Gaytancıoğlu deprem riskli bölgeler için konuştu: “Rantsal değil, kentsel dönüşüm”
Kahramanmaraş’ta yaşanan ve ülkeyi yasa boğan depremlerin ardından halk, evlerinin sağlamlığını sorgulamaya başladı. Çürük de olsa maddi imkansızlıklar sebebiyle evlerinde oturmaya devam eden insanların olduğunu kaydeden CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, “Rantsal değil, kentsel dönüşüm yapılmalı” diyerek, atılması gereken adımları sıraladı.
Çürük evlerde oturanların yüzde 62’si evlerinde oturmaya devam ediyor
Türkiye’nin bir gerçeği olan deprem, yaşanan iki büyük felaketin ardından tekrar kendisini hatırlattı. Binlerce canın yitirildiği yıkım ardından vatandaşlar ‘acaba evim sağlam mı?’ diye düşünmeye başladı. Yurttaşların bu korkusu sürerken, öte yandan da çok sayıda evin çürük olduğu biliniyor. İnsanlar büyük bir depremde evlerinin dayanmayacağını bilseler de maddi yetersizlik yüzünden aynı binada yaşamaya devam ediyorlar.
Öyle ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin deprem araştırması raporunda vatandaşların yarısının oturduğu evlerinde 1999’daki büyük depremden önce inşa edildiğini ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 62,5’i, “Binanıza çürük raporu verilmiş olsaydı ne yapardınız veya nasıl bir süreç yaşanacağını düşünüyorsunuz?” sorusuna, güvenli bir konuta taşınacakları yanıtını verdi.
“Deprem bölgesinde olan yerler taşınmalı”
Evlerinde tedirgin bir şekilde yaşamaya devam eden vatandaşların korkusu ve maddi imkânsızlıklar sebebiyle yaşanan çıkmaz sürerken, konuyla ilgili olarak halen deprem bölgesinde incelemelerde bulunan Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu konuştu.
Sorunun çözümünün maliyetli olsa da aslında kolay olduğunu ileri süren Gaytancıoğlu, “Türkiye bir deprem ülkesi. Bunu herkes söylüyor. Deprem değil bina öldürür. Bunu herkes biliyor. Biz bu zamana kadar düz ve ova alanlarına yerleşim yerleri kurmuşuz; ancak dağlık alanlara gitmemişiz. Hatay ve çevresinde bu kadar büyük yıkımın olmasının bir başka sebebi de binaların bulunduğu zeminin alüvyon ovası üzerinde olması. Öncelikle deprem bölgesinde olan yerler buralardan taşınmalı.” diye konuştu.
“Rantsal değil, kentsel dönüşüm”
Beklenen büyük İstanbul depremi ve bölgemize çok yakında bulunan fayların kırılması durumunda ortaya çıkacak felaket tablosunun önüne geçilebileceğini belirten Gaytancıoğlu, “Deprem riski büyük olan İstanbul, Tekirdağ, Kumburgaz ve Ganos Fayı boyunca da Saros Köfrezi hattındaki kötü malzemeleri binalar için, yeni çıkarılabilecek bir kanunla yeni ve sağlam yerlerine dönüştürmek gerek. Aynı zamanda bunların çevresinde tarım alanları oluşturarak aynı zamanda tarım seferberliği de sağlanmalı. Ülkemiz deprem durumda ekonomik kayıplara da maruz kalacak. Yeniden üretmek zorundayız. Mevcut tarım alanlarını da koruyup, yeni tarım yerleşimleri inşa etmeliyiz. Buralarda rantsal değil, kentsel dönüşüm yapılmalı.” dedi.
“Yoksa biz çok daha enkaz kaldırırız”
Son olarak hasarlı ve dayanıksız yapıların tespit edilmesi noktasında çalışmalara ağrılık verilmesini dile getiren Okan Gaytancıoğlu, “Her binanın, her zeminin ücretsiz olarak ölçümlerinin yapılması ve çıkarılacak bir yasayla da evlerin yerlerinde dönüşümlerinin yapılması gerekiyor. Öncelikleri de buraya vermek lazım. Beklenen depremler olacak. Japonya’da nasıl 8-9 şiddetinde deprem oluyor da yıkılmıyor, bizim de binalarımızın her biri deprem riski en yüksek olandan en düşük olana kadar dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun için inşaat mühendisleri, jeoloji mühendisleri, mimarlar, deprem bilimcileri başta olmak üzere bilim insanları bir araya gelerek deprem riski olan şehirleri yeniden ele almaları gerekiyor. Belki de bu şekildeki bir şehirleşme anlayışıyla da İstanbul ve diğer büyük şehirlerdeki fazla nüfus da gönderilir. Gönderilmesi de gerekir. Yoksa biz bu şekilde çok daha enkaz kaldırırız.” diye konuştu.