SağlıkYaşam

Çocuklarda sosyal medya ve teknoloji kullanımı alarm veriyor

Ekran süresi arttıkça çocukların zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimi risk altında!

Özel Keşan Hastanesi’nden Uzm. Dr. Uğur Özdağlı, erken yaşta başlayan dijital maruziyetin kalıcı etkilerine dikkat çekti.
Ekran başında geçirilen uzun saatlerin, çocukların gerçek iletişimden uzaklaşmasına yol açtığını vurgulayan Özdağlı, uyku düzensizliği, okul devamsızlığı ve yalnızlık hissinin dijital bağımlılığın en belirgin sonuçları arasında olduğunu ifade etti

Erken yaşta ekrana maruz kalmak gelişimi yavaşlatıyor

Günümüzde anaokulundan liseye kadar birçok çocuk, telefon, tablet ve sosyal medya ile çok erken yaşta tanışıyor. Görünüşte eğlenceli olan bu durumun, gelişim çağındaki beyin için ciddi riskler taşıdığını belirten Uzm. Dr. Uğur Özdağlı, “Uygun sınırlar konmadığında çocukların hem zihinsel hem duygusal gelişimi olumsuz etkileniyor” dedi.

Araştırmalara göre 2 yaş öncesinde ekranla tanışan çocuklarda dil gelişimi geriliyor, uyku bozuklukları artıyor ve empati becerileri zayıflıyor. Mavi ışığın biyolojik saati bozduğunu vurgulayan Özdağlı, “Ekran başında geçirilen uzun saatler, çocukların sosyal oyunlardan ve gerçek iletişimden uzaklaşmasına yol açıyor” ifadelerini kullandı.

İlkokul ve lise döneminde risk büyüyor

Dr. Özdağlı, ilkokul çağındaki çocuklarda ekran kullanımının motor beceri ve dikkat üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirterek, “Klavye kullanımında hız artarken, makasla kesme, düzgün yazı yazma gibi el becerileri zayıflıyor. Ayrıca kitap okumayan çocukların derslerde okuduğunu anlama oranı düşüyor” dedi.

Ortaokul ve lise döneminde ise tablo daha da ağırlaşıyor. Uzun süre internette vakit geçiren gençlerin siber zorbalık, taciz ve dolandırıcılık gibi risklerle karşılaştığını belirten Özdağlı, uyku düzensizliği, okul devamsızlığı ve yalnızlık hissinin dijital bağımlılığın en belirgin sonuçları arasında olduğunu ifade etti.

“Yasak değil, denge kurmak gerekiyor”

Ekran bağımlılığıyla mücadelede en etkili yöntemin yasaklama değil, denge ve farkındalık olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Uğur Özdağlı, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

  • 0–2 yaş arası ekran kullanımından kaçınılmalı,
  • 6 yaşına kadar günlük ekran süresi 30–60 dakikayı geçmemeli,
  • Uyku öncesi en az 1 saat ekran kapatılmalı,
  • Ekran süresi kadar kitap okuma süresi teşvik edilmeli,
  • Spor, sanat ve ev içi aktiviteler dijital dengeyi desteklemeli.

Toplumsal farkındalık şart

Dr. Özdağlı, toplumsal ölçekte bir farkındalığın önemine dikkat çekerek, “Okullarda medya okuryazarlığı dersleri yaygınlaştırılmalı, yerel yönetimler çocuklar için spor salonları, kütüphaneler ve sanat atölyeleri açmalı. Medya kuruluşları da bilinçlendirici içeriklerle sürece destek olmalı” dedi.

Çocuk ve gençlerin sosyal medya ve dijital oyunların zararlarından korunmasının yolunun yasak değil, denge kurmak olduğunu vurgulayan Özdağlı, “Ekranla kitap, dijitalle fiziksel yaşam doğru dengelendiğinde; çocukların özgüveni, empatisi ve sorumluluk bilinci güçlenir. Böylece teknoloji, bir tehdit değil, yaşamı kolaylaştıran bir araç haline gelir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Uzmanlardan ebeveynlere 5 pratik öneri:

  1. Ekran Süresini Sınırlayın:
    6 yaş altı çocuklarda günlük ekran süresi 30–60 dakikayı geçmemeli. Uyku öncesi en az 1 saat ekran kapalı olmalı.
  2. Birlikte Zaman Geçirin:
    Gün içinde 1 saatlik “ekransız aile zamanı” planlayın. Oyun, yürüyüş ya da sohbet bile çocukta güven duygusunu güçlendirir.
  3. Dijital Denge Kuralı:
    Çocuk ekranda ne kadar vakit geçiriyorsa aynı süreyi kitap, resim ya da müzikle değerlendirmesini teşvik edin.
  4. Spor ve Sanatı Destekleyin:
    Spor yapan veya bir sanat dalıyla ilgilenen çocuklarda dijital bağımlılık oranı %30’a kadar azalıyor.
  5. Rol Model Olun:
    Çocuklar gördüğünü taklit eder. Ebeveynin de telefonu belirli saatlerde kapatması, en güçlü eğitim yöntemidir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu