Dr. Özdağlı; “100 bin testin yarısına yakını hedef kitleye yapılmıyor”

Dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) bulaşanların sayısı 29 milyon 449 bine, salgında hayatını kaybedenlerin sayısı 933 bine, iyileşenlerin sayısı ise 21 milyon 299 bine ulaştı.

Türkiye’de de “Günlük Koronavirüs Tablosu”, “covid19.saglik.gov.tr” adresinden her gün düzenli olarak paylaşılıyor.
14 Eylül 2020 Güncel Verilerine göre; 112 bin 563 test yapıldı, 1716 kişide Kovid-19 tespit edildi.
Son 24 saatte 63 hasta vefat etti, 1225 kişi iyileşti. Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 260 bin 58’e çıktı.
Toplam test sayısı 8 milyon 632 bin 123, vaka sayısı 292 bin 878, vefat sayısı 7 bin 119 olarak kayıtlara geçti.
Aktif hasta sayısı 25 bin 701, ağır hasta sayısı 1301, hastalarda zatürre oranı ise yüzde 7,1 oldu.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede, “Hastalığın bulaşma hızında tespit edilmiş bir yavaşlama yok. Bugün hastalığa yakalanan 1716 yeni hastamız var. Kayıplarımızın sayısı 60’tan fazla. Tek tek mücadele edemeyiz ama birlikte galip gelebiliriz. Birlikte tedbirlere uyalım.” ifadelerini kullandı.

Yapılan testler hedef kitleyi kapsamıyor mu?

Türkiye’de 11 Mart’tan bu yana, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın açıklamaları gerek televizyon kanallarında canlı yayınlardan gerekse sosyal medya hesaplarından yapılan anlık açıklamalardan merakla takip ediliyor. Vatandaşlar iyi haberler duymak, salgın konusunda alınan yeni tadbirlerden haberdar olmak üzere takibini sürdürürken akıllara gelen ve vatandaşların başından beri sordukları sorular; “Test sayıları neyi ifade ediyor?”, “Rakamlar doğru mu?”, “Bizler nasıl test yaptırabiliriz?” şeklinde sıralanıyor.
Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Keşan Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Özdağlı, pandemide Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden bu yana yaşanan gelişmeleri kesanonline’a değerlendirdiği açıklamasında, Türkiye’de yapılan testler konusunda dile getirdiği öngörü ile çarpıcı bir iddiada bulundu.
Özdağlı, “Yapılan testlerin yarısına yakını aslında hedef kitle içinde olmayan, risk taşımayan insanlara yapılıyor. Dolayısıyla çok sağlıklı değil” dedi.

“Yapılan testlerin yarısına yakını aslında hedef kitle içinde olmayan grup”

Her akşam Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan günlük korona virüs tablosunda veriler ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Dr. Uğur Özdağlı, pandemide geldiğimiz son noktayı ise şöyle değerlendirdi: 
“Bakanımız her gün açıklama yapıyor. 100 binin üzerinde test yapılıyor, bin 700, bin 800’ün üzerinde vaka var. Bunlar doğru değil. 
Eksikliğini çok somut bir şekilde ifade etmeye çalışacağım: Şimdi bakın Türkiye’ye futbol 1’inci ligi açılıyor. Amatör ligler, basket takımları vs. Bir futbol takımı her hafta maçtan önce test yaptırmak zorunda. Çalışan, yönetici, oyuncu derken bir kulüpte aşağı yukarı hafta 50 adet test yapılması gerekiyor. Buna diğer spor dallarını da katın, bir milletvekili ayda 8 test yaptırdığını söylemişti, bundan öte siyasi yakınları ve kendilerini katın, yurt dışına çıkışlarda yapılan testleri de katın. Bu 100 bin testin yuvarlak hesapla, yarısına yakını aslında hedef kitle içinde olmayan, risk taşımayan insanlara yapıldığını görüyoruz. Dolayısıyla bu rakamlarla yapılan örneklemeler çok sağlıklı değil.“

“Test konusunda sağlık çalışanları mağdur ediliyor”

Sağlık çalışanların pandemi sürecinde yoğun çalışma mesaileri ve özverileri ile sık sık gündeme geldiklerini belirten Özdağlı, aynı zamanda bulaş riski açısından da ciddi tehlike yaşadıklarına ve pek çok sağlık çalışanının enfekte olarak hayatını kaybettiğine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Ölüyoruz! Tüm hekimler, sağlık çalışanları bunun sıkıntısını yaşıyor. Hekimler feryat ediyor. İş yükü altında tükenmişlik sendromu yaşıyor. Öte yandan bu gruba bu kadar kolay test yapılırken, sağlık çalışanlarında belli semptomlar aranıyor. Ateş ve nefes darlığı gibi belirtiler olmadan test yapmak konusunda sıkıntılar çıkıyor. Test konusunda sağlık çalışanları mağdur ediliyor. Sağlıkçılar açısından durum vahim. Salgınla uğraşıyorsak, salgınla mücadele eden insanlar doktorlar ve sağlıkçılar ise bu konuda belki biraz daha duyarlı olmak lazım.”