Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümünde Şehitlik Anıtı’nda tören düzenlendi

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle, ülke genelinde olduğu gibi Keşan’da da tören düzenlendi.
Asri Mezarlık’taki Şehitlik Anıtı’ndaki program saat 14.00’te başladı.
Törene Uzunköprü Kaymakamı Keşan Kaymakam Vekili Onur Kökçü, CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Keşan 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Özay, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, İl Genel Meclisi üyeleri, belediye meclisi üyeleri, askeri erkan, siyasi partiler ve STK’ların temsilcileri, gaziler, şehit ve gazi yakınları, daire amirleri ve öğrenciler katıldı.
Çelenk sunumu ile başlayan program, saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı yapılması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesi ile devam etti.

Günün anlam ve önemini belirten konuşma, Piyade Üsteğmen Faruk Polat tarafından yapıldı.
Üsteğmen Polat konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden, isimlerini kalbimize yazdığımız aziz şehitlerimizi, bu anlamlı günde bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. 108 yıl önce bugün; 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazı’nın denizden geçilemeyeceğinin tüm dünyaya gösterildiği ve deniz zaferinin ilan edildiği gündür. Bu tarih, TBMM Genel Kurulunda 4768 numaralı kanun ile 2002 yılından itibaren, aziz vatanları için canlarını seve seve feda eden kahraman şehitlerimizi anmak maksadıyla aynı zamanda Şehitler Günü olarak kabul edilmiştir.
Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen, milletimizin kahraman evlatlarının şehadeti ve gaziliği pahasına kazanılan bu zafer, istiklal harbimize ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden bu yolda çok önemli bir kilometre taşı olmuştur.
18 Mart 1915’te Amiral De Robeck komutasındaki İtilaf Devletleri donanması, Çanakkale Boğazı’nı geçmek için büyük bir taarruz başlattı. Ancak bir süre sonra müttefik donanmasının üst zırhlısı Nusrat Mayın gemisinin boğaza döşediği mayınlara çarparak ya da tabyalardan yapılan top atışlarıyla battı.
Üçü de ağır hasar görmüştü. Ayrıca muhrip ve 7 mayın tarama gemisi de batırılmıştı. Donanmanın 800 kişilik asker kaybı da eklendiğinde, savaş gücünü üçte bir oranında yitirdiği anlaşılmaktadır.

Bu durum karşısında panikleyen İtilaf Devletleri donanması, boğazı terk etti. Yaşadıkları bu hüsranın ardından Çanakkale Boğazı’nın denizden geçilemeyeceğini anlayan İtilaf Devletleri 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımada’sına çıkarma yaparak boğazı karadan geçmeyi denemişler ancak Çanakkale Savaşlarında askeri bir deha olarak ön plana çıkan Yarbay Mustafa Kemal’in çok isabetli ve ileri görüşlü muhakemesi neticesinde hedeflerine ulaşamamışlardır.
Şanlı tarihimizde bütün görkemiyle yerini alan ve tüm dünyaya karşı azmin, cesaretin ve fedakarlığın sayısız örneklerinin sergilendiği Çanakkale Savaşı, vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk Milletinin vatanı için hangi zorluklara göğüs gerebileceğinin en güzel örneklerinden birisidir.
Çanakkale Zaferi, biricik evlatlarını şefkat ve muhabbetle bağrına basıp cepheye uğurlayan cefakar anaların ve o analarının elini öperek; “Hakkını helal et şefkatli ana, canım feda olsun kutsal vatana” diyen yiğit ve kahraman Mehmetçik’in tarih sahnesine çıkan ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte yazdığı destandır. Başta büyük önder Atatürk olmak üzere, gerektiğinde vatanı için “şehit olmayı en şerefli görev olarak kabul eden, 7’sinden 70’ine, kadın erkek tüm Anadolu insanı, bu zaferden aldıkları güçle Kurtuluş Savaşını başlatmışlar ve işgal altındaki vatan topraklarını kurtararak Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır.

Hayatını bu cengâver erlere komuta ederek geçiren “dünyanın hiç bir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir” diyerek bu kahramanlara hayranlığını ifade eden büyük önder, ebedi Başkomutan Atatürk’le aynı duyguları paylaşan bizler, şehitlerimizi bir kez daha saygı ile anıyoruz.
Ülkemizin bugün ulaştığı seviye, başta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere; Kore’de, Kıbrıs’ta, teröristle mücadelede ve yurt dışında icra edilen harekâtlarda hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizin eseridir. Ulusumuzun var oluşunun birlik ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri olan şehitlerimizin manevi varlıkları tarih ve millet bilincimizin korunmasında ve sahip olduğumuz yüce değerlerimizin genç nesillere aktarılmasında en değerli hazinedir.
Bu nedenle şehitlerimizin aziz hatıraları nesilden nesile sonsuza denk yaşatılacaktır.
Aziz şehitlerimizin yüreklerimizde yaktıkları ateş, vatanımıza yönelecek her türlü tehdide karşı vereceğimiz mücadelede, sarsılmaz inancımıza, tükenmez gücümüze sonsuz kaynak teşkil etmektedir.

Aziz şehitlerimiz yattıkları yerde şunu hissetmelidirler ki; ülkemizin birliğine göz diken düşmanlarımızın ve terör örgütlerinin kutsal vatan topraklarına yönelik tüm tehditleri, dün olduğu gibi bugün de, Türk Milleti ve onun bağrından çıkmış Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bertaraf edilecektir.
Üzerinde yaşadığımız toprağı vatan yapan, bayrağımıza rengini kanlarıyla veren kahraman şehitlerimiz; manevi varlığınızdan aldığımız güçle, vatanımıza yönelik her türlü tehdide karşı, her şart altında üzerimize düşen görevi yapacak ve size layık olamaya çalışacağız.
Türk vatanının kutsallığını, Türk Milletinin namusunu ve Türk bayrağının şanını canından üstün tutan aziz şehitlerimiz sizleri bizden ayıran ölüm, size olan bağlılığımızı asla koparamayacak. Kutsal emanetiniz olan Türk vatanı, ilelebet hür kalacaktır.

Sizlere söz veriyoruz ki: Çanakkale’ler sonsuza dek geçilemeyecek. Gök kubbeden ay yıldızlı al bayrak hiç inmeyecek. Dünya var oldukça bu topraklar Türk yurdu olmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere; vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı uğruna, canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun.”

Yüzbaşı Üstteğmen Faruk Polat‘ın günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından, Keşan Kaymakam Vekili Onur Kökçü, Şehitlik Defteri’ni imzaladı.
Protokol üyeleri, kabristanların başındaki aileler ile de sohbet ederken, Keşan İlçe Müftüsü Mehmet Yiğit tarafından dua okundu.
Şehitlik Anıtı’nda düzenlenen program, şehit mezarlarına karanfil bırakılmasının ardından sona erdi.