Gündem

Yabancı turistin de tercihi olmaya başlayan Erikli, bayramda çok kalabalık olacak!

Saros’un gözdesi Erikli Kuraban Bayramı ile çok kalabalık günlere hazırlanıyor. Bayram öncesi başlayan gelişler ile birlikte artışa geçen yoğunluğun, geç başlayan sezona ilaç olması bekleniyor. Sezonu değerlendiren Erikli’de emlakçılık yapan Kudret Uybaş, sokağa çıkma kısıtlaması ardından başlayan ve zamanla da yükselecek olan turizm hareketliliğinin; yabancı turistlerin de eklenmesiyle Erikli’nin kapasitesinin çok çok üzerine çıkacağını söyledi.

“Erikli kapasitesini aşacak”

Erikli’de turizm yoğunluğunun beklenenden geç de olsa başladığını ve yaklaşık 1 ay boyunca da hareketli olacağını belirten Kudret Uybaş, Erikli’nin kapasitesi üzerinde kişiyi ağırlayacağını belirtti. Uybaş, “16 Temmuz itibariyle Erikli dolmaya başladı. Bir yoğunluk var ama biz 5 Temmuz’da bunun olmasını bekliyorduk. Hafta sonu yasakları ve Haziran ayında hava koşullarının kötü gitmesi, sebebiyle bu 15 Temmuz’a kadar sarktı. Şuan Erikli’de başlayan yoğunluk bayram ile birlikte devam edecek. Bayram yanında bir müzik festivali de olacak, Hem bayram hem de festival Erikli’nin kaldırabileceğinden daha fazla insanın gelmesine sebep olacak. Bu sebepten bayram tarihlerinde Erikli’nin kapasitesinin 6-7 gün boyunca 2 katına çıkacağını tahmin ediyoruz. Sonrasında da zaten sezon açılmış olduğu için 15 Ağustos’a kadar dolu olarak gidecektir.” şeklinde konuştu.

“Eylül aynı öngöremiyoruz”

Daha önceki yıllara kıyasla yaz sezonu başlarının düşük taleple tamamladığını ve bu durumun turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin giderlerine yansıdığını belirten Kudret Uybaş, fiyatların yüksek olması hakkında “Haziran ayı çok da iyi geçmedi, Temmuz’da da sezonun geç başlaması da fiyatların biraz yükselmesine sebep oldu; çünkü biz depolanamaz bir şey satıyoruz. Zaman satıyoruz. Bu sebepten yaşadığımız boşluklar da bayram gibi yoğun tarihler de arkadaşlarımız tarafından tolare etmeye çalışılıyor.” derken, sezon sonu ile ilgili tahminlerini şu ifadelerle dile getirdi: “Bir önceki yıl pandemi korkusu çok daha yoğundu. İnsanlar panik halinde olmasına rağmen çok daha rahat geçti. Özellikle Eylül ayı çok iyidi; ama ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar sebebiyle bu seneki Eylül ayını öngöremiyoruz.”

“Evde konaklamak otelden daha ekonomik”

Yazlık bölgelerde konaklama yapacak kalabalık grupların genelde evleri tercih ettiklerini belirten Kudret Uybaş, “Kişi başına hesaplandığında Erikli’de bir evde konaklamak otelden her anlamda daha ekonomik. Çünkü genelde 7-8 kişi bir araya gelip de bir otele gidemiyorsunuz. Bunun yanında buluşma yeri olarak da Erikli’yi kullananlar var. Mesela, farklı iki şehirde oturan aileler Erikli’de buluşup bir süre burada konakladıktan sonra Kapıkule’den çıkış yapıyor. 2-3 aile burada bir araya gelerek bir evde hem hasret gideriyorlar, hem de tatillerini yapıyorlar.” diyerek Erikli’nin konumunun değerli olduğunu söyledi.

“Saros müsilaj konusunda avantajlı”

Özellikle Marmara’yı etkisi altına alan ve Ege Denizi’ne doğru giderek, bu bölgelerdeki turizme ağır darbe vuran deniz salyası felaketinin Saros’a girmediğini ve kendi kendini temizleyebilen bir deniz olması sayesinde Saros sahillerinin tercih edildiğini de ifade eden Kudret Uybaş bunun avantaj olduğunu belirterek, “Saros’ta salyanın olmayışı çok büyük bir avantaj. Marmara ve bölgemizde ki bir çok yer gerçekten de müsilaj sebebiyle çok kötü durumda. Bizim denizimiz ise hala çok berrak ve temiz olarak kaldı. 10-15 gün boyunca bir lodos fırtınası da yaşanmadığı sürece, burada salya görmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

“Tüp parasına kira veren ev sahipleri var”

Son olarak kendi evlerini kiralayan ev sahiplerinin emlak piyasasına olan etkilerini değerlendiren Uybaş, şu sözleri kaydetti: “2008 yılından itibaren konaklama satan herkes, kimlik bildirim sistemine giriş yapmak zorundaydı. Giriş yapmamanın bu yılki cezası 18 bin 25 TL. Kendi evlerini kiralayanla bunun faturasını keserek veya beyanda bulunarak vergilerini ödüyorlar. Kimlik bildirim sistemi ile verdiğimiz kiralık evlerin de sayısı da arttı.”

“Ev sahiplerinin yoğun zamanda fiyatları yükseltme, sakin zamanlarda ise çok aşağılara çekmek gibi bir durumları var. Onlar iş yeri kirası ödemiyor, vergi vermiyor veya eleman da çalıştırmıyor. Genel masrafları çok daha az olduğu için yeri geldiğinde bir tüp parasına bile evlerini kiraya verebiliyorlar. Belli bir standart oluşturabilmek için dernek olarak bir şeyler yapmaya çalıştık, belediye ile de ‘sertifikalı evler’ çalışması yaptık. Belli bir standart oluşturduk. Geçen yıl bununla ilgili çalışmalar yapıldı bu yıl da devam ediyor ve önümüzdeki yıl tamamlanmış olacak.
Hizmette standartizasyon turizmin en önemli anahtarıdır. Aynı şeyi aynı şekilde satabilmek önemlidir. Her ne kadar evler farklı olsa da bu gibi çalışmalar da bölge turizminin biraz daha ileri gitmesini sağlayacaktır.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu