
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası 11. Komite tarafından bölgemizdeki konaklama tesislerine yeni gelen sürdürülebilir turizm sertifikası hakkında bilgi verildi.
Bilgilendirme toplantısına Meclis üyesi Mustafa İşçimen, Meclis Başkan Yardımcısı Cüneyt Yüksekdağ ve Meclis Üyesi Onur Şapçı katıldı.
Bilindiği üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ülke turizminin uluslararası standartlarda geliştirilmesi, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesi amacıyla Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile birlikte ve akredite denetim firmaları aracılığıyla çeşitli sertifika programları başladı
3 aşamalı sertifika programı
Konuyla ilgili açıklama yapan Mustafa İşçimen, yeni gelen sertifika programının yol haritasını anlattıklarını belirterek, “Odamız olarak güvenli turizim sertifikası ve sürdürebilir turizm sertifikası arasında bazı çelişkilerin yaşandığını Türkiye Tanıtımı ve Geliştirme Ajansı’na ilettiğimizi de üyelerimize aktardık. Ocak 2022’de imzalanan Türkiye’deki sürdürülebilir turizm programında 31.12.2023 tarihine kadar özellikle üç aşamalı olan bu sertifika programının birinci aşamasını Basit Konaklamalı Turizm İşletmeleri ile turizm işletme belgesi işletmelerin alma zorunluluğu üyelerimize bildiriyoruz.” dedi.
“Amaç Türkiye’nin entegre olması”
Konunun ciddi olduğunu hatırlatan İşçimen, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu konuda bütün konaklama tesislerinin özellikle danışman firmalardan destek almaları çok önemlidir; çünkü yol haritasında açılması gereken çok konular var. Eğitimler var bu eğitimlerin alınması lazım. Burada esas amaç, dünyadaki sürdürebilir turizmi veya dünyadaki turizm olayına Türkiye’nin turizmine entegre etmektir. Alt yapısıyla tamamen birebir örtüşmesi sağlamak amacıyla yapılan bir programdır. Mal alımından, sıfır atığa, enerji tasarrufunu da içeren bir programdır.”
“Bu işler bir ayda olacak işler değil”
Sözlerine programın zamanla günlük sosyal hayata da yansıyacağına da dikkat çeken İşçimen, “Sertifikalarla ilgili denek durumuna da geliyoruz” derken, Programdaki şartların yerine getirilme tarihinin 31 Aralık 2023 tarihine kadar olduğunun altını çizerek, “Otellerden sosyal hayatımıza kadar yansıyacak bir program olacak. Biz Keşan TSO olarak, konaklama sektöründeki üyelerimize özellikle 31 ARalık 2023’ün son zamanları kalmamasını tavsiye ediyoruz. Uzun uğraşlı bir süreç bu süreçte mutlaka eksiklerimiz olacak. En azından bir iki denetleme geçirip eksiklerimizi tamamlamayı daha uygun görüyoruz. Bu işler bir bir buçuk ayda olacak işler değil. O yüzden önümüzde 10 ayımız var. Hem çok uzun süre hem çok kısa süre olarak tanımlıyoruz. Bu konuda konaklama sektöründeki üyelerimizin bizden her zaman destek alabileceklerini bildirmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Her yerde aynı standartlar
Onur Şapçı da bakanlık tarafından kapsamlı bir çalışma başlatıldığını belirterek, şunları söyledi: “Güvenli turizm sertifikasına benzer bir sürecin daha da detaylandırılmış bir versiyonunu görüyoruz. Amaç burada konaklamayı Türkiye genelinde standart bir yapıya dönüştürmek. Her kaldığımız yerde aynı standartları bulmak üzere planlanmış ve kolay olmayacak süreçleri bulunan bir çalışma olacak. Tüm desteği üyelerimize vermeye gayret edeceğiz.”
“Şartlar şimdilik ağır görünüyor”
Cüneyt Yüksekdağ da programla işletmelerde personel artışına neden olabileceğini söyleyerek şunları aktardı: “Yaptırım gücünü cezalara bağlamış evet cezaları ağır iki uyarı yapıyor iki ceza kesiyor ondan sonra belgesi nereye bağlı olursa olsun belediye, turizm bakanlığı iptaline ne kadar yanlış anlamadıysam bu tarzda gidiyor. Satın almaları ayrıştırıp bir yerde toplamak ve bunların tüketimini azaltmak aynı zamanda işte enerji tasarrufu biraz daha yenilenebilir enerji ve minimum katı yakıtlar ya da bu tarzdaki enerjiyi yapmak, su tüketimini azaltmak bunları istiyorlar. Bunları isterken otelcinin fazladan iki ya da üç eleman kullanıp günlük raporlaması biraz zorlayacak. Katı atıkların yine ayrıştırılması belki yine 2-3 elemanı denk gelecek. Bunlarla ilgili geçiş süreçleri var yaşanacak ama hep beraber göreceğiz. Şartlar şimdilik ağır görünüyor. “
Mustafa İşçimen de bölgemizin turizm açısından depreme rağmen bir artış göstereceğini bunun sebebinin de Ege ve Akdeniz Bölgesindeki turizm tesislerinin konaklama ücretlerinden dolayı Kuzey Ege’ye turistlerin yönleneceğini hatırlattı.