Haberler

KTSO yönetimi; “Buraya yapılacak bir FSRU, tamiri mümkün olmayan yaralar açar”

Sazlıdere FSRU Limanı ile ilgili olarak 10 Temmuz 2020 Cuma günü, BOTAŞ’a yapılan ziyaretin ardından açıklama yapan Keşan TSO, konuyla ilgili olarak değerlendirmede bulundu. KTSO adına konuşan Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Saros Körfezinde Gökçetepe – Sazlıdere arasına yapılması planlanan FSRU ve LNG Gemi İskelesinin olumlu- olumsuz yönleri ile değerlendirilmesi ve yaratacağı çevresel etkilere karşı çözüm önerileri başlıklı araştırma raporuna dayanarak görüşlerini net bir şekilde ifade ettiklerini belirterek, “Yatırıma değil, yer seçimine karşıyız” dedi.

16 Temmuz 2020 Perşembe günü saat 09.30’da Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen basın toplantısına Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Keşan TSO Meclis Başkanı Orkun Özkaya, Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Kadir Mutaf ve  Murat Arıkan, Keşan TSO Meclis Katip Üyesi Hüseyin Cinoğlu katıldı.

“Daha önce hazırlanan raporda görüşümüzü net bir şekilde ifade etmiştik”

Toplantıda ilk olarak söz alan İsmail Şapçı, gerçekleştirilen ziyaretle ilgili değerlendirmelerini şu şekilde aktardı: “Daha öncede bir çok platformda açıkladığımız ilgili kurumlarla paylaştığımız gibi Odamız tarafından  1 Ekim 2018’de ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezinde Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner’e hazırlatılan “Saros Körfezi’nde yapılması planan FSRU ve LNG Gemi İskelesinin olumlu- olumsuz yönleri ile değerlendirilmesi ve  yaratacağı çevresel etkilere karşı çözüm önerileri” başlıklı araştırma raporuna dayanarak görüşümüzü net bir şekilde ifade etmiştik.

“İsklenin planlanan yerde yapılması Saros Körfezi’ne tamiri mümkün olmayan yaralar bırakacağı aşikar”

Saros heyeti ile yapılan toplantıda da BOTAŞ yetkililerine raporumuzu sunduk.Tamamen bilimsel olarak araştırmaları yapılan bu raporda projenin olumlu ve olumsuz yanlarının saptanmasını özellikle istedik. Raporda da belirtildiği üzere odamız olarak yatırıma değil yer seçimine karşıyız. Çevresel etkiden uzak bir bölgede yapılacak olan bu tesis ile daha uygun şartlarda ithal edilebilecek LNG’nin depolanması sağlanacaktır. Aynı zamanda boğazlardan tanker geçişinin azalmasına da olanak sağlayacaktır. Fakat bu iskelenin mevcut planlanan yerde yapılması Saros Körfezi’ne tamiri mümkün olmayan yaralar bırakacağı aşikardır.
Heyet ile yaptığımız görüşmedeki izlenimlerimizde bu yöndedir.

“Saros denizaltı yaşamını olumsuz yönde etkileyeceği bilimsel olarak ortadadır”

Saros Körfezi kıyısına bu kadar yakın bir bölgede yapılması planan iskeleye gelecek gemilerin denizaltında yaratacağı etki orada doğa harikası olarak duran Saros denizaltı yaşamını olumsuz yönde etkileyeceği bilimsel olarak ortadadır. İskeleye gemilerle beraber gelecek farklı istilacı türlerin özel çevre koruma alanındaki canlı türlerinin yaşamına zarar verecektir.
Aynı zamanda gelen gemilerin pervanelerinin büyüklükleri düşünüldüğünde deniz tabanında hareketlilik yaşanacaktır. Bu hareketlilik denizdeki bitki örtüsünü tamamen değişimine yol açacaktır.
Bu da tamiri mümkün olmayan bir zarara yol açacaktır.

“Fay hattı risk oluşturuyor”

Raporumuzda da belirtildiği üzere Saros Körfezi Kuzey Anadolu fayının Marmaradan Ege’ye geçtiği bölgenin yakınında bulunmaktadır. Olası bir depremde yaşanacak tsunami hareketi bu iskelenin Saros kıyıları için risk oluşturduğunu ortaya koymaktadır.
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi olarak 30.07.2018 tarihinde konuyla ilgili tavsiye kararı aldık.

Kendi kendini temizleyen ve yakın tarihte ülkemizin turizmine yön verecek  dünyada sadece birkaç ülkeye nasip olmuş benzersiz Saros körfezimizin kıymeti bilinmelidir. Projenin seçilen yer itibariyle; turizm ile anılan bölgemize vereceği geri dönülemez zararları aşikardır.
Büyük gemilerin, manevra yaparak sahile yanaşacak olması sebebiyle ;su altı florası tamamen etkilenecek bu sebepten başta eşsiz kıyılarımız sahillerimiz, su altı dalış turizmi ve balıkçılık sektörleri olmak üzere bitme noktasına gelmesi ile karşı karşıya kalacaktır.

Defalarca kez belirttiğimiz gibi yatırıma değil yer seçimine karşıyız.

Çevresel etkiler göz önüne alındığında seçilen bu yerin yetkililer tarafından tekrar gözden geçirilmesi Saros Körfezi?nin geleceği açısından en büyük beklentimizdir. Odamız olarak ilgili kurum ve kuruluşlara girişimlerimizi yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.
Konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla sunarız.

“Çekincelerimiz var”

Şapçı’nın ardından konuşan Keşan TSO Meclis Başkanı Orkun Özkaya da proje konusunda bazı çekincelerinin olduklarına ifade ederek, “275 uzunluğunda bir liman olması ve bunun da çevreye vereceği zarar konusunda bilgimiz yok” dedi.

“Zararların altını çizmek istedik”

Özkaya’dan sonra sözü, daha önce projenin yer seçimi ile ilgili olarak tavsiye kararı alındığını hatırlatan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kadir Mutaf ise “ODTÜ tarafından hazırlanan bir bilimsel raporumuz var. Bölgemize tamiri mümkün olmayan zararların altını çizmek istedik açıklamamızda. Yer seçiminin tekrar gözden geçirilmesi, bölgemizin geleceği açısından en büyük beklentimiz.” dedi.

“Saros turizm değil, şantiye bölgesi olacak”

Toplantıda son olarak konuşan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Arıkan da bölgenin projeye uygun olmadığını belirterek, “17 kilometrelik boru hattının döşenmesi sırasında eşsiz sahilimiz, tarım alanları ve ormanlar zarar görecek. Bu da Saros Körfezi’nin adının turizm ile anılan bir bölge olmaktan çıkmasına şantiye bölgesi olarak anılmasına sebep olacak” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu