Haberler

4 Ekim Hayvan Hakları Günü’nde Veteriner Hekimi Kasımoğlu: “Onlarla iletişim kurun”

Her yıl 4 Ekim, dünya genelinde ‘Hayvanları Koruma Günü’ olarak kutlanıyor. Dünyayı paylaştığımız ve beraber yaşadığımız dostlarımızın günü olarak kutlanan günde hayvanlar ve onların hakları konusunda Veteriner Hekim Barış Kasımoğlu konuştu.
Hayvanlara yaklaşımın henüz çocukluk çağlarında şekillendiğini dile getiren Kasımoğlu, onlara uygulanan şiddetin suç olarak görülüp yere çöp atmakla aynı cezada olmaması gerektiğini belirtti.

“Araçtan çöp atanla, hayvana eziyet eden aynı cezayı alıyor”

Tarihin her zaman diliminde uygulanan, son dönemlerde ise her mecrada karşımıza çıkan hayvanlara eziyet, şiddet, istismar gibi davranışların cezai yaptırımlarının yeterli olmadıkça devam edeceğini kaydeden Barış Kasımoğlu, bu acı gerçeği halihazırda uygulanan kanunlara bağladı. “Bunun sebebi aslında kanunların caydırıcı olmaması. Bugün hayvana şiddet veya onu öldürmek istismar da buna dahil olmak üzere, kabahatler kanununa giriyor. Yani arabadan çöp atmakla, hayvanı öldürmek aynı ceza. Hukuk sisteminde bunu ‘Suç’ olarak tanımlamadığınız sürece bunun önüne geçemezsiniz.” şeklinde konuşarak bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

“İnsanlar hayvanlara yabancı”

Bunun yanında çocukların sosyal çevreden edindikleri izlenimleri davranış haline getirdiklerini de belirten Kasımoğlu, “Bir de aileden gelen eğitimin de etkisi var. İnsanlar hayvana biraz yabancılar, evlerinde hayvan beslemiyor çocuklar. Siz köpeği ısıran bir canlı, kediyi de hastalık deposu olarak görürseniz -ki bunlar asılsızdır. Tüm bunları çocuğun bilinçaltına işler ve hayvanı da ‘eşya’ olarak gösterirseniz, o çocuğun büyüyünce bundan kurtulması artık çok zordur.” şeklinde konuştu.

“Şirin diye alınıyor, büyüyünce sokağa atılıyorlar”

Öte yandan bir hediye olarak sunulan hayvanların, büyüdükleri zaman ölümle yüz yüze geldiklerini ve edinmesi kolay olduğu için bakılması da kolay sanılan hayvanlar hakkında çarpıcı bir gerçeğe işaret eden Kasımoğlu, “Karne gününde hayvan hediye emek ise saçma sapan bir şey, alınan canlı sonunda atılıyor.” diyerek, sırf sevimli oldukları için hediye edilen hayvanlar hakkında şu ifadeleri kullandı: “En mağdur hayvanlar ise ördeklerdir. Civciv olarak alınırlar ve çok şirinlerdir. Büyüdükten sonra evde beslenecek hayvan değiller ve kocaman oluyorlar sonra da sokağa atılıyorlar. Çiftlik hayvanları bunlar. Onların ortamlarını insanlar kurmak zorunda. Sokağa atılan bir ördeğin de hayatta kalma ihtimali yok zaten. Aynı şey mezbahalar için de geçerli, tabii ki de et yiyeceğiz ama; oradaki kesim şartları da çok korkunç. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada böyle. Hayvan deyince ille de kedi ve köpekler aklımıza gelmesin.”

‘Beslemek’ değil, ‘İletişim Kurmak’

Hayvanlarla doğru iletişim ve onlara daha iyi yaşam şartı yaratmak adına etkili bilgiler veren Veteriner Hekimi Kasımoğlu, “Öncelikle insan toplulukları hayvanlardan soyutlanmamalı.” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Mesela bir köpekle iletişim kurmak çok önemli, ‘köpek beslemek’ demiyorum, bir köpekle ‘iletişim kurmak’. Onu kulübesine bağlayıp, mamasını suyunu vermek değil olay. Gerekirse evine alıp gerekirse kırlarla koşturmak. Onu hayatının bir parçası haline getiren insanlarda zaten bu bilinç oluşuyor. Biz hayvanlarla yaşamayı öğrenmek zorundayız, bir kere onlara muhtacız zaten.”

Hayvan sahiplenmekle işin bitmediğini aslında bundan sonrası için yapılacakların daha da önemli olduğunu belirten Veteriner Hekim Kasımoğlu, “Sahiplendiğiniz hayvanı, ailenizin bireyi yapacaksınız. Bunu kabul etmeniz gerekiyor. ‘Benim bir köpeğim var’ değil, ‘Ben bir köpekle yaşıyorum’ olayını kavramanız gerekiyor. Onun ihtiyacı sadece mama ve su değil; sosyalleşmek ister, sizinle birlikte uyumak ister. Öyle insanlar tanımıyorum ki aralarında kediyi terasa kapatanlar var. Kısacık zincirlerle kulübeye bağlanmış havyanlar var, istediği kadar büyük ve güzel olsun kulübesi, bunun bir değeri yok ki.. Bağlı hayvanlar ve sosyal hiçbir ihtiyaçlarını gideremiyorlar. Sonrasında agresyon yükseliyor, kontrolden çıkıyor, hastalık kapıyor. Bu bakım değildir.”

Sokak hayvanları ‘Haşarat’ olarak görülüyor

Bir diğer problem olarak sokakta yaşayan hayvanlar için, “Sokak hayvanları var. Onlar sorun olarak, ‘haşarat’ olarak görülüyor; ama sorun değil onlar. Onlar haşarat değil, onlarla mücadele edilmez. Onlarla birlikte yaşamayı öğreneceğiz.” diyerek uygulanan kısırlaştırma projelerine dikkat çeken Kasımoğlu, Temelinde ‘kısırlaştır-aşıla-yaşat’ düşüncesi yatan uygulamalar için ise, “Barınaklara kapatmak da sorun değil, zaten kanuna da aykırı. Kısırlaştırıp kuduz aşısı yapacaksınız, sonra da sokağa salacaksınız köpekleri, zaten 5199 sayılı kanunda sokak hayvanları devlet koruması altında.” dedi.

“Aksi takdirde acı çeken bir çok hayvan daha görmeye devam edeceğiz”

Son olarak konuşmasının başında da belirttiği gibi 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü‘nün sadece kedi ve köpekler için, tüm canlılar için genel olarak düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Veteriner Hekimi Barış Kasapoğlu, kontrolsüz avcılıktan doğa tahribatına, meralarda otalayan hayvanlara kadar kapsamlı bir çevrede alınması gerektiğine vurgu yaparak, “Meralarda çiviler çıkıyor. Su kaynakları, mezbahalar ve sokak hayvanları konusunda çalışılmalı. Aksi takdirde acı çeken bir çok hayvan daha görmeye devam edeceğiz ve bir süre sonra da hayvanları çok sevmeyen insanlar kesinlikle onaylamadığımız işler yapabiliyorlar; geçtiğimiz günlerde Keşan’da da gördük. Bu konuda bir şeyler yapılması gerekiyor” sözlerini kaydetti.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu