BölgeGenelKeşanSektörelTarımYaşam

Hasan Şen: “Ayçiçeğinin kuraklık kapsamına alınmasını talep ediyoruz”

Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, Keşan bölgesinde ekimi gerçekleştirilen ayçiçeklerin son durumu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

İklimden dolayı yaşanan kuraklık nedeniyle Keşan’daki bazı bölgelerde ayçiçeğin açmasına rağmen döllenmenin olmadığının gözlemlediklerini ifade eden Şen: “Bazı arazilerimizde dışarıdan baktığın zaman tarlada çiçeğin ayçiçeğinin çiçeğini açtığını görüyorsun.  Fakat olgunlaşan, döllenen kısma baktığın zaman yüzde elli yüzde altmış seviyesinde bir döllenmenin olmadığını görmekteyiz. Bu durum ülke ekonomisine çok büyük zararı olacağını düşünüyoruz. Üreticilerimiz açısından baktığımız zaman ayçiçeği ürününün çiftçimize pek fayda sağlayacağını düşünmüyoruz. Çünkü ayçiçeği üreticileri tarafından bu yıl beklentinin çok altında bir verim alacağı ifade edilmekte.” dedi

“Ülkemizin ayçiçek ihtiyacının yüzde 45 ila 55’ini Trakya bölgesi karşılıyor”

İlk yağışlarla birlikte ayçiçeği kendi gelişimini sağlar ama iklimsel olarak oluşan aşırı sıcakların getirdiği olumsuz hava şartlarından ayçiçeği zarar gördüğüne dikkat çeken Hasan Şen, şunları kaydetti: “Çiftçilerimiz adına ayçiçeğini bitkisinin kuraklık kapsamına alınmasını talep ediyoruz.  Ülkemizin yüzde 55 ila 45 arasında ayçiçek ihtiyacını Trakya bölgesi karşılıyor. Ayçiçeğinin hasar zamanı yavaş yavaş geliyor ve bazı bölgelerde bu ilk hasadın borsalara düştüğünü görmekteyiz. Bazı üreticiler ekimleri yaparken, meydana gelen yağışlar nedeniyle arada bir aylık gibi bir zaman farkı oluştuğu için bazı çiftçilerimiz ekerken gecikme yaşadı.  Bundan dolayı da arada bir aylık gibi bir mesafe oldu. Bundan dolayı da bitkini oluşum devresinde aşırı sıcaklar oluştu.”

“Hem çiftçimizin üretimi için hem de ülke ekonomisi için büyük bir kayıp”

Ayçiçeği üreticisinin önünü göremeyecek durumda olduğu ve beklentisinin yok denilecek seviyelerde olduğunu vurgulayan Şen: “Araziye çıktığımızda bilhassa orman kenarında mevcut olan köylerimizde beş on metre kenarına kadar olan bölümlerde hasat edilemeyecek durumda olan bitkiler var.  Hasat sırasında biçerdöverden geçemeyecek derecede olanlar var. Bu durum hem çiftçimizin üretimi için hem de ülke ekonomisi için büyük bir kayıp. Ayçiçeğinin üçte ikisini kendimiz üretirken geri kalan üçte birini ithal ediyoruz. Önceki yıllarda verilen desteklemeler şu anki şartlarda çok aşağıda kaldı. Günümüz ekonomisinde fiyat olarak çok cazibesi kalmadığı gözlenmekte. Çünkü çiftçinin girdi maliyetleri her geçen gün artıyor. Bizim en büyük masraflarımız arasında mazot ve gübre yer almakta. Bunlara genel seçimlerden sonraki süreçte ortalama yüzde doksan beş seviyelerinde bir zam gördük. Son günlerde buğday veya ayçiçeği ekerken kullandığımız gübrelerde aşırı derece bir fiyat artışı yaşanmakta. Üretimde kullanılan tüm malzemelere zam gelirken, üreticinin ürettiği buğday ve ayçiçeği gibi ürünlere zam gelmiyor. Üreticiler olarak bu konuda mağduruz ve bu mağduriyetlerin bir an önce giderilmesini talep ediyoruz. Bu mağduriyette devletin destekleriyle giderilir. Çiftçinin yeniden üretime yönlendirilerek teşvik edilmeli. Her zaman söylediğimiz gibi üreten nüfus artık yaşandı. Trakya bölgesindeki yaşlı nüfus üretimden vazgeçerse üretim olmaz. Şuanda üre gübresinin bayilerdeki satış fiyatı 15 bin lira seviyelerinde.  Üreticimiz bu şartlarda hangi gübreyi alıp da üretim yapacak? Şuanda buğday ekimi için önümüzde daha üç aylık bir süreç olmasına rağmen fiyatlar her geçen gün artmakta.” diye konuştu.

Buğday üreticilerine TMO tarafından ödemelerin yapılmaya başlandığını hatırlatan Hasan Şen, açıklamasına şu ifadelerle devam etti:   Bu ödemeler bir ay sonra değil de pesin ödenmiş olsaydı bu durum üretici açısından daha farklı olacaktı. Alım süresi devam eden buğday alımlarında devlet tarafından bankalara ödemeler yapılmakta. Bu ödemeler öne alınıp kısa sürede yapılırsa üreticiler açısından daha verimli olur.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu