İstifasını veren Pekcan, veda etti
CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan, ilçe başkanlığı görevinden Milletvekilliği Aday Adaylığı için istifa etti. 3 yıllık başkanlık sürecinin sonunda, partililer ile aile olmak için çalışıp başardıklarını ifade eden Pekcan, Milletvekilliği Adaylığı öncesinde ön seçim vurgusu yaptı.
Bugün Keşan İlçe Başkanı olarak son kez canlı yayında konuştuğunu söyleyen Pekcan, açıklamasının bir adaylık açıklaması değil; istifa edişi ile ilgili bir bilgilendirme olduğunu da belirterek, “Seçim atmosferine girildiğinde parti içinde görevi bulunan arkadaşlarımızın aday adayı olabilmeleri için ayrılmaları gerekiyor.” dedi ve açıklamasına teşekkür ederek devam etti.
“Teşekkür ediyorum”
Parti kademelerinden, ailesine teşekkür eden Recep Pekcan, “Keşan ve ülke için bu zor günde, bu makamı yürütmek için bana yetki veren CHP üyelerine, bu süreçte beraber yürüdüğümüz delegelere, beraber çalışmaktan gurur duyduğum Beğendik Belediye Başkanımız Muhammet Başkanıma, il genel meclisi üyesi arkadaşlarıma, muhalefette bile nasıl görev yapacağını gösteren belediye meclisi üyelerime teşekkür ediyorum. Özel bir teşekkürü yönetim kurulu arkadaşlarım da hak ediyor. Siyaset ve yaşamda aktif rol aldığım dönemlerde; bazen geceler boyu beni bekleyen, bazen haddimi aşsam da beni tolare eden, ülkem ve partim için çalışırken arkamda dik duran eşim ve ‘yüreğin nereye götürüyorsa arkandayız’ diyen aileme teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Sözlerine, “3 sene boyunca elimden gelinin fazlasını yaptım, bunu görmek isteyenler görüyor; ama burada önemli olan nokta, benim kendimle barışık ve kendimden emin olmamdır.” diyerek devam eden Milletvekili Aday Adayı Recep Pekcan, “Bu 3 yıllık görev süresi, bizim için bir şeref madalyasıdır. Bu kadar zor bir dönemde Keşan’da 30 yıl sonra muhalefette kalmamıza rağmen; hak, hukuk ve adaletin olmadığı, tek adam tarafından yönetilen ülkede görev yama şansı verdikleri için teşekkür ediyorum.
Geçen süreçte elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım. Kalbini kırdığım, bilmeden yanlış söylediğim bir şey varsa, affınıza sığınıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Tercihimiz ön seçimdir”
Bundan sonra yaşanacak süreç ile ilgili açıklamalarla sözlerine devam eden Pekcan, “Dün itibariyle istifalarımızı verdik. Edirne’de İl Başkanımız ve ben ayrıldık. Bundan sonra istifalarımızın bir kabul süreci olacak ve bununla ilgili yazı gelecek. Sonrasında da yönetim kurulunda yapılacak bir toplantı ile yanında yürüyeceğimiz ilçe başkanımız seçilecek. Aday adaylık süreci ile ilgili olarak bir bilgimiz yok. Henüz seçim tarihi de belli değil.” derken, başkan seçildiği gün yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Yaklaşık 3 sene önce, o konuşmayı yaparken ve öncesinde bir söz söylemiştim. ‘Hiçbirinizin benim için bir önemi yok, çünkü kendimi de önemsemiyorum.” demiştim. Buradan varmamız gereken şudur: Önümüzdeki süreçte aday adayı olacak arkadaşlar çıkacaktır. Çok doğaldır ve her biri de çok değerlidir. Bu süreçte yöntemin ne olacağını bilemiyorum; ama tercihimiz ön seçimdir. Bunu yıllardır söylüyoruz; ama genel merkezin tavrı ve tarzını bilmiyoruz. Boynumuz kıldan incedir. Bu süreçte de aday adaylığı listesinde kim olursa olsun fark etmez. Varmamız gereken bir nokta var, o da bu ülkede tek adam rejiminin bitmesi ve 6’lı Masa’nın bu ülkeyi yönetmeye başlamasıdır. Süreç nasıl ilerlerse ilerlesin, yapmamız gereken şey elimizde bayrakları alarak, adaletin sağlanması ve hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için mücadele etmektir. Kişilerin önemi yoktur, en önemsiz kişi de benim, bu süreç nasıl ilerlerse ilerlesin, hep beraber yapmamız gereken şey hepimizin tavır alarak çalışmasıdır.” dedi.
“Aile olduk”
Sözlerinin sonunda, şimdiye kadar görevini yapmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getiren Pekcan şu sözleri kaydederek veda etti: “Bir şeyi doğru yaptık. ‘Bir aile’ dediğim kavram doğru oturdu. 3 senedir aldığımız hiçbir yönetim kurulu kararında şerh düşülmedi, oylama yapmadık. Hep beraber yürüdük ve aile olduğumuzu Keşanlılar’a göstermemiz çok önemliydi. Biz aynı şeyi ülkemiz için de yapmak istiyoruz. Tek istediğim bir kenarda oturmayın. Kim aday olursa olsun, yöntem ne olursa olsun, her birimiz elimize bayrağımızı alarak; aydınlık günler için hep beraber yürümeliyiz. Bakacağımız tek çizgi ve önder var, o da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun bu ülke için neleri feda ettiğine şöyle bir kenardan bakarsanız, bugün bizim bir şey yapmadığımızı göreceksiniz. Aydınlık günler bizim, buna inanıyorum. Yaşadığım veya yaşamaya devam edeceğim şehirlerde, ya kısa bir mola olacak, ya da sıradan bir üye olarak elimdeki bayrakla en önde, kim olursa olsun yürüyeceğim. Hakkınızı helal edin, umarım tekrar görüşürüz.”