
Temiz Keşan Derneği Başkanı Ekin Öztürk, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu‘nun geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Keşan’ın içme suyunun azaldığı ve vatandaşların su kullanımı konusunda tasarruflu olmaları yönündeki açıklamalarına değinerek, bazı iddialar öne sürdü ve sorular sordu.
Mustafa Helvacıoğlu’nun su sorunuyla ilgili bir sosyal medya fenomenine klip çektirerek farkındalık yaratmak amaçlı çalışma da yaptığını hatırlatan Öztürk, çözüm odaklı bir makamın şikayet makamına dönüştüğüne ilk kez ve üzülerek şahit olduğunu belirtti.
Keşan’ın içe suyu ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Kadıköy Barajı’nın yapılışından günümüze kadar olan süreci hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Ekin Öztürk, hacmi 56 milyon metreküp olan barajın su doluluk oranın şu an için 4 milyon metreküp olduğunu ve bunun iki buçuk milyon metreküplük kısmının kullanılabilecek su olduğunun atını çizdi.
Helvacıoğlu‘nun daha önce yaptığı açıklamada, su tasarrufu konusunda halka çağrıda bulunurken haklı olduğunu ancak açıklayacağı bazı bilgi ve bilgilerle birlikte bu tutumun sorgulanması gerektiğini kaydeden Öztürk, sözlerinin devamında eleştirilerini sert ifadelerle dile getirdi.

Akmayan ya da çok az akan sular konusunda kendisine gelen davet üzerine bazı mahalleleri ve bazı evleri ziyaret ettiğini kaydeden Öztürk, suların ip gibi aktığına şahit olduğunu belirterek, kendi ofisinde de uzun saatler suyun kesik olduğuna, suyun insani bir hak olduğuna ve tedbir adı altında hiç kimsenin bu hakkı kısıtlamaya yetkisinin olmadığına vurgu yaptı.
Geçmiş yıllarda itfaiye araçlarının, tankerlerin mahallelerde su verdiğini hatırlatan ve o sürece doğru gidildiğine dikkati çeken Ekin Öztürk, bu sorunların çözülmesi gerektiğini belirtti.
Açıklayacağı iddialardan sonra emir alanların değil, emri verenlerin ve sorumluların cezalandırması gerektiğine inandığının altını çizen Öztürk, Keşan’ın geleceğine karşı duyduğu sorumluluk üzerine, araştırmaları sonucu ulaştığı bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylaşmanın kendisi için zorunluluk olduğunu ifade etti.
“Hangi AK Parti meclis üyesinin oturduğu siteye
resmi araçlar su taşıyor?”
Keşan’ın içme suyunun yaklaşık 2 aydır bir siteye tankerlerle taşındığını iddia eden Ekin Öztürk; “Yaz başından beridir yaklaşık 2 aydır belediyenin itfaiyesindeki kademede, şebeke hattından doldurulan 18 ton su, iki günde bir akşamları 19.00 ila 19.30 ve 21.00 saatleri arasında, bir tanker ve bir itfaiye aracıyla, Koru Dağı’ndaki hangi AK Partili meclis üyesinin yaşadığı siteye gönderiliyor?
Hangi AK Parti meclis üyesinin oturduğu siteye her gün veya iki günde bir itfaiye aracı gönderilip içeriye sokularak üzerindeki monitör diye tabir edilen aparat vasıtasıyla ortalama dört ila beş ton suyla sitenin çimleri ile ağaçlarını sulanıyor?
Yol parası hariç, eski su tarifesine göre belediye bir tankere bin 750 TL su bedeli biçiyordu. Yaklaşık 2 veya 2,5 aydır o meclis üyesi veya site aylık bedeli en az 60 bin lira olan parayı belediyeye yatırdı mı?
Yatırdıysa dekontunu veya buna dair bir evrakın kamuoyuyla paylaşmasını rica ediyorum.” diye konuştu.
“Askerlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak insani suyu
parayla bile vermiyorlar”
Su taşınma konusunda başka bir iddiada daha bulunan Öztürk, şunları kaydetti: “En son arı kamyonunun kaza yaptığı gün bizim mücavir alanlarımızda olmayan Yerlisu sınırını geçtikten sonraki bir işletmeye, bir tanker su verildi mi ve bu su parayla mı verildi? Parası verildiyse bununda dekontunun paylaşıp, işletmenin kime ait olduğunu da söylerlerse çok makbule geçer. Verilen bu su bizim kalan 45 günlük şebeke suyumuz. Karayolları ve askeriye bizden parayla istemesine rağmen su verilmemiş. Bugün AK Parti hükümeti bizim vatanımızı koruyan askerlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak insani suyu parayla bile vermiyor ama çim suluyoruz.”

“Bu ikiyüzlü bir davranış”
Bu iddialarının cevaplandırılması gerektiğinin önemine değinen Ekin Öztürk; “Çünkü bu ikiyüzlü bir davranış. Bu durumla ilgili iki ihtimal var. Birinci ihtimale göre belediye başkanının belediyede olan bitenlerin hiçbirinden haberi yok. Ben o zaman belediyeyi ve Keşan’ı kimin yönettiğini de öğrenmek istiyorum. Bir dahakine derdimiz veya tasamız olursa vatandaşlarla onun kapısını çalalım. Belediye başkanı çıksın orada burada açıklama yapsın sadece. İkinci ihtimalde ise belediye başkanı bunu biliyor ve bu daha vahim bir durum. Bunu bile bile müsaade ediyor olmasının da nasıl bir riyakarlık, nasıl bir iki yüzlülük olduğunu da çıkıp Keşan’a anlatmasını istiyorum. Çıkıp, ‘Ben sadece konuşan, hiçbir tedbir almayı bilmeyen sadece vatandaşın derdini vatandaşa anlatabilen ama çözüm üretemeyen basiretsiz bir siyasetçi veya yöneticiyim’ desin.” ifadelerini kullandı.
“Acı su, döşenen borularla hangi işletmeye gidiyor?”
Acı su çeşmesi olarak belirlenen suyun da başka bir işletme tarafından kendi imkanlarında taşındığını iddia eden Öztürk, açıklamasına şu ifadelerle devam etti; “Emniyetin altından eski cezaevine giden yol üzerinde Şirin Kokoreç’in hemen arkasında bir acı su çeşmemiz var. Acı su akıyor ve içilmese de bazı ihtiyaçlar için kullanılıyordu. Keşan’daki herkesin bu suyun boşa aktığını zannediyordu. Orada boşa aktığı söylenen su, ticari bir işletmenin kendi tasarrufu ve inisiyatifiyle yıllardır döşediği borularla kendi ticarethanesine gidiyor mu? Hiç para ödemediği ve kaydı kuydu olmayan bu suyla o işletme ve işletme sahibi haksız kazanç elde ediyor mu? Bu işletmenin bizim bilmediğimiz nasıl bir özelliği ve belediyeyle nasıl bir bağ var? Belediye başkanının nasıl bir bağı var? Onu özel kılan bir durum mu var? Onun için mi buna göz yumulup müsaade ediliyor?”
“Çözüm değil, şikayet etmek üzerine kurulu bir belediyecilik anlayışı”
Eski Belediye Başkanı Mehmet Özcan döneminde yapılan yağmur suyu kanal projesine değinen Ekin Öztürk; “Yağan yağmurların temiz suya karışmadan ayrı bir yere deşarj edildiği bir sistem var. Büyük şehir olmaya aday olan Edirne bu sistemi yapmak için İller Bankası’ndan 400 milyon kredi çekiyor ve daha bugün çalışmalar başlıyor. Sayın Başkan Mehmet Özcan bunu yıllar önce görüyor ve Keşan’a bunu kazandırıyor ama biz sadece Keşan’a adım başı dikilen direklerle, aydınlatma direkleriyle ilgileniyoruz. Bu sular, bu ayrık sistemdeki sular Keşan’da üç ayrı yere deşarj edilip atıl hale geliyor. Mustafa Helvacıoğlu’na gidip bununla ilgili bir çözüm önerimin olduğunu belirterek ‘Gelin başkanın yaptığına siz de bir şey yapın. Üç ayrı yere bir depo oluşturun ve suları toplayın. Keşan’daki atıl akan ve ölü su diye tabir edip kullanmadığımız çeşme sularını da buralarda toplayın. Pazar yerini, sokakları, şehir dışındaki yollardaki bahçeleri bunlarla yıkayalım.’ Bu başkana maliyetli geldi. O zaman tramvay ve teleferik daha önemliydi ve onlara yöneldi. Çünkü onların şov değeri varken bizim dediğimizin bir katma değeri vardı. AK Partili belediyecilik anlayışı vizyon, katma değer, kıymet üzerine değil, şov ve boş konuşma üzerine. Çözüm değil, şikayet etmek üzerine kurulu bir belediyecilik anlayışı.” dedi.
“Eğer onlar bu sorulara cevap vermezlerse ben cevap vereceğim”
Niyetinin bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğunu, bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirten Öztürk, şunları kaydetti: “Keşanlı vatandaşlarımızın evlatlarının geleceği için üzülen, vicdan sahibi ve devletinin makamıyla bugün karşı karşıya getirilmesinden utanç duyan bir vatandaş olarak, bu soruların cevaplarını istiyorum. Eğer onlar bu sorulara cevap vermezlerse, ben cevap vereceğim. Ama kendilerini aklamaya çalışır veya süreci basitleştirmeye, yaptığım açıklamaları karalamaya dönük bir tutum içerisine girerlerse, maalesef hepsini isim isim ve dakika dakika neler olduğunu da açıklarım. Bu benim bir aydır üzerinde durup takip ettiğim bir iş. Paylaştıklarım bu durumun kırkta biri değil. Onun için bunu kapatmaya yönelik bir çabaya girmeyin. Delikanlı gibi çıkıp ‘Biz hata yaptık’ deyin ve bunu telafi edin.”