Prof. Dr. Atakişi: “Yeni dönemi umutla açtık”
Trakya Üniversitesi Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulunda 2023 – 2024 eğitim öğretim dönemi, 2 Ekim 2023 Pazartesi günü başladı.
Fakülte düzeyinde 4 yıllık eğitim veren okulda yeni kayıt yaptıran 233 öğrenci ile birlikte bu yıl bin 81 öğrenci eğitim görecek.
Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu (KYÇUBYO) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Atakişi, öğrenci kabul eden 5 bölümde de kontenjanların dolduğunu belirterek, yüz yüze eğitime ve yeni döneme umutla başladıklarını kaydetti.
Yeni eğitim öğretim dönemi, öğrencilerin beklenti ve sorunları ile okulun dahil olduğu proje ve çalışmalar hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Atakişi, 2 Ekim itibariyle derslerin başladığına işaret ederek, şunları söyledi: “Öğrencilerimiz Keşan’a ve Edirne merkeze gelmeyle başladılar.
Düzenleyeceğimiz oryantasyon programı ile öğrencilerimize hem bölümleri tanıtacak hem de ufak gezilerle Keşan’ı tanımalarını sağlayacağız.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulumuzda bu sene toplam öğrenci sayımız 1.081.
Öğrenci kabul eden; Bankacılık ve Sigortacılık, Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri, Gümrük İşletme, Uluslararası Ticaret ve Finansman, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümlerine bu sene yerleşen toplam 233 öğrencimiz kayıt yaptırmış. Bu öğrencilerimizin de kız – erkek dağılımına bakıldığında aşağı yukarı yarı yarıya diyebiliriz.
Okulumuza gelen, eğitim öğretime başlayan öğrencilerimizin şu anda içerisinde yemek kartları da bulunan bankamatik kartları dağıtılıyor, yemek hizmeti başladı, kantin hizmeti başladı.”
“Yeni dönemi umutla açtık”
Kovid süreci ve deprem felaketinin ardından online devam eden eğitim sürecinden, yüz yüze eğitime geçildiğini hatırlatan Atakişi, “Deprem felaketinde buradan da kaybettiğimiz bir kızımız var. Gümrük İşletme bölümü öğrencimiz Elif Kübra Soydan. Onu da rahmetle anıyoruz.
Bu felaketleri geride bırakarak yeni dönemi umutla açtık. Öğrenci kabul eden 5 bölümümüz de doldu. Okulumuz, bölümlerimiz tercih ediliyor. Puanlar da yükseldi bu sene. Sıralamalarda Keşan’a 300 – 400 bin düzeyinde hatta 500 bin düzeyine kadar öğrenci alımı oluyor.
Uygulamalı bilimler olarak 4 yıllık fakülte ayarında bir eğitim imkanı sunuyoruz. Bölümler farklı farklı dönemlerde staj yaptırıyorlar. Öğrenci, staj dönemlerini mesleki kariyer, mesleğe hazırlık olarak görüyor.” dedi.
Okulun ortak proje çalışmaları
Keşan’da, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası ile ortak proje çalışmaları yürüttüklerini belirten ve bu gibi çalışmaların önemine vurgu yapan Prof. Dr. Atakişi, “Yüz yüze açık olduğumuz süreçte, öğrencilerimizin bir kısmı Keşan Ticaret ve Sanayi Odasında eğitim aldılar. Orada meslek erbaplarıyla şirket sahipleriyle ortak projeler geliştirmeye başladılar. Biz nerede kalmıştık diyerek tekrar aynı hızla hem Keşan için üniversitenin varlığını hissettiren hem de halkın da hoşuna gidecek böyle projeleri hayata geçireceğiz. Peyderpey hızlı bir şekilde başlayacağız.” diye konuştu.
Atakişi, yeni dönemde de Keşan Ticaret Borsası ile beraber tarım şurası planladıklarını, bu kapsamda tarım ve özellikle iklim değişikliği, kuraklık gibi konulara dikkat çekecek paneller düzenleneceğini kaydetti.
Tarım şurası için civardaki üniversitelerin de desteğini almayı düşündüklerini ifade eden Atakişi; Keşan Belediyesi, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası ve Keşan Ticaret Borsası’nın desteklerini her zaman hissettiklerini belirterek, “Bu bağlamda bu biraz daha geniş spektrum olacak. Yani Hamzadere bölgesinde ipsala ve Enez borsalarının, odalarının da olduğu bir etkinlikle taçlandıracağız. Burada hem belediyemiz hem biz ev sahipliği yapmayı düşünüyoruz. Bu noktada tarım ekonomisi boyutunu da işin içine alabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Tarım şurasına çiftçinin de katılımını arzu ettiklerini dile getiren Atakişi, çiftçinin tarladaki hasat ve ekim dönemini tamamlamasını beklediklerini, tarihin buna göre belirlenerek duyurulacağını vurguladı.
Keşan’da öğrencilerin barınma sorunu var mı?
Keşan’ın yüksek öğretimde diğer eğitim kurumlarıyla birlikte 2000 civarı öğrenciye ev sahipliği yaptığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Atakişi, “Bu öğrencilerimizin bir kısmı civardan git gel yapıyor. Bir kısmı yurtlarda ve özel yurtlarda barınıyor. Bir kısmı da, ilk yıllarının devamında eve çıkan, beraber ev tutan öğrencilerimiz.
Geçtiğimiz sene yüz yüze eğitime başladığımızdaki problemler şu an kulağımıza çalınmadı. Bize gelen bir şikayet yok. Geçen yıl bir takım barınma sorunları olmuştu. ‘Keşan’ın nesi meşhur? İş birliği’ derler; belediye başkanımız, oda başkanımız, borsa başkanımız, STK’lar, sağolsunlar onlar da taşın altına elini koydu, birçok kardeşimizi yerleştirmiştik. Sonra zaten ne yazık ki ikinci dönemde kapandık.
İlk haftalarda bu gibi sıkıntılar bize yansırdı ama bu dönemde bu hissedilmedi.” dedi.
Barınma konusunun öğrenciler için çok önemli olduğunu dile getiren Atakişi, yurtlarda değil de evde kalan öğrencilerin durumu ve kiraları değerlendirdiğinde; “Evet kiralar yüksek. Edirne merkezde de aynı problemleri duyuyoruz. Çok farklı kiralar var. Yani arz sıkıntısı da var burada, talep de gelince bir anda fiyat yükseliyor. Ekonominin yasaları bunlar.
Edirne’de, Keşan’da yurt ihtiyacı var mı? Evet, var. Yeni yurt yatırımlarına ihtiyaç var. Cumhurbaşkanlığı ofisleri bunları çalışıyordur eminim.
Bu bölgede, özellikle bizim alanımızda sosyal binalara, öğrencinin alışveriş yapabileceği, vakit geçirebileceği, bölge halkına da hizmet edecek yerler düşünülebilir, planlanabilir. Lojmanlar, yurtlar planlanabilir. Bu şekilde Keşan daha fazla öğrenciye kucak açmış olur.” şeklinde konuştu.
Eski kamu binaları yurt olarak değerlendirilebilir mi?
Trakya Üniversitesi Rektörlüğünce ilgili kurumlara, boş durumdaki kullanılmayan kamu binaları ile ilgili taleplerin sürekli olarak iletildiğini ifade eden Prof. Dr. Atakişi, şunları ifade etti:
“Hatırlarsınız, depremzedeler de geldiler, dönem dönem yurtlarda kaldılar. Yurt yapmanın toplumsal açıdan kimseye zararı yok. Barınma sorunu olabilir. Bu anlamda yurt yapmak ve öğrenciyi açıkta bırakmamak stratejik bir karardır, doğru bir karardır. Eğer bunu devlet kurumları yapmazsa, bir takım yasa dışı oluşumların, bu barınma sorunuyla ilgili öğrencileri kandırarak propaganda yaptıklarına da şahit olduk. Bunları unutmayalım. Devlet, anayasal düzen çerçevesinde şefkatiyle öğrenciyi kucaklamalı.
Bizim her fikre, her görüşe, her bireye ihtiyacımız var. Beyin göçünü engellemek istiyorsak, iyi proje geliştiren gençlerimizin projelerine hayat vermelerini teşvik etmemiz gerekiyor. işte teknoparklar. Diğer birçok kurum aslında bunu yapıyor. Yasalarla, 4.691’le bunlar güvence altına alınıyor.
Bizim bu gençleri, durumu olmayan fakat zehir gibi diye tabir edelim, gençlerimizi kucaklamamız, onlara bu eğitim fırsatını vermemiz gerekiyor ki; bu toplumsal faydayı maksimize etsin, çoğaltsın.
Dünya baş döndürücü bir hızla değişiyor, dönüşüyor ve buna da üniversiteler ayak uydurmak zorunda.”
