SP Keşan İlçe Başkanı Köseler tarımda artan maliyetlere ve işsizliğe dikkat çekti
Saadet Partisi Keşan İlçe Başkanı Ahmet Köseler, TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan son işsizlik rakamlarını eleştirdi. Geçim sıkıntısının arttığının altını çizen Köseler, gıda ithalatı ve banka faizlerine de değinerek bölgede istihdam ve tarıma dayalı ekonominin acilen hayata geçirilmesi gerektğini söyledi.
“TÜİK gerçekçi değil, sıkıntılı günler yaşayacağız”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül dönemi işsizlik rakamlarını açıklamış, buna göre Türkiye genelinde işsiz sayısı 2020 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 550 bin kişi azalarak 4 milyon 16 bin kişi olmuştu. Bu verilerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Ahmet Köseler, “TÜİK’in vermiş olduğu işsizlik rakamları Türkiye’de çok da gerçekçi değil, işsizliğin azaldığını söylüyorlar ama bunun piyasalara ve halka yansıması doğru değil. Şuan çevremizde bir sürü insan işsiz, bunu böyle görmek lazım, zaten geçim sıkıntısı ülkemizin baştaki sorunu. Malum pandemi sebebiyle oluşan olumsuz etkiler de var. Bunları da ekleyin. Pandemi uzun sürecek tabii bu konuda devletlerin halkların bir şekilde ekonomik olarak ortaya koyacakları icraatlar olması gerekir önümüzdeki günlerde daha da sıkıntılı günler yaşayacağız.” ileriki dönemlerde daha da zorlaşacağını belirtti.
“Yediğimiz içtiğimiz her şey buna bağlı”
Pandemi ile birlikte başta gıda olmak üzere üretimin değerinin çok daha fazla anlaşıldığının altını çizen Köseler, “Bir ülkede üretim olmazsa o ülke batmaya mahkumdur bu tüm ülkeler için geçerlidir. Türkiye’de tarımdan geçinen bir çok vatandaş var ve aslında tarımın en güçlü olduğu ülkelerden birinde yaşıyoruz; ama buna bakmak için bazı konuları da ele almak gerekiyor.” derken, bir yandan da tarımdaki girdi maliyelerine dikkat çekerek, “Bugün bakarsanız, gübre fiyatlarının geçtiğimiz yıllara göre %90 oranında artış göstermiş olduğunu göreceksiniz. Bu da girdilere tekabül ediyor. Aldığımız sebze meyve ve yediğimiz içtiğimiz her şey buna bağlı. Tamamen bir enflasyon ile karşı karşıyız hatta buna ‘devalüasyon’ da diyebiliriz. Tüm bu artışa kıyasla kazandığımız para bunun 4’te 1’i. Bunu şöyle özetleyebiliriz, Bugün bir insan 100 lira kazanıyorsa markete gittiğinde ancak 3 günlük 2 günlük ihtiyaçlarını gidebiliyor; ancak eskiden bu rakamlar 2 haftalık harcamaya tekabül ediyordu, demek ki paramızın değeri düştü. Tüm bunlara bir de işsiz olanları da ekleyin” şeklinde konuştu.
“Şimdiden önlemlerin alınması gerek”
Geçim şartlarındaki zor durumun bir zincirin halkaları gibi üretim ve tüketim dengesine etki ettiğini belirten Köseler, “Bugün Keşan’da ve bölgede fabrikaların veya üretime dönük istihdama dayalı yerlerin olmadığını görüyoruz. Biz bunu önceki dönemlerde de dile getirdik, tabi buna karşı gelindi ve yapılmadı. Şimdi AK Parti döneminde bazı şeyler yapılmak isteniyor, mesela Organize Sanayi Bölgesi; ama bunun bir şekilde hayata geçirilmesi lazım. Hem de acil bir şekilde yapılması lazım. Çünkü bugün yaşadığımız ortamı biliyoruz ve görebiliyoruz, bugün çarşı market pazara çıktığımızda insanların alım gücü düştü. Eğer tarımla kalkınan bir ülkede bunları yaşayabiliyorsak ileride daha büyük sonuçlar doğurmaması için şimdiden önlemlerin alınması gerekiyor.” diyerek acil durum çağrısı yaptı.
“Çiftçi üretmemeye çalışıyor”
Tarımın ilerleyen günlerde daha da büyük ihtiyaç haline geleceğinin altını çizen Köseler bu konuda gümrüklerden giren çıkan ürünlere dikkat çekti: “114 milyar dolar değerinde gıda ithal ederken, buna karşılık da 118 milyar da ihraç etmişiz. Burada bir sıkıntı var. İhraç ettiğimizin 2 katı kadar da üretip satmamız gerekiyor. Bu da girdilerden kaynaklanıyor, çiftçi maliyetler karşısında üretmemeye çalışıyor. Bu esnafa da yansıyor, alışverişini yapmıyor. Cepler boş olunca mecburen bu pazara veya çarşıya yansıyor.” dedi.
“Haramla ülke yönetilmez”
Devletlerin halkları için var olduklarını ve onların hayat standartlarının yükseltmekle sorumlu olduklarını belirten Köseler, “Halkların hayatlarını idam etmeleri için üretime dayalı işler yapması lazım ki bunlar halka yansısın; ama aç bir durumdayız. Bakın bugün Keşan’ın pazarı ama bomboş ve esnaf malını değerinde satamıyor, satamadığı için her gün sermayesini tüketiyor borçlanıyor. Faizler almış başını yürüyor, faiz sisteminin acilen ele alınması lazım. Bize göre faiz ile yönetilen bir ülke batmaya mahkumdur. Faizin tamamen ortadan kalkması lazım. Bizim dinimizce de haram ve haram olan bir şey ile de ülke yönetilmez. Son verilere bakıyorsunuz, ülkede en fazla kar yapan kuruluşlar bankalar olmuş. Bu, milletin boşandığına ve sıkıntının büyüdüğüne işaret ediyor. ” diyerek banka faizleri konusunda problemlerin yaşandığını dile getirdi.
“İnsanlar evlerine aş getirilmeyecekler”
Son olarak, pandemi sırasında yapılan yardımların, insanların gerçek ihtiyaçlarının çok altında kaldığına vurgu yapan Ahmet Köseler, “Devlet şu anda esnafa yardımlar vermeye çalışıyor ama ne kadar yeterli? Yetersiz geldiğini düşünüyoruz, bölgenin acilen üretime dayalı bir bölge olmasını talep ediyoruz. Bu noktada en baştaki yetkililerden özellikle Sayın Fatma Aksal Hanım’dan, Belediye Başkanımızdan ve odalarımızdan projenin hızlandırmasını talep ediyoruz. Başka türlü Keşan’da işsizlik azalmayacak hatta artacak. İnsanlar evlerine aş getirilmeyecekler. Bunun sonucunda siz de görüyorsunuz, zor durumda kalan insanlar hırsızlık da yapıyorlar yolsuzluk da yapıyorlar, bunun önlenmesi için bir an önce bu tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.” sözleriyle üretim ve bu konuda söz sahibi olanların bir an önce sonuca ulaşmaları gerektiğini aktardı.