Son günlerde, pandemi sürecinde normalleşmeye geçilmesi ve yaz aylarının gelmesi ile birlikte bölgedeki mülteci hareketinde artış gözleniyor.
Avrupa’ya geçiş için Edirne’ye yönelen ve İpsala Sınır Kapısı bölgesinde yoğunlaşan mültecilerin, zaman zaman bölge halkının tedirgin olmasına neden olacak bazı davranışlar sergilediği öne sürülüyor.
Türkiye’nin çözüm için özellikle Avrupa ülkelerine, Avrupa Birliği’ne sık sık çağrıda bulunduğu mülteci sorunu, içinde bulunduğumuz şu günlerde İpsala bölgesinde bazı şikayet ve eleştirilere de konu olmaya başladı.
İpsala’da geçen aylarda bir zincir markete yapılan yağma girişimi ve sıklıkla yaşanan sözlü taciz olaylarının ardından bu kez de bir vatandaşın evinin yumruklandığı iddia edildi.
Kısa bir süre önce İpsala’nın gündemine oturan ve tepkiyle karşılanan olayla ilgili konuşan ev sahibi, “Artık dışarı çıkamayacak hale geldik” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Öğle saatlerinde evimin kapısının iki mülteci tarafından yumruklandığını kendi gözlerimle gördüm. Kapı açılmayınca, bir süre bekleyip, daha sonra apartmandan koşarak dışarı kaçtılar. Devletimizin bu konuda ciddi ve acil adımlar atmasını bekliyoruz. Mahalle aralarında bu tip durumlar çok fazla yaşanmaya başladı. Kolluk güçlerimiz özellikle sokak arasında mültecilere göz açtırmamalılar. Bugün kapımızı yumruklayanların yarın öbür gün bıçak zoruyla evimize girip, hırsızlık yapmayacağının garantisi var mı? Gündüz vakti buna cesaret eden, gece neler yapmaz? Kolluk kuvvetlerimizin dışında özellikle apartmanda yaşayan vatandaşlarımız mutlaka dış kapılarını kapatsınlar ve kilitlesinler.”
İpsala halkı, yaşanan bu gibi olayların ve tepkilerin artmaması için bir an önce gerekli önlemelerin alınmasını ve çözüm üretilmesini bekliyor.