
Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği (ERÇED) öncülüğünde Erikli Sahili’ndeki arıtmada yaşanan ve insan sağlığını tehdit eder boyuta ulaşan soruna dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yapıldı.

Bugün öğle saatlerinde Erikli’de Tuz Gölü yakınlarında başlayan açıklamada, arıtma nedeniyle yaşanan çevre sorununa dikkat çekildi. Basın açıklamasını okuyan dernek üyesi Seher Kuruceren, Saros Körfezi’nin en güzel ve en geniş kumsalına sahip Erikli sahilinde, kuruluşlarından bugüne kadar su, yol, kaldırım, altyapı, arıtma, sahillerin kiralanması gibi tüm ortak sorunlarımızı ve ihtiyaçları Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği olarak her yıl dile getirdiklerini ve getirmeye de devam edeceklerini belirterek, “Ancak bu bölge için dillendirilmeye çalışılan ‘Alan Başkanlığına’ da şiddetle karşı olduğumuz bildiririz. Bildiğiniz üzere su davamızı 3 yıllık hukuki sürecin ardından kazanmış bulunuyoruz. Bundan böyle dileyen her komşumuz ücretsiz su bağlantılarını gerçekleştirebilecektir. Bu konuda destek olan tüm üyelerimize ve Avukatımıza sonsuz teşekkür ederiz. Yine en önemli sorunumuz dediğimiz, ‘Sahillerin kiralanması’ bu konuda Anayasamızın 43. maddesi açıktır. ‘Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir’ Sahillerin kiraya verilmesini değil halkın ücretsiz kullanımını her daim savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Gerekirse su konusunda olduğu gibi bu konuyu da yargıya taşıyacağız.” dedi.
“Bugün Erikli’de bundan daha önemli bir konu yoktur”

Arıtmadan kaynaklı soruna değinen Kuruceren, “Ancak Saros’un incisi Erikli’de son günlerde bütün bu sorunların önüne geçen en büyük en ivedilikle çözülmesi gereken başka bir sorun baş göstermiştir. Yıllardır kapasitesi yetersiz arıtma konusunun verdiği koku ve kirlilik yetmezmiş gibi denizin yüzeyinde insan dışkısı artıkları gözle görülür bir şekilde kirlilik yaratmıştır. Bu mide bulandırıcı görüntüye rağmen çocuğundan yaşlısına her kesimin denizi kullanmaya devam etmesi halk sağlığını ciddi anlamda tehdit altına almıştır. Bu gün Erikli’de bundan daha önemli bir konu yoktur öncelikle acilen bu sorunun çözülmesi gerekmektedir. Yetkililerle görüşmelerimizde çeyrek asırdır kullanılan arıtmanın yenilenmesinin maliyeti çok yüksek olduğunun, İller bankasından yeterli destek gelmediği sürece maalesef ki kısa vadede yenilenmesinin mümkün olmadığı bilgisini aldık. Ancak halkımızın sağlığının tehdit altında olmasının önemi her şeyin üstündedir ve maddi karşılığı yoktur. Gerekli mercilerin başvurulara cevap vermesini arıtmanın ivedilikle yenilenmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.

“Deniz suyu periyodik aralıklarla ölçülsün ve sonuç halkımız ile paylaşılsın”
Seher Kuruceren, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bir iddiaya göre ise şu an yaşadığımız kirliliğin sebebi sadece arıtma sisteminden kaynaklanmadığı, Valilik izniyle Erikli girişine sezonluk çalışmak üzere yerleştirilen vatandaşlarımızın, kanalizasyon ayağının hiç arıtma işleminden geçirilmeden direk kanala verilmesi olduğu söylenmektedir. Dolayısıyla bu durumunda son günlerde gözle görülür bir şekilde insan dışkısı kirliliğine neden olduğu belirtilmektedir. Bu durumu Erikli Sahili sakinleri olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Mavi bayrak almış bir sahili koruyamamış olmanın üzüntüsü içindeyiz. Her geçen gün halk sağlığı ciddi şekilde tehdit altındadır. Salgın hastalıklar baş göstermiştir. Her gün denizi kullanan halkımız özellikle çocuklarımız enfeksiyon kaparak ateşlenmekte, mide bağırsak şikayetleri ve göz enfeksiyonları ile hastane acil servislerine müracaat etmektedirler. Bu durumun kanıtını hastanenin acil girişinde mevcuttur. Deniz suyunun periyodik aralıklarla ölçülmesini ve sonucun halkımız ile paylaşılmasını talep ediyoruz. Gerekirse sorun çözülünceye kadar, deniz suyu değerleri normal değerlerde çıkıncaya kadar halk sağlığını korumak adına kirli denize göz göre girilmemesi sağlanmalı, gerekirse sorun giderilinceye kadar denizin kullanılmasını engellenmelidir. Geleceğimiz çocuklarımızdan ödünç aldığımız bu körfezi, bu denizi, hatta bu evreni bu kadar kirletmeye hakkımız yoktur. Edirne Valiliği, Edirne İl Sağlık Müdürlüğü, Edirne İl Hıfzıssıhha Kurulu, Keşan Kaymakamlığı, Edirne Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Müdürlüğü ve Keşan Belediyesi bu sorunun muhataplarıdır. Bu konuda tüm ilgili ve yetkili kurum ve kuruluşları acilen, hemen, derhal, şimdi göreve çağırıyoruz. Bugün buraya sesimizi duyurmak için toplandık, tekrar ediyoruz, bu sorun çözülünceye kadar konunun takipçisi olacağız.”