Söyledikleriyle düşündürdüler! Çalışan gazeteciler iyi ve kötü yönleriyle “gazeteciliği” anlattı

Keşan gazetecileri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle ‘gazetecilik’ mesleğini anlattı. Haber almak için gecesini gündüzlerine katan, çalışma hayatları boyunca maddi ve manevi olarak türlü dertlerle boğuşan basın emekçileri kesanonline’a konuştu.
Şimdiye kadar hep başka konuların ilgililerine doğrultulan mikrofonlar, ‘basının güzide emekçileri’ne doğrultulunca, onlar da gazeteciliğin öncesini ve bugününü anlatıp, geleceği hakkında da konuştu.

Yerel Basın Birliği Edirne Şube Başkanı Erdoğan Demir: “Yerel basın zor şartlar alında yaşıyor. En çok da personele yansıyor. Devletin yerel basına destek vermesi çok önemli. Bu desteğin olmadığını üzülerek görüyoruz. Ulusaldaki haberleri yerelden yansıtan basının çalışmalarının desteklenmemesi çok üzücü.”

Medya Keşan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Bülent Saylam: “Halkın sesi olma özelliğimi varken; bu noktada yöneticilerle sıkıntılarımız oluyor. Yaşadığımız sorunlardan en büyüğü de eleştiri hakkımıza tepkiler henüz olgunlaşmadı. Eleştirel bakışa karşı bakış.”

Keşan’ın Neşesi editör ve muhabiri Selim Şen: “İyi haber de yapsak, kötü haber de yapsak eleştiri alıyoruz. Bence gazeteci, yaptığı haber birilerini üzüyorsan haberciliktir; ama yaptığı haber birilerini üzmüyor ve herkesi mutlu ediyorsa basın danışmanısın demektir. Üzdüklerimizden özür dileriz; ama amacımız kimseyi kırmak değil, biz gördüğümüzü yazdık. Elimizi vicdanımıza, yazdığımız kişinin yerine kendimizi koyduk.

Gündem Saros Gazetesi muhabiri, İlker Gürel: “Biz sadece gerçeklere ulaşmaya çalışan ve fedakarlıkla yapmaya çalışan gazetecileriz. Bu işi yaparken kimseyi mutlu etmeye çalışmıyoruz. Haberlerimizden mutsuz olanlar da oluyor, bu mutsuzluklarını zaman zaman bizi arıyorlar ve tar tartışıyoruz. Meslek dışardan göründüğü gibi olmadığını herkes bilmeli, her söylenenin doğru olmadığını bilmek lazım. Biz tüm olumsuzluklara rağmen Keşan’ı yansıtmaya devam edeceğiz. Sesiniz ve vicdanınızız. Bir elçiyiz.

Medya Keşan editörü Mehmet Aytaç: “En büyük sorun gazete sahiplerinin gazeteci olmaması ve basın kültüründen gelmemiş olmaları. Başka işlerle meşguller. Durum böyle olunca gazeteleri ticari amaç olarak kullanmaya çalışan medya organları var. Bu durum da ticari kazancın, basın ettiğinin önüne geçmesine sebep oluyor ve gazetecilerin üzerindeki baskıyı artıyor.

Volkan Gazetesi muhabiri Gökhan Aksoy: “Bundan önce her gazetede belli branşlarda kendilerini geliştirmiş ve dalında uzmanlaşmış muhabirler vardı. Zamanla maddi zorluklardan dolayı bu muhabirler kadro daralması ile ya çıkarıldı, ya da emekli olanların yerine kimse alınmadı. Artık uzman muhabirler yok. 10 muhabirden 3-4 kişiye düşüldü. Şimdi tek bir muhabir hem adli hem spor hem de siyasete ve güncek konuları takip etmekte.

Medya Keşan Gazetesi Muhabiri Hüseyin Ünsal Yücel: “Küçük yerlerde bu işi yapmak oldukça güç ve imkanlar da kısıtlı. Bu imkansızlıklara rağmen yine de tüm meslektaşlarım ellerinden geleni yapıyorlar. Mesleğimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Herkesi tebrik ediyorum.

Gündem Saros Gazetesi Editörü Didem Çakmak: “Bizler sizlerin görselliğe önem verdiğinizi gördüğümüz için dizayn konusuna önem veriyoruz. Daha güzel ve renkli haberler vermeyi çok isteriz; ama maalesef daha çok üzüntülü haberleri okuduğunuzu görüyorum.