Suskunluğunu bozdu! Eleştirileri cevaplandıran Özcan, ‘Bir dönem de iktidarda neden olmasın’ dedi…
Önceki dönem Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan ‘Bunu Konuşalım’ da sessizliğini bozdu. Cavit Deniz’in sunduğu, Keşan FM ve kesanonline.com tarafından ortak yayınlanan programda 15 senelik belediye başkanlığı döneminde gelen eleştirilere cevap veren Mehmet Özcan, hem Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, hem de partisi CHP hakkında kendisine sorulan soruları yanıtladı.
Programın başında Özcan programı izleyen ve dinleyenlere kısa bir seslenişte bulunarak, “Özlem ve selamlarımı iletirim.” derken; daha sonra Cavit Deniz ile birlikte soru cevap bölümünde geçildi. Bu zamana kadar neden konuşmadığına dair açıklamalar yapan Özcan, “Bırakın biraz süre tanıyın. Neden olumsuz konuşacağım? Yeri geldiğinde konuşulur.” derken CHP konusunda ise, “Birbirimizi sevmeyelim belki ama bir disiplin içinde olalım.” derken, programın devamında şu konuşmalar kayıtlara geçti:
“Oturduğun yer de benim yaptığım yer”
Nasıl bir belediye bıraktınız? Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun kendisinin de kabul ettiği hatta artık bu kullanımdan ötürü kendisini de eleştirdiği, dile pelesenk olan 30 yıl eleştirisinden başlarsak, bu 30 yılın 15 yılı size ait sayın Özcan.. 2 buçuk yılı MHP’ye ait olduğu için konumuz dışında bırakırsak, payınıza düşen dönem için neler söylemek, bu eleştiriye nasıl cevap vermek istersiniz?
Konuşmak çok kolay; ama ağzından çıkanı da kulağın duyacak. Sen bir iş yap, ondan sonra devr-i sabık yarat. Benim 15 senedir yaptıklarımı burada saatlerce anlatsam bitmeyecek. Bir çok büyük kentin yapmadığı şeyleri yaptık Keşan’a. Ondan öncekiler de boş durmadılar, her dönem belediyeyi yöneten başkan ve ekipleri Keşan’ı ihtiyaçları ile ilgili noksanlıkları kendi görüşleri ve ekonomik şartları doğrultusunda kalıcı eserler bırakmışlardır. Bu zaten sayın başkandan kaynaklı bir şey değil, AKP’nin her şeyi silmek bakışı ile ilgili. Bunlar da benzer şeyler. Eski binalar yıkılacak yıkılmasına da bir proje yapar ondan sonra yıkarsınız. İnsanlar geçmişi çabuk unutur; oturduğun yer de benim yaptığım yer. ’30 yılda ne yaptınız?’ diyor, benim yaptıklarım o 30 yılın en az 5 katı zaten.
Atıkların gideceği su şebekesi yoktu. Ben başkan olmadan önce bahar aylarında bol miktar Hepatit-A görülüyordu. Bu insan dışkısının ağız yoluyla bulaşmasından kaynaklanır, alt yapı demektir. Hiç kimsenin ‘Seçim kaybederim’ korkusuyla girmediği şeylere biz cesaretle girdik. Bunları ‘Aman seçilmeyiz’ diye aklımızın ucundan geçirmeyerek yaptık.
“Neden bu zamana kadar yapmadınız?”
Keşan Belediyesi Çok Amaçlı Pazaryeri Kompleksi konusunda zaman zaman tartışmalar yaşandı, Pazar yerinin üzeri hala kapanmış değil.. Helvacıoğlu, bu kompleks için konuya dair ve size dönük eleştirilerinde, “ucube” ifadesini de kullandı.. Yine Sayın Helvacıoğlu, pazaryerinin üstünün kapatılması için kullanılacak malzemenin binanın zemin katında çürümeye terkedildiğini de söylemişti. Bu nasıl bir problemdir ki hala çözüme kavuşmadı Sayın Özcan.. Bu esnafın derdinin dermanı kimdedir?
Pazaryerinin asıl projesinde çadır bezi ile vatandaşın açacağı şeyler vardı. Çok kötü bir görüntü olacak diye iptal ettim. Karşılıklı iptalden sonra onları da düştük, sonrasında gelip almadılar bile. Böyle sallaması kolay. Seçim meydanlarında bangır bangır konuştun kapatmak için; hatta bizimkiler de söyledi bunu. Kapatırsın da, adam gibi bir şey olsun. Yüksek yapılırsa iç avluya bakan binaların görüşünü kapatırsın. Bu bir şekilde kapatılır; ama ille de bir noksan bulunmuş gibi söylüyor. Biz bunu buraya kadar getirdik, gerisini siz yapın. Neden bu zamana kadar yapmadınız? Dünya kadar para tutuyor ve yapamazlar.
“Doğru dürüst bir eleştiri yapmıyorsun!”
CHP Keşan İlçe örgütünü muhalefetini başarılı buluyor musunuz?
Kimse alınmasın ama ilçe seçimlerinden önce, bir danışma toplantımızda ‘Cevval bir ilçe yönetimi istiyoruz’ demiştim; maalesef olmadı. Belediye meclisinde çoğunluğun var; ama doğru dürüst bir eleştiri yapmıyorsun. Bütün bilgilere ulaşacak durumdasın. 30 yıllık CHP zihniyeti diyorlar, hadi Mehmet Özcan’ın adını ağzına almak istemiyorsun; evveliyatı ne?
“Neden susuyorsunuz?”
Meclisteki dengeyi nasıl değerlendirirsiniz?
Bunun İstanbul ve Ankara gibi iki büyük örneği var. Görüyorsunuz kök söktürmüyorlar, mecliste azınlıktalar. Başkanlardan biri istifa etse, yerine karşı partiden biri gelecek. Sürekli mecliste kavga edilmesini de onaylamam, Keşan’ın hayrına olacak bir şeyse elbette ortak bir noktada buluşacaklar. Bir çoğunu bu niyetle yaptıklarını biliyorum; ama eleştiri konusunda olumlu eleştiri olur, olumsuz eleştiri olur. Çamur at demiyorum, yapılan bir sürü ihaleler var, çalışmayan arıtma tesisleri var. Neden? Niye sormuyorsunuz? Sayın ilçe başkanı grup toplantılarında bilgi almıyor mu? Neden susuyorsunuz? Yayla arıtması çalışmıyor. Keşan’ın arıtması da iftira atmak istemiyorum; ama daha önce balık görülüyordu Cevizlik Deresi’nde. Şimdi yok.
“Hiç kimsenin ‘Seçim kaybederim’ korkusuyla girmediği yerlere girdik”
Helvacıoğlu enkaz bir belediye mi aldı?
Hayır niye enkaz alsın? O nasıl devredecek onu göreceğiz. Bekara karı boşaması kolay, 5 yılı bir tamamlasın, ondan sonrasını göreceğim.
Helvacıoğlu, ağırlama giderlerinden örneklemeler yaparak sarfın çok yüksek olduğunu söylemişti. Gerçekten yüksek miydi?
Hayır. Biz hiç öyle tantanalı şeyler yapmadık ki. Ben 3. yıl makam aracı kullandım, iki tane araçları var.
Keşan Belediyesi Sahipsiz Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi için 3 günlük şenlikli bir açılış yapıldı. Ben Helvacıoğlu’nun kendisine ‘Ceketin düğmesini dikmekle, ceketi mi dikmiş oldunuz?’ diye sormuştum. Burası için ne söylemek istersiniz?
AKP’nin ‘Ben yaptım’ diyerek insanların başına kakar gibi yaptığı şeyleri ben sevmiyorum. Yaptıysak milletin parasıyla yaptık, yeter ki adam gibi çalışsın ve amacına uygun iş yapsın. Ben başlattım onlar bitirdi. Teşekkür ederim beni açılışa da çağırdılar. Güzel tarafı şu: Biz başlattık diye iptal edemediler. Keşan da bir şey kazandı.
Yol ve kaldırım çalışmaları konusunda bir hareketlilik var. Sizin ‘Ben hep yerin altında boğuştum, yerin üstüne çıkmak istiyorum’ diyerek aday adaylığı sürecinde bir açıklamanız vardı. Bu yer üstündeki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alt yapı zordur. Belediye başkanlar korkusuzca girerse bunlar biter. Merkez Edirne’ye bakın, iki sene oldu arıtma tesisi yapılalı, ne zaman çalışacak? Ben kanalizasyona girdim, yağmur suyuna girdim, doğalgaza girdim. 3 sefer kazıldık, döküldük. Her birinin yol tamiratı bedelleri 1 yıllık bütçenizi götürür. Ben de istiyorum Nürnberg gibi olsun buralar; ama bizim gelirimiz Nürnberg sokaklarındaki vatandaşlarınki gibi değil ki. Alt yapı bitmiş, iş makyaja kaldı. 2006 yılında ilk kanalizasyon işine gireceğimiz zaman İller Bankası Genel Müdürü bana ‘Başkan, alt yapın yoksa kaldırım bile yapma; nasıl olsa bozacaksın’ demişti.
“Nerede bir belediye çalışanı beni görse elimi öpüyor”
Döneminizde belediyeye aynı soyadlıların alındığı konusunda da Sayın Helvacıoğlu tarafından eleştirildiniz. Personel sayısının fazlalığı konusunda eleştirildiniz. Döneminizdeki personel sayısı ile bugünkü sayı arasında fark olmadığı görülmekte. Ne söylemek istersiniz?
Seçim öncesi çalışmalarda iki tarafta da palavramsı programlar atıldı. Yok teleferik, tramvay yapılacak; rasyonel şeyler değil. Burada kaç kişi emekli oldu, hala azalma yok ve artıyorsa sen niye aldın o zaman?
Belediye çalışanlarından size ahde vefa yapan veya şimdiki yönetimden yakınan çalışanlar var mı?
Ben sokağa indiğimde, nerede bir belediye çalışanı beni görse elimi öpüyor. Bir iş yerinde huzur olmazsa verim alamazsın, baskı ve korkuyla insan çalışamaz.
“Neden çevik kuvveti çağıracağım? Bunlar terörist mi?”
Keşan Belediyesi Kompleksi yapımı çalışmaları öncesinde hal binasının yıkımı sırasındaki görüntüleri Başkan Helvacıoğlu’nun o zamanki basında çıkan haberleri göstermesi gündem olmuştu. O zamanki yıkım nasıldı? Şimdiki eski hizmet binasının yıkımından farkı nedir? Şimdiki yıkım için ne düşünüyorsunuz?
Eski pazaryerinin yıkımını hiç suya sabuna dokunmadan yaptık. Bizim bölge insanının bazı özelliklerini iyi bilmek lazım. Hurda gibi şeyler olduğunda vatandaşlar o kadar canhıraş çalışıyorlar ki. O zamanlar hepsini çağırıp ‘Kendinizi tehlikeye atmayın, ne kadar hurda çıkıyorsa hesaplayın yarısını ben karşılayacağım. Burada kavga gürültü istemiyorum’ dedim. İlk başlarda bir şeyler oldu ‘Çevik kuvveti çağırın’ dediler. Ben burada insanıma neden çevik kuvveti çağıracağım? Bunlar terörist mi? 10 bin lira parası olmayıversin belediyenin. Değer mi bir şey olsa, çevik kuvvet ateş etse? Yaralanan da olmadı, yalan söylüyor. İki hırsızlık olayından bahsedildi, onlardan birisi kendi elektrik panosunu kendi alıp götürmüş ve çalındı diye ihbar etti. O kadar hengame içinde bir tane de olur ya.
“Bize kedimizden başka muhalefet gerekmez”
Özellikle de 15 yıllık görev sürenizin son zamanlarında verim ve performans bakımından yeterli olmadığını z söylemişlerdi. Siz ne düşünüyorsunuz? Yoruldunuz mu, yoksa çalışmanızın önünde engeller mi vardı?
Metal yorgunluğu değil, tabi ki insanı beden olarak yoruyor. Kolay bir yer değil orası; ama derler.
Görev süreniz boyunca AKP’den mi yoksa CHP’den mi daha çok muhalefet gördünüz?
Bizim parti zor bir partidir. Bize kedimizden başka muhalefet gerekmez ki, biz onu kendimiz hallederiz; ama böyle olması da daha iyi. Yanlışı gizlemek ve savunmak doğru bir şey değil. Böyle de olması lazım.
“Odadan ‘Ağabey ne kadar güzel oldu’ diyerek methiyeler yağdırıyordu”
30 yıl eleştirisine dönersek, bu 30 yılın yaklaşık 15 yılında Sayın Helvacıoğlu da önemli STK’lardan biri olan Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nın başkanı idi.. Özellikle pazaryeri düzenlemesi konusunda döneminizde muhalefeti oldu mu?
Hayır. Odadan ‘Ağabey ne kadar güzel oldu’ diyerek methiyeler yağdırıyordu. Hüseyin Boyalık’tan bu ucube lafı başladı, halbuki iki AKP’li eski İBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın elinden ‘Altın Karınca Ödülü’ aldım. Onlar ‘Bu ucube’ diyerek ödülü vermeyebilirlerdi. Sen de bir ucube yap da göreyim. Ben 3 dönem seçim, belediyelerde en radikal işlerinizi ilk 6 aydan sonraki 1-2 yıl içinde yapmaya başlarsınız, bunun artıkları seçime 8-9 ay kala biter ve mal meydana çıkar. Yaparken evet eleştiri olur.
“9 milyon lira borcumuz vardı”
Seçimden sonra belediyeyi kazanalar, belediye borçlarını asıyorlardı; ama Keşan Belediyesi’nde böyle bir şey olmadı. Belediye çok borçlu muydu?
2014 ve 2019 arasında referandumlar ile arka arkaya iki seçim geçirdik. Dövizde oynamalar yaşandı. Bizim piyasadan alacağımız, 13 milyon kadar para ve 9 milyon kadar da borcumuz vardı. Nasıl alacağız insanlardan, devletsin sen? Bir de kriz var, kimin gırtlağını sıkacaksın? Şimdi hadi yapsınlar, yapıyorlar da. Alabiliyorlar mı? O kadar kötü günler yaşıyoruz ki. Vatandaşlara belediye Kovid yardımı yapacaktı, neden şimdi icraya veriyorsun?
CHP’li meclis üyeleri, “Halk Ekmek”in borcunun araştırılması için önerge vermişti. 1.5 milyona yakın çıkan bu borcun tahsili için belediye tarafından bir çalışmaya girildi mi?
Bir şey duymadım.
“Ben kendi partimin dışındaki birini neden destekleyeyim?”
Bu borçların asılmaması ve bu Halk Ekmek borcu tahsilatına girişilmemesi, ‘Seçim zamanı Mehmet Özcan, Mustafa Helvacıoğlu’na destek verdi ve karşılığında borçlara el atılmıyor, diyet ödüyor’ diye piyasa yorumladı. Ne dersiniz?
Hiç aklımın ucundan geçmeyecek şeyler söylüyorsunuz. Ben kendi partimin dışındaki birini neden destekleyeyim? Ne varsa o görülecek. Saklanacak bilgiler değil ki, yarın bir müfettiş gelip çıkaracak. Böyle saçma bir şey olur mu? Böyle bir şey olsaydı beni 2009’da AKP çağırdı, 2014’te çağırdı. Aynı yıl DSP de geldi. Benin niyetim ille de belediye başkanı olmak değil ki, ben bir fikir uğruna mesleğimi bıraktım geldim ve bir toplumsal görev üstlendim. O zaman omurganız olmaz, tabela da umurunuzda olmaz. Ayrıca böyle bir şey olsa, karşı taraf da zarar görür, neden bunu yapsın? Benim kazancım ne olacak? Sorulmasa ne olacak, ne kazanacağım yada o neyi kazanacak?
“Hata yapıldı”
2008 yılında Keşan Belediyesi tarafından kurulan asfalt şantiyesi, hurdaya çıkartıldı. Bu konuda, CHP’li iki encümen üyesi de imza vermişti. Asfalt şantiyesinin miladı dolmuş muydu?
Orada bana göre hata yapıldı. Belediye burada bir şey edinmiş, bakılır işlet mi kolay yoksa satın almak mı? Asfaltın tonunu kaça alıyorlar, kaça üretiliyor? Ayrıca bu tesisi yenileyebilirsin, çok zor değil. Bunu aldığımda hurdaya ayrılmıştı. 50 bin lira para verdik sonra İzmir’de modernize ettirdik. Metal eskimez ki.
“Birinciyi çalıştırmıyorsun, ikinciyi ne yapacaksın?”
Geçmiş yıllarda, Keşan Belediyesi olarak, Atatürk Stadı’yla birlikte yüzme havuzunun (TMO’nun yan tarafındaki) işletmesine talip olmuştunuz. Fakat, yüzme havuzunun işletmesi verilmemişti. Mevcut bir havuz varken, Keşan Belediyesi’nin yeni bir yüzme havuzu yapma projesi hakkındaki düşünceniz nedir?
Keşan Atatürk Stadı’nı 10 yıl olarak belediye işletme hakkını almıştı. Mülkiyet ve yapılar valilikte, işletmesi de izinle devralındı. Vatandaşlar çok kullanamıyorlardı, biz 24 saat işletmeye başlayınca vatandaşın kullanımına açık hale geldi. Bu sebeple orası da işletme problemlerinden dolayı vatandaşlar yararlanamadığından dolayı ‘Bize verin, çalıştıralım’ dedik. Birinciyi çalıştırmıyorsun, ikinciyi ne yapacaksın? Hele yine bugünler de o kadar paramız yok ki, her gün zam geliyor. İlkini çocukları kullanamıyor, ikinci lazım olur mu?
“Tamamıyla cahilce bir söylem”
Bir önceki yayında ‘Her mahalleye bir kreş sözünüzü tutmadınız’ diye sormuş ve Başkan Helvacıoğlu’ndan ‘Keşan’da kreş yeri ayrılmamış’ yanıtını almıştık. Geçmiş dönemi suçlamıştı, ne dersiniz?
Sen ayır. Kreş yeri diye bir şey olur mu? Bulur bir arsa yaparsın. Tamamıyla cahilce bir söylem. Özel sektör açıyor, nereden buluyorlar? Anlamaz insanlar belki bunu; bugün nasıl bakan akaryakıt kuyruğunu ‘bolluk kuyruğu’ olarak söylüyorsa bu da ona benziyor.
“Abuk sabuk bir proje çizmişler”
Milletvekilini hizmet anlamında yeterli görüyor musunuz? Ankara da etkisi var mı?
Talihsiz bir dönemde biri başkan biri de vekil oldu. Yine de bir şeyler akıyor; ama bundan sonra çok zor. Eski köy garajı da eski belediye binası da yıktıklarıyla kalacak. Yapsınlar alınlarından öpeceğim. Özele de verseler kimse bu inşaatı üstlenemez, bir iki sene yapamazlar sonrasında da seçim var.
Sizin projeniz devam ettiriliyor mu?
Hayır. Eski itfaiyenin orada abuk sabuk bir proje çizmişler. Ben de çizdirmiştim. İlle de belediye parasıyla yaptırmak zorunda değilsin, İktidardasın, İller Bankası’ndan borçlanın. Yada çıkacak dükkanları paylaşıp da yapılabilir. Kendi projesi diyerek ister bu olabilir, buna saygı duyarım.
“Acaba başkan adayını beğenmemiş olabilirler mi?”
CHP’nin seçimi kaybetmesinde, sizin döneminizin başarısızlığı mı etkendi? Başarısız mıydınız?
Ben sokağa çıkınca insanlardan çok farklı tepkiler alıyorum. Alnım açık ve tek başıma da gezebiliyorum. Kendilerine sorsun arkadaşlar. İYİ Parti’nin 3 bine yakın oyu var, en azından 5 bin oy farkla biz bıraktık. Bunları eritip eksiye geçti. Yolda gezerken insanlar selam vermezsen, kaç kişiyi kaybettiğini biliyor musun? İnsanın bu içinden gelecek. Seçim sonuçları gayet açık, meclis üyeleri başkandan 2 bin 300 oy daha fazla alıyor. Acaba başkan adayını beğenmemiş olabilirler mi? Mecliste neden fazla? İYİ Parti’nin bir tane oyunu alamadık demek bu.
“Çıkan aday adayı arkadaşlara baktım, hepsinde de seçim kayıptı”
Seçimin yitirilmesi adaydan mı kaynaklı?
Adaydan kaynaklı. Kendisi iyi çocuktur; ama bu tür seçilme ile gelinen yerlerde vatandaşta ‘bu olur’ diyecek bir intibah olması lazım.
“Mustafa Helvacıoğlu, Şenol çıkınca davul zurna çaldırdı”
Örgütte zaaf var mıydı? Buna örgütsel zaafı da katabilir miyiz?
Bunlar beraber oluyor, ama dinletemiyorsun ki. Bana ‘3 kere meclis üyeliği yapmam; al başkan şunları yap’ diyen kişi olmadı. Parti yöneticileri verdi de kabul etmedik mi meclis üyelerini? İstediğimiz bir kaç kişi varsa onlar onayladı, gittik arkadaşa tavsiyemiz oldu ama dinlemedi. Mahallelerde yan yana gittik. İki gece sonra Çamlıkent’e indik. İlçe Başkanı konuştu, ben konuştum arkadan da İYİ Parti İlçe Başkanı konuşuyor. Gider miyim bir daha oraya? ‘Senin gölgende seçim kazanmak istemiyoruz’ havası yarattılar. 10 in oy farkla kazanacaklardı? Kimsede kabahat bulmasınlar, insan önce kendi kabahatini kabul edecek; sonra başkasına çamur atacak. Başkasına oy verdi diyecekler, ben 15 sene bu partinin bayrağını taşıdım. Bu hainliği yapamam.
Niye Mustafa Helvacıoğlu, Şenol çıkınca davul zurna çaldırdı? Bütün anketlerde ben çıkıyordum. AKP’nin anketlerinde de. Daha ne yorum yapayım ki?
Aslında ben 4. dönemi şahsıma kalsa istemiyordum. Çıkan arkadaşlara baktım, hepsinde de seçim kayıptı. Çünkü hiçbirinin merkez sağ kesimden alır oyu yoktu.
“Bir dönem de iktidarda neden olmasın?”
Önümüzdeki dönemde Mehmet Özcan’ın siyasal hedefi nedir?
Siyaset hedefsiz olmaz. İlle de olacağım diye bir derdim yok. Olmanız için sizin ‘olacağım’ demenizden önce, birilerinin size ‘ol’ demesi lazım. Ya parti çevrenizde ya geniş bir kitlede, ‘hadi gir’ denmesi lazım. Teklif gelmeden neden çıkılsın ki? Hadi çıkıldı işte, onlar da olmuyor.
CHP kulislerinde milletvekilliği aday adaylığı için Keşan’da 8-9 kişinin ismi var. İlçe Başkanlığı için de öyle. Siz önümüzdeki dönem Keşan Belediye Başkanı olmayı düşündüğünüzü bu güne kadar iade ettiniz mi? Bu düşünce var mı?
Şimdiye kadar hiç olmadı; ama sokağa çıkınca ‘hadi ne zaman geliyorsun’ deniliyor. Bir talep olması gerek kendi başıma gitmem. Yarınlar ne getirecek belli olmaz, ama 15 yıl muhalefette belediye başkanlığı yaptım. Bir kere de iktidar grubu içinde olursa, neden olmasın diye düşünürüm. Olabilir, günün şartlarına bakarım 15 yıl yaptım gözüm arkada değil. Kısmet.
Milletvekilliği mi belediye başkanlığı mı?
İlki tercihim olurdu; ama size anlatamayacağım bazı sıkıntılarım var. Başka şey de söylemek istemiyorum.
“Mustafa Helvacıoğlu çevre yolu için ‘Ben o tür şeylerle uğraşmam’ dedi”
Parti ile ilişkileriniz nasıl? Size belediye başkanı açıklamaları ile ilgili hiç bilginize başvuruldu mu?
Çağırmadılar beni. Genel merkezim gönderdiği bir konu için bilgimi istediler.
Sosyal medyayı şimdiki belediye kadar kullanmadınız. Şimdiki başkanın tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yorum yapmayayım, herkesin bir yoğur yiyişi var. Ben sevmem, tabi kendini bildirmek olur, aşırıya kaçılıyor sanıyorum ve bu doğru bir şey değil.
Program izleyicilerinden gelen soru: “Geçmiş dönem ve bu dönem Keşan Belediye başkanlarının ortak ve vazgeçemedikleri sabit bir düşünceleri var. Ne zaman mücavir alanlara bir hizmet yapılacak olsa “Keşan’ın parasını mücavir alanlara harcayamayız” diyorlar. Mücavir alanlarda 10 binin üzerinde yaşayan yazlıkçı tabir edilen aile bireylerinden biri olarak şunu ifade etmek isterim. Bizler yılın en az 8-9 ayı yaşadığımız bu bölgede tüm kazancımızın büyük bölümünü harcarken Keşan ekonomisine kayda değer bir katkıda bulunuyoruz. Mücavir alanlar sosyal hizmetler konusunda geliştikçe bu katma değer olarak yine Keşan ekonomisine katkı olarak geri dönecektir. Deneyimli bir belediye başkanı olarak bu konudaki düşüncelerinde bir değişim olmuş mudur?”
Yayla ki sıfırdan ele aldık. Erikli gibi kooperatif kurulmadı. Suyu, kanalizasyonu ve artıma tesisini sıfırdan yaptık. Dükkanlar yaptık, elimizden geldiğince belediye öz kaynakları ile yaptık. Sadece su için abonman ücreti aldık, o da çok cüzi miktarlar ve bazılarından da almadık. Eskiden bazı başkan arkadaşlarımızın ‘Ben zenginlere mi hizmet edeceğim’ düşüncesiyle özellikle de Erikli’de altyapı hizmetleri gibi şeyler geri kaldı. Ben geldiğimden beri ‘Her ne kadar mücavir alan olsa da Keşan ekonomisinin can damarı’ diyerek baktım. Gelenlerden belediyenin 5 kuruş bir geliri olmasa bile, oradaki yatırımları yapmak zorundayız. Türkiye genelinde bir mücavir alan sıkıntısı var zaten ve 15 yıl boyunca hep dile getirdim.
Yayla Balıkçı Barınağı’nın kıyı tahribatları için projeler yapıldı ama hiçbiri hayata geçmedi. Hadi yap da 10 kere kafama kak. Hadi yap!
Mustafa kardeşim bana hastaneye başladığımda hayırlı olsuna gelmişti. İçimde hiç hasetlik yoktu. Keşan’ın trafik sorununa çözüm için çevre yolu ile ilgili ‘Bak iktidardasın, 100-150 milyon tutacak bir proje. Gel başla, diğerleri nasıl olsa olur.’ dedim. ‘Ben o tür şeylerle uğraşmam’ dedi.