Diğeri de 1760’lardaki deprem, ikisi de çok büyük. Dolayısıyla 200 yılda bir 7’nin üstünde, 100 yılda bir 6’nın üstünde. İstanbul arşivinden o depremler neler yapmış, nokta bazında biliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı’ndan boşalan kuvvet Marmara Denizi’nin açıklarında birikiyor. İstanbul çevresini etkileyecek çok büyük bir deprem olacak, İstanbul’u buna hazırlamak lazım.”
Yılmaz, Doğu Anadolu Fay Hattı’nda da kuzey ve güney yönlü sıkışmalardan kaynaklı kırılmalar ve çok sayıda deprem yaşandığını anlattı.
Türkiye’nin güneyinde deprem beklediğini aktaran Yılmaz, Edirne ve çevresinde ise riskin düşük olduğunu ancak çevresindeki depremlerin kenti etkileyebileceğini ifade etti.
Sempozyum yarın sona erecek.