EğitimEkonomiGündemÖZEL HABER

Geleneksel finans sisteminin endişe kaynağı “kripto paralar” doların tahtını sarsıyor mu?

Türkiye’de milyonlarca yatırımcıyı kendisine çeken kripto paralar umut verse de, bir yandan da akıllarda ‘acaba’ soruları kalıyor. Doları tahtından indirme ve ülkelerin rezerv para olma ihtimali olduğu, bir yandan da değer karşılığı olmadığı söylenerek uzak durulması gerektiği söylenilen kripto piyasasını Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ahmet Atakişi kesanonline.com’a anlattı.

Geçtiğimiz yıldan bu zamana yükseliş trendi içerisinde fiyatlamasını sürdüren başta Bitcoin ve Etherium gibi kripto paralar, sektöre canlılık getirdi. Sadece majör kripto paralar değil, altyapısı güçlü olan ve hacmen zayıf olarak nitelendirilebilecek kripto paralar da uzun vade yatırımları olarak tercih edilmeye başlandı. Halihazırda, Bitcoin hariç kripto para piyasasının hacmi 560 milyar doları geçti.. Bu rakam, 2020 yılı Aralık sonunda 177 milyar dolar civarında seyrediyordu.
Durum böyle olunca ‘kripto para doları’ tahtından eder mi sorusu da gündeme gelmeye başladı. Her geçen gün daha fazla sanal cüdanın oluşturulduğu kripto piyasasında bir yandan da şüphe ile bakanlar da var.
Bazı kripto borsalarının kapanması ve geride borçlu mağdurlar bırakması sebebiyle soru işaretlerinin havada uçuştuğu piyasada kripto paraların elle tutulabilir bir karşılığı olup olmadığı da tartışılmaya başlandı.

“İnsanların paranın karşılığına inanması lazım”

Sözlerine imparatorluk Fransa’sından örnek vererek başlayan Prof. Dr. Ahmet Atakişi, o zamanki merkez bankasının imparatorluk taşınmazlarını karşılık gösterip banknot ihracı ve para basma politikasını anlattı. “Banknot ihracına başlanıyor ve parala basılıyor. Bir noktadan sonra örneğin Versay Sarayı‘na karşılık gösterildiği 100 bin birim parayı biriktiren kişi, o parayı bir araya getirip sarayı mı alacaktı? İnsanların paranın karşılığına inanması lazım” diyen Atakişi, durumun kripto para için de geçerli olduğunu söyledi. Günümüz merkez bankalarının para basma politikalarını anlatarak devam eden Atakişi, şu ifadeleri kullandı: “Örneğin özerk bir kurum olan FED‘in arkasında biliyoruz ki ABD var. Kendi parasını hazine bonosu veya altın karşılığında basıyor ve ihraç ediyor; ama kripto para ve Blockchain dediğimiz şey çok daha farklı işliyor. Belli başlı programcılar bu zinciri programlıyor, bunları farklı şirketlerin çıkardıkları coin‘ler referans alarak ihraç ediliyor. İnsanlar bu sisteme şu anda güvenip alım yapıyorlar. Dolar ve diğer varlıklarının karşılığında cüzdanlarına koyuyorlar; fakat daha önceden de gördük bu cüzdanlarda ‘sizin yerinize yapabiliriz’ diyen sonra yurtdışına giden olaylar da oldu. Sonrasında insanların güvenlerinin bir anda sarsıldığını, yatırımcıların coin‘lerini ellerinden çıkararak tekrar dolar veya kendi para birimlerine döndüklerini görüyoruz. Güven bu şekilde bir anda çöktüğü zaman, herkes aynı anda aynı kapıdan çıkmaya çalıştığı zaman da izdiham olacak kriptonun değeri de bir anda dibe vuracak.

“Belki rezerv para birimlerine de dönüşebilir”

Olumsuz senaryoların yanında kripto para birimlerinin de parlak bir geleceğinin olması muhtemel. El Salvador’un dünyada Bitcoin‘i resmi para birimi olarak kabul eden ilk ülke olması, yürürlüğe giren yasayla, tüm iş yerleri Amerikan dolarıyla birlikte bitcoin ile yapılan ödemeleri de kabul etmek zorunda olması da yatırımcılarına güven de veriyor. Kripto varlıkların diğer yüzü hakkında konuşan Prof. Dr. Ahmet Atakişi, “Ülkeler kripto parayı takip edip vergilendirme ile yada ödeme biçimi haline getirdiğinde, belli olmaz belki rezerv para birimlerine de dönüşebilir. Ama yine de şu anki haliyle doları tahtından indirmesi gibi bir durumun olmadığını düşünüyorum”




İlgili Makaleler

Başa dön tuşu