Haberler

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Akalın: “Türkiye’nin 100 yıllık dengelerini değiştiriyoruz”

İYİ Parti’nin 20 Eylül 2020 tarihinde yapılan 2. Olağan Kurultayı’nın ardından, GİK (Genel İdare Kurulu) Üyesi olan Av. Mehmet Tolga Akalın, Seçim İşleri Başkanlığı’na getirilerek Başkanlık Divanı’nda yerini aldı.
İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi olan Akalın, Genel Başkan Yardımcısı olduktan sonra ilk ziyaretini Keşan İlçe Teşkilatı’na gerçekleştirdi.
3 Ekim 2020 Cumartesi günü, İlçe Başkanı Zafer Sarıkeçe ve Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte bir basın açıklaması yapan Akalın, “Türkiye’nin temel meselelerini demokratikleşme olmadan ve hukuk devleti temin etmeden çözemezsiniz. Demokratikleşmeyi bütün siyasi partiler vadederken kendi iç siyasetlerinde anti demokratik bütün uygulamaları kendi tabanlarına reva görerek Türkiye’yi demokratikleştiremezler. Siyasetin tutarlı olması gerekir ve İYİ Parti hem iç hem dış siyasetinde tutarlı bir siyasal harekettir.” dedi.

“Kongre sürecinden sonra bir kere daha gururlandık”

Saat 14:00’te İYİ Parti Keşan İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın toplantısında ilk olarak İlçe Başkanı Zafer Sarıkeçe söz aldı.
Sarıkeçe; “20 Eylül 2020 Pazar günü partimizin 2. Olağan Kurultayı gerçekleşti. Genel Başkanımızın “Millet bizi çağırıyor” mottosuyla çıktığımız yolda, bir kez daha; gücünü milletinden alan bir parti olduğumuzu, milletin neferlerinin kendisini bir kere daha iktidar yolunda desteklediğini gösteren bir kongre atlattık. Kurulalı daha 3 yıl bile olmadı ama biliyoruz ki artık İYİ Parti milletin gönlünde yer edindi. Geçirdiğimiz kongre sürecinden sonra bir kere daha gururlandık. Hemşerimiz, ağabey dediğimiz Tolga Akalın, taşra siyasetinden gelse de Ankara ve Türkiye’deki gelişmelere vakıf olacak. Bizlerde ona artık sayın Genel Başkan Yardımcımız diyeceğiz ve izinden ilerleyeceğiz. Şahsım olarak gurur duyduğum, siyaseti okuma üslubunu bölge insanı olarak taktir ettiğim Sayın Tolga Akalın‘ın Genel Başkan Yardımcılığı yolunun açık olmasını gönülden diliyorum. Partim adına da ülkemiz adına da hayırlı işlere vesile olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Sarıkeçe’nin ardından söz alan ve uzun yıllara dayalı bir politik mücadele verdiğini, bu mücadelenin hemen hemen her dönemini kendisi ile birlikte yaşayan insanlar olduğunu belirten Akalın, “90’lı yıllarda bir avuç genç Keşanlı delikanlı ile ocak başkanlığı yapmak suretiyle başlayan, 2000’li yıllarda önce MHP ilçe yöneticiliği, MHP İlçe Başkanlığı, sonrasında MHP İl Başkanlığı; görevden alınıp 2010’da tekrar MHP İl Başkanlığı ile görevi devam ettiren 2015 yılında MHP’nin verdiği siyasi mücadelede ana ekipte bulunduğum bir 5 yıldan sonra bugün siyasi hayatımın yeni dönemine başlıyorum.” dedi.

“İsmi siyasi parti olan ama kendisi politik cemaat ve tekke olan siyasal yapılarla aramızda temel farklar var”

2. Olağan Kongrede çarşaf liste usulü ile seçime gidildiğini belirten Akalın, “Çünkü İYİ Parti bir siyasi partidir. Türkiye’deki ismi siyasi parti olan ama kendisi politik cemaat ve tekke olan siyasal yapılarla aramızda temel farklar var. Bizde il ve ilçe başkanları mektuplarla belirlenmez. Tabandan gele gele, seçile seçile, delege ve üye teveccühüyle siyaset yapma anlayışı var.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin 100 yıllık dengelerini değiştiriyoruz”

İYİ Parti’nin 3 yıllık bir siyasi parti olduğunu kaydeden Akalın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin 100 yıllık dengelerini değiştiriyoruz. Yoğun bir propaganda ve seçim döneminden sonra öncelikle partimizin 50 kişilik yürütme kuruluna sayın delegelerimizin takdir ve teveccühüyle seçildik. Daha sonrada Sayın Genel Başkanımız bu 50 kişilik yürütme kurulu içerisinden ‘Başkanlık Divanı’ olarak tanımladığımız kendisi ve genel merkezle çalışacak bir kadro seçti. Beni de bu kapsamda ‘Seçim işleri Başkanlığı ile görevlendirdi. Seçim işleri başkanlığı döneminde ‘Seçim hukuku’ işimizin küçük bir bölümüdür. Esası şudur: İYİ Partiyi iktidar yapmak için buradan Ankara’ya gidiyoruz. İYİ Parti’nin temel stratejisini oluşturmak için Ankara’ya gidiyoruz ve bu konuda yeni dönemde çok büyük bir politik mücadeleyi birlikte yapacağız. Yaklaşık 25 yıllık bir siyasi mücadelenin sonunda siyaset yapanlar bilirler taşrada küçük ilçeden çıkıp Ankara’da siyasetin merkezine duhul etmek kolay bir iş değildir. Ben 2006 yılın Keşanspor Düğün salonunda MHP ilçe başkanlığına aday konuşmasını yaparken bir örnek vermiştim. Demiştim ki; ‘Bizim gibi bölgelerde bölgenin kaynaklarıyla örtüşmeyen geri kalmışlığını kaldırabilmek için siyasette güçlü olmanız gerekir.’
Biz kaynakları zengin bir bölgede yaşıyoruz ama kaynaklarıyla örtüşmeyen bir geri kalmışlıkla karşı karıyayız. Niye? Çünkü siyasi himayemiz yok.
2 yöntem var demiştim o gün. Biri bu akşamdan itibaren hanımlarla anlaşacağız, 5’er çocuk yapacağız, 20 sene bekleyeceğiz milletvekili sayımızı arttıracağız. İkincisi de siyasetin merkezine siyasetçi üretir ve ihraç eder hale geleceğiz. Siyasetin karar alma mekanizmalarına bir bölgesel akıl olarak intisap edeceğimizi ifade etmiştik. Aslında bu benim de hedefim ve politik yol haritam idi. Bugün elde ettiğimi politik sonuç benim değil önce Keşanlının sonra Edirnelinin elde ettiği politik sonuçtur. Uzun yıllardır beni siyasetin büyük aktörlerine karşı, her türlü görevden almaya rağmen ve politik zulümlerden bu insanlar korudu. Keşan’da, Edirne’de, Trakya’da her yerde korudular. Bu aynı zamanda bir başlangıç. Bu hikaye burada yeniden başlar. Allah nasip ederse bu dönemi hep birlikte yaşayacağız, İYİ Partiyi Türkiye’de iktidar edeceğiz.”

“Ülkenin değerler merkezindeyiz”

Türkiye’de halk nezdinde tartışmalı bir konunun meşru kabul edilebilmesi için halkın ‘İYİ Parti ne diyecek?’ yönünde beklentisi olduğunu dile getiren Akalın, şunları söyledi:
“İYİ Parti 3 yıl içerisinde Türkiye’de darbelerden hariç siyasi merkezi bir halk hareketi haline gelip de, boşaltıp kendini merkez ikame eden tek siyasi harekettir. Daha önce darbeciler gelir partileri kapatır yeni bir parti kurarlardı ve o parti siyasetin merkezi olurdu. Biz İYİ Partiyi kurana kadar HDP siyasetin merkeziydi. Herkes HDP ne diyecek diye bakıyordu. Şimdi Türkiye’de halk nezdinde bir konunun meşru kabul edilebilmesi için tartışmalı bir konuda herkes İYİ Parti ne diyecek diye bakıyor. Çünkü İYİ Parti bir şeyi desteklerse o halk gözünde meşru oluyor desteklemediği takdirde yoğun ve tartışmalı bir hale geliyor. İşte biz buradan iktidara yürüyeceğiz. Ülkenin değerler merkezindeyiz. Neredeyiz? Bu ülkede 2 Mustafa’yı da kalben seven 2 Mustafa’nın da yerini bilen, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk‘ün siyasi ışığını, ilkelerini ve umrelerini önce kabul, idrak ve üstüne geliştirme azim ve kararlılığını her dakika ifade eden bir siyasi hareketiz biz. Bu yönüyle de Türkiye’nin değerler merkezini oluşturuyoruz. Aynı zamanda milliyetçi muhafazakar temel umdelere sahip Anadolu’nun binlerce yıldan getirdiği kültürel mirası kabul eden, sindiren ve ona uygun bir politik söylem oluşturan bir siyasal hareketiz. Tüm bu kapsamda Türkiye’nin değişime ihtiyacı var. Türkiye’de Türk gencinin %62’si bu ülkeden ayrılmayı istiyorsa vatan mefumumuz artık gençlerimiz üzerinden tartışmalı hale gelmiş demektir. Bu en büyük çözülmedir. Geriye kalan bütün meseleleri halledebiliriz. Ama Türk milletinin gelecek nesillerinin bu ülkede yaşama azim ve kararlılığını tekrar oluşturamazsak millet birliğimizi de vatan birliğimizi de kaybederiz. İşte bunu da temin edece hareket İYİ Parti’dir.”

“Türkiye’nin temel meselelerini demokratikleşme olmadan ve hukuk devleti temin etmeden çözemezsiniz”

İYİ Parti’nin, ortak aklı ön plana çıkaran bir siyaset biçimini benimsediğini kaydeden Akalın, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Partimiz teknik olarak 3 senelik bir siyasal harekettir ama 100 yıllık demokrasi arayışları içeren Türk siyaset hayatının orta bileşkesini, ana direğini oluşturmaktadır. Ve bunu hemşehriniz Rumelili vatanperver bir Türk kadını, bir Türk anası ve bir Türk ablası gerçekleştirmiştir. Yani ‘İYİ Parti bir partidir’ dedim. Bu lafımın altını bir daha çizeyim. Keşan’da da diğer partilerimizde siyaset yapan hemşehrilerimiz de bilirler ki; Ankara’dan gelen atama listeleriyle bu işler dönüyor. Bakın meşruiyetinin kaynağı kendi tabanı olan, kendi tabanından korkmayan kendi tabanının tercihlerini başının üstüne koyan bir siyasi partidir. Bizim genel başkanımız bizim ita amirimiz değildir. Bizim genel başkanımız eşitler arasındaki birincidir. Bu yeni bir siyaset anlayışlıdır. Biz dikey hiyerarşik bir modelleme üzerinden değil yatay yuvarlak masa hiyerarşisi üzerinden, ortak aklı ön plana çıkaran bir siyaset biçimine sahibimiz. Türkiye’nin temel meselelerini demokratikleşme olmadan ve hukuk devleti temin etmeden çözemezsiniz. Demokratikleşmeyi bütün siyasi partiler vadederken, kendi iç siyasetlerinde anti demokratik bütün uygulamaları kendi tabanlarına reva görerek Türkiye’yi demokratikleştiremezler. Siyasetin tutarlı olması gerekir ve İYİ Parti hem iç hem dış siyasetinde tutarlı bir siyasal harekettir.
Allah razı olsun her birinizden. Dediğim gibi ben siyasette Keşan’ın ve Edirne’nin gayretinin bir sonucuyum. Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu