TTB Edirne Tabip Odası’ndan koronavirüs Edirne raporu
TTB Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Edirne’de yeniden Şubat ayı itibariyle yeniden artışa geçen koronavirüs vakalarını değerlendirdi. Sağlık Bakanlığı tarafından hangi illerde görüldüğü net bir şekilde söylenmeyen mutant virüs vakalarıyla ilgili şeffaf olunması gerektiğine vurgu yapan TTB Edirne Tabip Odası, “Coğrafi bölgelere göre ve yaş gruplarına göre hasta ve ölüm sayıları Sağlık Bakanlığı tarafından verilmelidir.” dedi.
TTB (Türk Tabipler Birliği) Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Dr. Uğur Özdağlı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere ve analizlere yer verildi.
Kovit-19 pandemisi Edirne Raporu
İnsanlık için bir felakete dönüşen COVID-19 pandemisi ile 11 ayı geçirmiş bulunmaktayız. COVID-19 salgınına karşı aile sağlığı merkezlerinde, hastanelerde, 112 birimlerinde, filyasyon ve aşılama ekiplerinde canla başla çalışan sağlık çalışanlarının gösterdiği özverinin farkındayız. Ancak bu kadar zorlu bir salgının tüm toplum kesimlerinin desteği ve katkısı olmadan başarılı bir şekilde yönetilmesi olası değildir. Tüm toplumun desteğinin alınabilmesi, ortaya konulan büyük emeğin karşılık bulabilmesi için kamuoyunun şeffaf bir biçimde gerçek verilerle bilgilendirilmesi, ülkemizdeki salgının boyutunun net olarak paylaşılması oldukça önemlidir.
Edirne Tabip Odası olarak sahadan edindiğimiz bilgilere göre:
Günlük Ortalama Olgu Sayısı | |
Kasım ayı | 150-200 |
Aralık ayı | 130- 150 |
Ocak ayı | 25-30 |
Şubat ayı | 30-40 |
27 Kasım 2020 tarihinde yaptığımız açıklamada; “Yapılan PCR testlerinde il düzeyinde pozitiflik oranının arttığı, 22 Kasım’da 190, 23 Kasım’da 202, 24 Kasım’da 360, 25 Kasım’da 338 insanımızda daha PCR testlerinde pozitiflik saptandığını belirtmiştik (günlük yeni olgu sayısı). Olgu sayılarındaki artış Aralık ayında da sürmüş, günlük yeni olgusu sayısında 450 sayılarına ulaşılmıştır. Ülkemiz genelinde sokağa çıkma yasağı ve getirilen diğer kısıtlamalarla birlikte Aralık ayının ikinci yarısından itibaren olgu sayısında hızlı bir düşüş görülmüş, günlük yeni olgu sayısı 80’lerin altına inmiştir.”
Sağlık Bakanlığı tarafından bu hafta içerisinde illere göre haftalık olgu sayıları (100 bin nüfusta) açıklandı.
İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı (100 bin nüfusta) 8-14 Şubat 2021 Haftası Edirne: 65,66 Edirne nüfusu 411 bin 528 65,66 X 4,11 = 269 yeni hasta 269 / 7 = 38 Günlük ortalama yeni hasta sayısı |
“Mutant virüsün hangi illerde olduğu açıklanmadı“
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın yaptığı açıklamaya göre 33 ilimizde mutant/varyant virüse rastlandığı belirtilmektedir. Ancak bu illerle ilgili açıklama yapılmamaktadır. Mutant virüsün görüldüğü illerde yaşayan yurttaşlarımızın bunu bilmeye hakkı vardır. Mutant virüsün bulaşıcılığının daha fazla olduğu bilindiği için, görülen illerin açıklanmasıyla, bu illerde yaşayan yurttaşlarımızın daha dikkatli davranmaları sağlanabilir. Dolayısıyla, hastalığın kontrol altına alınması kolaylaşabilir.
“Sınır kentler dezavantajlı”
Mutant virüsün görülülebileceği yerler arasında sınır kentleri ne yazık ki dezavantajlı konumdadır. Edirne’mizde de mutant virüse rastlandığını öğrenmiş durumdayız. Edirne’de Ocak ayının ikinci haftasına göre Şubat ayı içerisinde gözlenen olgu sayısındaki artış ülkemiz genelinde gözlenen artışa paralel seyretmektedir.
Aşılama çalışmaları
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre (18 Şubat 2021 Saat: 19.30 itibariyle):
Toplam Yapılan Aşı Sayısı | 1. Doz Uygulanan Birey Sayısı | 2. Doz Uygulanan Birey Sayısı | |
Türkiye | 6.146.481 | 5.235.701 | 910.780 |
Edirne | 45.884 | 38.689 | 7.195 |
Aşılanma oranı olarak 6.19’luk bir oranla (her 100 insanın) Ülkemiz dünya ülkeleri arasında 11. sırada yer almaktadır.. Şu an için bu aşılanma oranı iyi görülmekle birlikte aşı temininde yaşanabilecek sıkıntılar sorunlar yaşanmasına neden olabilecektir.
Aşılamaların Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) tarafından da sürdürülüyor olması uygulamada sorunlara yol açmaktadır. ASM’lerin çoğu birden fazla hekim tarafından ortak kullanılmaktadır. ASM’lere hastaların yanı sıra aşı randevusu verilen insanların da gelmesiyle, fiziksel yapıları yetersiz kalmakta, ya sosyal mesafe sınırları aşılmakta ya da insanlar soğuk kış günlerinde dışarıda bekletilmektedir. Bu nedenle aşılamaların yalnızca hastaneler aracılığıyla sürdürülmesi gerekmektedir.
Ölüm sayıları
17 Şubat 2021 itibariyle:
Nüfus | Test sayısı/ milyon nüfus | Toplam olgu sayısı | T. Olgu sayısı/ milyon nüfus | T. Ölen sayısı | T. Ölen sayısı/milyon nüfus | |
Türkiye | 84,911,581 | 375,286 | 2,609,359 | 30,730 | 27,738 | 327 |
Almanya | 83,953,622 | 510,672 | 2,362,384 | 28,139 | 67,074 | 799 |
Türkiye nüfusunun ortalama yaşı: 31,5 yıl
Almanya nüfusunun ortalama yaşı: 45,7 yıl
Almanya ile kıyaslandığında, Ülkemizdeki ölüm sayılarının düşüklüğünü “sadece daha genç nüfusa sahip olmamızla” izah edebilmek olası değildir.
Fazladan 35 bin 500 bin ölüm
TTB COVID-19 İzleme Kurulu 11. Ay Değerlendirme Raporunda açıklanan, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Nasır Nesanır tarafından hazırlanmış çalışmada; Türkiye’de fazladan ölümlere dikkat çekilmektedir. Ülkemiz nüfusun %35,6’sını oluşturan 10 ilde, 10 Mart 2020-31 Aralık 2020 tarihleri arasında (e-Devlet verilerine göre) son 3 yılın ortalamasına göre 35 bin 500 fazladan ölüm olduğu belirlenmştir. Bu fazladan ölümlerin nedenlerinin hekimlerle ve halkımızla paylaşılması gereklidir. Beklentimiz tek bir insanın, tek bir yurttaşımızın ölmemesi yönündedir.
En kısa sürede en az 120 milyon doz aşıyla toplumsal bağışıklık sağlanmalıdır.
Türkiye’de mutasyon analizleri Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanmalıdır.
Coğrafi bölgelere göre ve yaş gruplarına göre hasta ve ölüm sayıları Sağlık Bakanlığı tarafından verilmelidir.
Uyarmaktan vazgeçmeyeceğiz!
Salgının gerçek boyutunun toplumla paylaşılması, panik ortamı yaratmadan, ama olayın ciddiyetine uygun, doğru bilgilendirme ve önlemlerin alınmasıyla bu süreç en az kayıpla aşılabilir.
İl Pandemi Kurullarının aktif çalıştırılmasıyla, bu kurullarda STK temsilcilerinin yer almasıyla ve katkılarıyla alınan kararların uygulanabilirliği arttırılabilir.
Bu süreçte kararlar alınırken yaşamını günlük kazancıyla sürdüren dar gelirli insanlarımız göz ardı edilmemeli, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile yerel yönetimler birlikte hareket ederek onların ihtiyaçlarını karşılama yoluna gitmelidir.
Biliyoruz, farkındayız, bu süreçte herkes çok sıkıldı. Ancak, insanlarımıza tekrar tekrar hatırlatıyoruz. Zorunluluk halleri dışında sokağa çıkmayınız, kapalı kalabalık ortamlardan uzak durunuz, sosyal hareketliliğinize kısıtlama getiriniz, maske kullanımı ve temizlik kurallarına uyunuz. Bu zorlu süreç ancak sizlerin desteği ile aşılacaktır.