KEDAK ekibi enkaz altından 15 yaşındaki İkbal’i kurtarmıştı.. O anları anlattılar!

Kahramanmaraş merkezli ülkeyi yasa boğan depremlerde görev alan Keşan Arama Kurtarma Derneği (KEDAK) üyeleri 15 yaşındaki İkbal Çil’i enkazdan çıkarmanın mutluluğunu yaşıyor. 5 gün boyunca enkaz altında yaşamayı başaran İkbal’in kurtuluş hikayesini KEDAK lideri Gökhan Yumuşak anlattı.

“Hazırlıklıydık. Çok düzenli ve profesyonel olarak yaklaştık”
Depremin yaşanmasının ardından KEDAK olarak hazırlıklara başladıklarını sonrasında Keşan Kaymakamlığı ve Edirne Valiliği ile irtibat halinde olduklarını ifade eden Yumuşak, Bilge Çağrı Günay, Kadir Osman Dinç, Hüseyin Melih Andaç, Serkan Perem, Şahin İmalı, Sıla Kale ve Cüneyt Halil’den oluşan 8 kişilik ekiple birlikte Edirne’de EDAK ile buluşup Elbistan’a doğru yola çıktıklarını ardından da Kahramanmaraş’a intikal ettiklerini söyledi.
Kahramanmaraş’ta bir apartman enkazında arama-kurtarma faaliyetlerini yürüttüklerini söyleyen Yumuşak, “KEDAK olarak daha önceden adlığımız eğitimler ve yaptığımız tatbikatlar sonucunda enkaza vardığımızda gayet soğukkanlıydık. Enkazda kullanılan malzemelerinden tutun, enkaz üzerinde nasıl yürüneceğine dair bilgimiz vardı. Çok düzenli ve profesyonel olarak yaklaştık.” derken, depremin 5 gün boyunca enkaz altında hayatta kalmayı başaran 15 yaşındaki depremzede İkbal Çil’e ulaşma hikayesini “İlk olarak 2 küçük kızımızın cansız bedenlerine ulaştık. Sonrasında bu sayı maalesef artmaya başladı. Cuma akşamı ise akşam saatlerinde ise küçük bir sese ulaştık. Çalışmalar neticesinde 114 saat sonra EDAK ile birlikte 15 yaşındaki İkbal kızımıza ulaştık. 6 cenazeden sonra bir canlıya ulaşmak çok sevindiriciydi.” sözleriyle anlattı.

“Aralıktan da kızımız ‘Buradayım’ diye seslendi”
Yumuşak, İkbal’in kurtarıldığı o anlar için şu ifadeleri kullandı: “Yakınlardan biri içeride telefon çaldığını söyledi ve polis bunu bize bildirdi. Sonrasında tekrar arama-dinleme yapmaya başladık. Seslendik. Oradaki İngiliz SARAID ekibi de enkazın belli noktalarına dinleme cihazları yerleştirerek dinleme yapmaya başladılar ve dinlediler. Beton yığını kazıntısına benzer iki kez ses alındı. Kepçe yardımı ile inşaat malzemelerini sıyırırken bir aralık meydana çıktı ve o aralıktan da kızımız ‘Buradayım’ diye seslendi. Sonrasında da sağlık ekipleri içeri girip müdahale ettiler ve sağ salim hastaneye sevk edildi. Bugün de hastaneden bize bir fotoğrafı geldi. Durumu gayet iyi.. “

“Şeridin arkasında bizi göz yaşlarıyla izleyen o kadar insan vardı ki..”
Felakete uğrayan şehirde sorumluluğun ve halkın kendilerinden beklentilerinin çok yüksek olduğunun farkında oldukları bilinciyle çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Yumuşak, “Bir kişiyi buluyorsunuz, başka bir kişi de ‘Benim yakınımı da bulun?’ diye geliyor. Bizim orada soğukkanlı olmamız, çok önemliydi. Diğer insanları motive etmeye çalışırken üzerimizde baskı da vardı. Kızımızı çıkarıp teslim ettiğimizde doğal olarak arkadaşlarımızla seviniyoruz; ama şeridin arkasında bizi göz yaşlarıyla izleyen o kadar insan vardı ki.. Biz de ikilemde kalıyorduk. Öğrendiğimize göre bölge halkı bizden ‘kırmızılar’ olarak bahsetmeye başlamışlar. Çalışmalarımızı tebrik etmişler. Bundan çok mutlu olduk.” derken, görevde oldukları süre boyunca kendilerine destek olan herkese teşekkür etti.
Nehir Gergin de ‘Büyük bir yara’ olarak nitelendirdiği depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.
KEDAK gibi gruplaya veya kurumlara daha fazla destek verilmesi gerektiğini dile getiren Gergin, bu oluşumlara kurum ve hayırseverlerin ekipman desteği vermesini istedi.