Keşan’da öğrenciler arasında görülmeye başlanan koronavirüs vakaları ilçenin dezavantajlı mahallelerinde eğitim-öğretimi tehdit ediyor. ‘Bomba elimizde patladı’ diyerek sınıflarda hijyenin yeteri kadar sağlanmadığını belirten Yenimescit Mahallesi Muhtarı Fikret Kantar konu yeni bir saat sisteminde geçilmesi gerektiğini aksi takdirde mahallenin okullar konusunda başa döneceğini söyledi.
Okulların açılması ile birlikte Keşan’da koronavirüs vakaları sebebiyle sınıflar kapatılırken, gerek temizlik personelinin yetersiz olması gerekse de güvenlik görevlilerinin yokluğu, tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Yakın zamanda İŞKUR’un TYP ile alacağı personeller görevlerine başlayacak olsalar da hastalık yayılmaya devam ediyor. Aynı durum Yenimescit Mahallesi’nde bulunan okullarda da devam ediyor.
“Bomba elimizde patladı”
Konu hakkında konuşan Muhtar Fikret Kantar, gerek temizlik gerekse de güvenlik konusunda problemlerin yaşandığını belirterek mahallede bulunan 4 okulun durumunu şu sözlerle anlattı: “Okullara güvenlik görevlisi verilmedi, bu herkes tarafından da biliniyor. Tüm okullara güvenlik görevlilerinin ivedilikle tahsis edilmesi gerekiyor. BU konuda büyük bir sıkıntımız var. Mahallemizde bulunan okulların tamamında temizlik hizmetleri ile ilgili sorunlar var. Buralara henüz hizmetli verilmedi; ama sanıyorum ki yakın zamanda verilecek. Mahallemizde bulunan okullardan her birindeki sınıflarda 40 kişi eğitim görüyor, okulların mevcutları ise 400’lerin üzerinde hatta 500 olanlar da var. Bunun yanında bazı okullarda da hastalıklar görülmeye başlandı. Maske mesafe tamam ama önce biz sınıfları hazırlamalıydık, hijyeni ön plana çıkarmalıydık. Bunları yapmadık, yapamadık. Eğitime bir hızlandırma getirildi, şartlar ne olursa olsun okullar açılsın denildi; sonuç olarak da fazla bir zaman geçmeden 3 haftada bomba elimizde patladı.”
“Başa döneceğiz”
Okullarda görülen vakaların artması durumunda tablonun daha da ağırlaşacağını belirten Fikret Kantar, “Okullar yeni açıldı bütün öğrenciler de devam ediyor bu çok güzel; ama korkuyorum ki, anne-babalar yakın zamanda tedirgin olmaya başlayacaklar ve çocuklarını koruma amaçlı okula göndermemeye de başlayacaklar daha önce olduğu gibi. Çocukların eve döndüğünü düşünürsek, uzaktan eğitime devam etmek zorunda kalacaklar ve bu mahallemizde başlı başına bir problem. O zaman yine başa döneceğiz” sözleriyle dezavantajlı mahallede bulunan çocukların eğitiminin aksayacağını dile getirdi.
“Sabah-öğle sistemi geri gelsin”
Soruna çözüm kalabalık sınıflardaki mevcutların düşürülmesi için yeni bir sistem uygulanması gerektiğinin altını çizen Fikret Kantar, “Bu şartlarda ne yapılabilir o bakılmalı. Sınıfları seyreltmek adına önceki dönemlerde olduğu gibi ikiye ayırıp sabahçı-öğlenci yapmamız gerekir. 40-60 kişilik sınıfları en azından 20’şerlere düşürebiliriz. Sıralara 2 çocuk otursa bu sistemle tekli sıralara düşürebiliriz. Aradaki sosyal mesafe de bu şekilde sağlanabilir. Çocuklar ve aileleri de bunu isterler ve kısa zamanda buna alışabilirler, evet ilk zamanlarda sıkıntı çekilecek; ama sağlığın daha önemli olduğunu biliyorlar.” diye konuştu.
