Siyaset

Gazeteci Hamza Yasa’dan Milletvekili Aksal’a “Demirel” göndermesi

Edirne Olay Gazetesi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Hamza Yasa, 9 ocak 2021 Cumartesi akşamı kesanonline’ın organizesinde gerçekleştirilen ve Zoom aracılığı ile Facebook ve Youtube hesaplarından canlı yayınlanan “Online Buluşmalar”ın konuğu olan AK Parti Edirne Milletvekili ve TBMM KEFEK Başkanı Dr. Fatma Aksal‘ın, kendi köyü olan Türkmen’e gitmediği yönünde gelen eleştiri ve sitemleri değerlendirerek, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile bir anısı ve söylediği bir söz üzerinden gönderme yaptı.

Yaklaşık 2 buçuk saat süren programın formatı gereği yerel basın temsilcilerinin sorularını yanıtlayan ve zaman zaman da sosyal medya ile Whatsapp üzerinden gelen sorulara cevap veren Aksal‘ın, Keşanlı gazetecilerin sorularına uzun uzun ve de ‘kendince haklı’ cevaplar verdiğini kaydeden Yasa, şunları söyledi:

Sabırla sonuna kadar izlediğim söyleşinin sonlarına doğru, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal kendi köyü ile ilgili sorulan soruya, seçimlerden sonra kendi köyüne neredeyse fırsat bulup hiç gidememiş olduğunu ‘ikrar’ etmesi ile birlikte, aklıma gelen bir anımla beraber, dinlediklerimin hepsini bir anda unuttum!

Bu kadar çok konuşup hiç bir şey anlatmamak diye buna denir’ dedirten anımı anlatayım!

Yıl yanlış hatırlamıyorsam 1985…
Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in tutukluluk hali sona ermiş ve Tuzla’daki yazlığına yerleşmişti.
İpsala’dan, bu gün rahmetle ve özlemle andığım Latif Uysal, Küçük Osman Seren, Yılmaz Ağmil, ben ve şu an aklıma gelmeyen bir kişi daha, burnumuzun dibindeyken yasaklar nedeniyle ziyaret edemediğimiz Demirel’in elini öpmeye gittik.
Biz gittiğimizde içeride Kocaeli’den  bir heyet vardı.
Rahmetli ‘Baba’nın işareti ile salonun bir kenarına oturduk.
Demirel, misafirlerine ismini, ne iş yaptığını ve nereli olduğunu soruyor…
Sıra giyiminden ve tavırlarından önemli bir görevi olduğu anlaşılan birine geldi…
Demirel; ‘Sen nerelisin bakayım, ne iş yaparsın?’ dedi.
– ‘Efendim ben Kocaeli SSK Bölge müdür …..  Afyon’un …….. Köyündenim’ dedi.
Demirel, kaşlarını hafifçe çattı ve biraz sert bir ses tonuyla; ‘Sen ne zamandır köyüne gitmiyorsun bakayım?’ diye sordu.
Bu tavır ve soru üzerine o beyefendi yutkundu ve belli belirsiz bir şeyler mırıldandı.
Demirel; ‘Köyün belde olalı kaç sene olmuş sen hala ……. köyündenim diyorsun! Sen şimdi bizim beldenin girişine yaptığımız çeşmeden de su içmemişsindir! Buradan dönünce hemen beldene gidiyorsun, önce akrabaların sonra da (birkaç isim saydı) hepsiyle görüşüp benim selamımı söylüyorsun. Beldenin ihtiyaçlarını, gençlerin dertlerini öğreniyorsun. Eşini dostunu arayıp sorunları çözmeye çalışıyorsun. Bundan sonraki gelişinde bunları sana sorarım, tamamı?’ dedikten sonra… 
O gün bu gün aklımdan hiç çıkmayan şu sözü söyledi:

Kendi köyüne gitmeyen, kendi köylüsünün dertlerini dinlemeyen birinin kimseye faydası olmaz!

Orada bulunan herkes gibi bende sözün bittiği yerdeydik.
Siyasetçi, bürokrat köyüne köylüsüne gitmezse, onlarla dertleşmezse varın siz düşünün gerisini..”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu