
Keşan Kent Konseyi ve Uzunköprü Kent Konseyi koordinesinde düzenlenen Kent Konseyleri İstişare Toplantısı bugün (26 Temmuz 2024) Keşan’da gerçekleştirildi.

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonunda saat 10:30’da başlayan toplantıya; Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Bilgin Atlı, İl Genel Meclisi Üyesi Aladdin Öztürk, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Keşan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Kemalettin Uslu ve Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve İpsala Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Darcan, Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, Uzunköprü Ziraat Odası Başkanı Özcan Kayalı ile muhtarlar, STK temsilcileri ve az sayıda üretici katıldı.


Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı ve Uzunköprü Kent Konseyi Başkanı Seçkin İnceoğlu toplantıda, bölgede yapımı devam eden Hamzadere Sulama Barajı ve Çakmak Barajı’nın durumu hakkında bilgilendirmede bulundu.

“Bölgenin su ihtiyacı yüzde 15 oranda artacak”
Seçkin İnceoğlu, Uzunköprü’ye bağlı Yeniköy Mahallesi’nde DSP eliyle yapılacağını söylediği bir tesis ile Meriç Nehri’ndeki suyun bir bölümünün Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesindeki OSB’lere taşınacağının, Yeni Mahalle’de yapılan ve yaklaşık 10 kişinin katıldığı bir toplantıda anlatıldığını vurgulayarak konuyla ilgili bir sunum yaptı. Yeni Mahalle’de yapılması planlanan tesis için 4 yıl önce girişimlerin yapıldığını, ancak bölge halkına bir süre önce gerçekleştirilen toplantı ile 10 kişiye anlatıldığını ifade eden İnceoğlu, “Trakya’da kuraklık tehlikesi yaşıyoruz. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin araştırmasına göre 16 yıl sonra bölgenin su ihtiyacı yüzde 15 oranda artacak. Artık yeraltı suları, 400 metreye kadar çekilmiş durumda. Bölgemiz tarım bölgesi. Tüm bu mevcut durumda ve pandemi döneminde de çok net olarak gördüğümüz şekilde tarım yani üretim 1. önceliktir. Ardından enerji ve sanayi gelir. Ancak biz ilk 2’yi geçerek direk 3. sıradan başlıyoruz.” dedi.
Çakmak Barajı’nın 20 yıldır tamamlanamadığını da vurgulayan Seçkin İnceoğlu, “Çakmak Barajı faaliyete girdiğinde 2 ilçe, 67 köyde 520 bin dekar arazi suyla buluşacak. Bölge suyla buluşmayı beklerken, bölge üreticilerinden, bölge halkından hiçbir görüş alınmadan Meriç Nehri’nden sanayicilere su taşınacağı öğreniliyor. Aslında bu proje 4 yıl önce başlamış. Dönemin müdürü, 4 yıl önce sanayicilerden proje hakkında bilgi verip görüş almış. Bize ise kısacık bir açıklama yaptılar. Meriç Nehri’nde su ciddi şekilde azalıyor. Valilik, elektrik üretimi yaptığı Meriç Nehri’nden üreticilere su gitmesi için su saldı. Gelecekte Meriç Nehri insanların ne kadar ihtiyacını karşılayacak?” diye konuştu.
“Çiftçi, yetkililerden güvence bekliyor”
Dünyada tatlı su kullanımının tarım, sanayi ve evsel – belediye hizmetleri şeklinde önceliklendirildiğini vurgulayan Dr. Özdağlı, “Su kullanımındaki bu önceliklendirme, suyun etkin ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini sağlamak amacıyla yapılır. Ancak, artan su talebi ve iklim değişikliği, su kaynakları üzerindeki baskıyı artırmakta ve su yönetiminin önemini daha da vurgulamaktadır.” dedi.
Edirne’nin İpsala ilçesinde tarımsal sulama amacıyla inşa edilen 207 milyon metreküp su depolama kapasitesine sahip olan Hamzadere Barajı‘nın ve Uzunköprü‘de yer alan, tamamlandığında 520 bin dekar tarım arazisini sulayacak şekilde tasarlanan Çakmak Barajı‘nın önemine vurgu yapan Dr. Özdağlı, son dönemde, bu su kaynaklarının Çorlu ve Çerkezköy Organize Sanayi Bölgeleri için kullanılmak üzere planlandığının ortaya çıktığının altını çizdi.
Bu durumun, tarımsal faaliyetler için hayati öneme sahip olan suyun, sanayi ihtiyaçları için yönlendirilmesi anlamına geldiğine işaret eden Dr. Özdağlı, “Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan yerel halk, bu durumdan endişe duymaktadır. Su kaynaklarının sanayi bölgelerine aktarılması, tarımsal sulama ve hayvancılık için gereken suyun azalmasına neden olabilir. Bu planlama, bölgedeki tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atarken, yerel ekosistem üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Çiftçiler, tarımsal ve hayvansal üretim için yeterli suya erişimlerinin sağlanması konusunda yetkililerden güvence beklemektedir.” şeklinde konuştu.
“Su yönetimi stratejilerinin acilen gözden geçirilmesi gerekmektedir”
Su yönetimi stratejilerinin acilen gözden geçirilmesi ve yerel halkın ihtiyaçlarına öncelik verilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Özdağlı, “Aksi takdirde, bu kritik kaynakların yanlış kullanımı, bölgenin geleceğini tehlikeye atacak ve ciddi su kıtlıklarına yol açacaktır.” dedi.
Dr. Özdağlı, bu gelişmelerin ve ortaya çıkan sonuçların, Keşan’ın Paşayiğit Mahallesi’nde yapılması planlanan Keşan Karma OSB için yapılan çalışmalar için de yol gösterici olması gerektiğini savundu.
Türkiye’nin su fakiri olma yolunda ilerlediğine değinen Dr. Özdağlı, “Ülkemizde, tarım ve hayvancılık için ayrılan ve hatta içme sularına bile göz diken OSB’lerin her geçen gün artan su talebi maalesef karşılanamamaktadır. Bu nedenle, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, deniz suyu arıtma tesisleri bir an önce kurulmalı; güneş ve rüzgar türbinleri ile arıtma maliyetleri minimuma indirilmeli ve geleceğe yönelik kapsamlı planlamalar yapılmalıdır. Aksi takdirde, su kaynaklarımız üzerindeki baskı artacak ve hem tarım hem de sanayi için sürdürülebilir çözümler üretmek zorlaşacaktır.” ifadelerini kullandı.

İklim ve kuraklık kriziyle karşı karşıya kalınan bu günlerde, suyun önemi ve tarıma etkileri hakkında önemli bilgilere yer verilen toplantıda, katılımcılar da söz alarak görüşlerini dile getirdi.
Toplantıda söz alan Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaymaz, yapımı devam eden Hamzadere Sulama Barajı’nın biran önce bitirilip hayata geçirilmesinin önemine değinerek, bölgedeki tarım ve hayvancılığın giderek azaldığını ve ileride çıkacak gıda krizinin etkilerini dile getirdi.