Haberler

CHP Keşan İlçe Başkanı Pekcan, basın açıklamasında Helvacıoğlu’na yüklendi

CHP İlçe yönetimi gündem ile ilgili basın açıklaması yapıyor..

KEŞAN Online paylaştı: 15 Haziran 2020 Pazartesi

Cumhuriyet Halk Partisi Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan, gerçekleştirilen basın açıklaması ile Keşan Belediyesi Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’na yüklendi. Millet İttifakı grubunun 10 Haziran günü yapılan meclis toplantısından ayrılması ile birlikte bir çok konuya, videolar eşliğinde değinen Pekcan, “30 yılla ilgili istediğini yapabilirsin, biz yüzleşmeye hazırız” dedi.

Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

“Başkanın sürekli geriye döndüğü 30 sene 30 sene diye sakıza çevirdiği bir şey var”

“Bir süredir meclisin çalışması nasıl çalışacağı, ne olacağıyla ilgili bir takım sıkıntılar yaşandı. Özellikle son mecliste bizim defalarca söylediğimiz meclisin nasıl çalışması gerektiği ile ilgili önerilerimiz ve tavsiyelerimiz, hassas olduğumuz konularla ilgili uyarılarımız oldu. Biliyorsunuz o meclisten önceki basın açıklamasında da başkan “Başkan son kez bir daha söyleyeyim. Lütfen böyle yapalım.” diye anlatmıştım. Fakat son meclise gittiğimizde olay biraz daha alevlenerek başka bir yere geldi. Şimdi bunları birinci ağızdan mecliste neler yaşandığını başkanın ağzından sizlere anlatacağız. Şikayetimiz neydi? Meclis, meclis gibi yönetilmeli dedik. Söz haklarımız, grup sözcümüzün söz hakkı var. Belediye meclis üyelerimizin söz hakları var. Bunlar kullanılmalı. Bunlar kullandırılmadı. Dilek ve temenniler bölümü hiç kullandırılmadı. Bir son mecliste biz meclisten çıktıktan sonra başkan dilek ve temennileri söyledi. Onun dışında hassas olduğumuz başkanın sürekli geriye döndüğü 30 sene 30 sene diye sakıza çevirdiği bir şey var. Bu meclisin düzgün çalışması lazım ancak böyle yürümedi. Başkanın tarzı çok belirleyiciydi ve bu olayı kırılma noktasına getirdi.”

“Başkan meclisi nasıl yöneteceğini bilmiyor”

Özlem hanım söz almak istiyor. Özlem hanım parti üyesi, meclis üyesi, imar komisyonu başkanı. Konu imarla ilgili söz vermiyor.  Çünkü söyleyeceklerini duymak istemiyor. Yüksel bey söz almak istiyor. Çok kibarca sevgili başkan diye hitap ediyor. Başkan diyor ki ‘Burası ilkokul değil, elini kaldır.? Sonra diyor burada cevap veremezsiniz. Gidin diyor ilçe başkanlığında basın açıklaması yapın. Grup sözcümüz, orada bizim adımıza konuşacak grup sözcümüze bile söz vermiyor. Sonra 1-2 mecliste gördüğümüz bir şey var. Meclis izleyicileri iyi bilir. Bir takım arkadaşları getirmiş. Olayı provake ediyor, yönlendirmeye çalışıyor, baskı uyguluyor. Arkada şak şak şak.. Meclisin bir adabı var. Bir yönetme tarzı var. Sen bizim söz hakkımızı kullanmamızı engellersen meclis olmuyor ki o zaman.

Niye biraz bunu engelliyor? Çünkü başkan meclisi nasıl yöneteceğini bilmiyor. Başladığı zaman belediye başkanlığı yapmasını bilmiyordu. Ama 1,5 sene geçti bu kaçıncı meclis. Başkan meclisin nasıl yönetileceğini bilseydi, doğru yönetiyor olsaydı bu iş buraya gelmezdi. Son mecliste biz gruptan ayrıldıktan sonra karar yeter sayısının düştüğünü de bilmiyor başkan. Onu da başka türlü izah ediyor. Öyle sağdan soldan dolaşıp bir şeyler anlatıyor.

Doğruları söylemiyor. Biz ayrıldığımız anda karar yeter sayısı düştüğü için o meclisin devam etmemesi gerekiyor. Sonra Allah’tan doğru yolu buluyor. Bugün biraz sonra kaldığımız yerden devem edeceğiz. Gizli oylama yapılıyor. Oylama bitti. Gizli oylamanın sonucunu bir kere daha açık oylamaya sunuyor.  Bu sıkıntılı bir durum. Başkan, oturup hazırlanması lazım hep söylediği gibi. Önce belediye meclisi nasıl yönetilir buna hazırlanması lazım. Bunu çözdüğü anda zaten sorunlar ortadan kalkacak.  Meclis adabına göre hareket etmesi gereken meclisi yöneten belediye başkanıdır.

“30 yılla ilgili ne istiyorsan yapabilirsin.  Biz hepsiyle yüzleşmeye hazırız”

Burada sorun var. Tekrarlıyorum, söz halklarımızı kullanacağız. Bu bizim doğal hakkımız konuşmamız lazım. Azarlar gibi bağırarak, dudakları beyazlayıp kızararak bu iş olmaz. Orda oturan meclis üyeleri CHP’nin meclis üyeleri, Millet İttifakı’nın meclis üyeleri. Ama o baktığında yalnızca meclis üyelerini görmemesi lazım. Orada oturan CHP. Orada oturan Millet İttifakı’nın meclis üyeleri bu Keşan’ın muhalefet etme hakkını verdiği meclis üyeleri. Ve onlara yaptığı her hakaret, her davranışı Keşan halkına yapılmış bir hakarettir. Sayın Mustafa Helvacıoğlu’nu Keşan halkına şikayet etmiyorum. Çünkü zaten Keşan halkı 1,5 senedir yeteri kadar şikayetçi hale geldi. Hassas konulardan bir tanesi geçmişimiz. Grup sözcümüz gayet güzel söyledi. 30 yıllık mirasın üstünde oturuyorsunuz.  Şimdi bizim 30 yılımızda görev şehitlerimiz var. Görev başında kaybettiğimiz belediye başkanlarımız var. Yine görev başında kaybettiğimiz meclis üyelerimiz var. Ve 30 yıldır belediye başkanlarımız ellerinden geldiği kadarıyla ve özveriyle hizmet ettiler. İyisiyle, kötüsüyle.. Hatalar yapılmış olabilir. Biz geçmişimizin sonuna kadar arkasındayız. Tüm belediye başkanlarımızın, meclisi üyelerimizin, partimizin sonuna kadar arkasındayız.

Eğer başkanın 30 yılla bir hesabı varsa yapması gereken her şeyi yapsın. Geriye dönüp öyle böyle değil. Var mı? Bir şey mi görüyorsun 30 yılla ilgili ne istiyorsan yapabilirsin.  Biz hepsiyle yüzleşmeye hazırız. Zaten yüzleşmiş vaziyetteyiz. Savunmamız gereken her şeyi savunuruz. Yanlış yaptıklarımıza pardon deriz. Ama bildiğim bir şey varsa sonuna kadar git. Ama dönüp dönüp bizim ailemize, bizim belediye başkanlarımıza, bizim belediye meclis üyelerimize saldırma.

Ne istiyorsan devam edebilirsin. 30 yıllık geçmişte ben bunu koca bir liste halinde saydım. Ya arkadaş koca 1,5 sene geçti bir dikili ağacın yok. Bir tane daha Mehmet Gemici Cennet Parkı gibi bir park yaptın mı?.Otogar gibi bir şey yaptın mı? Mezbaha gibi bir şey yaptın mı? Toplu konut Atakent gibi bir yatırımın var mı? Belediye kompleksi gibi böylesine kocaman bir yatırımın var mı? Sen belediye kompleksinin üstünü 1,5 senedir kapatamadın.

“Yangın merdiveniyle gidip gösteri yapacağına, Keşan’ı nasıl yönetecek bakması lazım”

Afaki projelerle uçuyorsun. Projesi olmayan görseller yok üstü böyle kapatacağım, üstüne güneş paneli koyacağım, orayı alacağım burayı alacağım, olmadı vazgeçtim buraya alacağım. Esnafımız ve halkımız yağmurun altında kalmaya devam ediyor. Biz kapatamadık. Ama biz koca bir kompleks yaptık. Oranın bir an önce rantable bir şekilde çok uçuk olmayan projelerle kapatılması lazım ki esnafımız rahat etsin. Esnafa yazık. Halkımızı da yazık. Böyle bir şey yap, arkandayız. Hep söyledik Keşan halkı için doğru olan şeylerde elimizden gelen desteği veriyoruz.

Şimdi bundan sonra başka bir problem başlıyor. Belediye başkanı meclisi yönetmeyi beceremediği gibi Keşan’ı ve sahilleri yönetmeyi de beceremiyor. Ve konuyla çok fazla alakası yok. Aslında kapısından girip hediyesini verebileceği yerlere, yangın merdiveniyle gidip gösteri yapacağına; bandoyu arkasına takıp sokak sokak dolaşacağına Keşan’ı nasıl yönetecek, belediyede neler oluyor, ne kaç para, bu işi nasıl yönetilir ne yapmam lazım bunlarla uğraşması lazım. Zamanı yanlış yere harcıyor.

Yayla’daki talaşlar için: ‘Burada paranın hesabı yapılır mı?’


Yayla Limanı’nda biriken talaşların vatandaşların çağrılarına rağmen bu sene alınmaması üzerine de yorumlarda bulunan Pekcan şöyle konuştu: “O birikinti, liman oraya olduğundan beri meydana geliyor ve her sene alınıyor. Ancak bu sene alınmadı. Nedeni ise parasal, fazla masraflı olduğu için alınmıyor. Bunu çık söyle. Orası bataklığa dönmüş; bırakın oradan denize girmeyi, evlerinde yaşayamazlar. Burada paranın hesabı yapılır mı? Her sene alın, yine alacaksın. Sonra da ‘Görüşme yapıyorum’ diyor. Doğrusun anlatayım. 10 yıldır orasının düzelmesi için yapılması gereken iş var, 7 tane dalgakıran yapılacak. Çok büyük bir iş değil. Yok kum gelecekmiş, üstü kapanacakmış, onları alacaksın arkadaş. Kaç paraya mal olursa olsun.”

Erikli, Danişmet ve Paşayiğit’teki çöpler

Erikli ve Danişment arasında da problem var. Orada çöplük alanı var, kaldırılması gerekiyordu ama üstüne atmaya devam ediyorlar. Açıklıkla söylenmesi gerekiyor. Sahillere gelecek suyla ilgili olarak gerekirse açıklama yaparız, o da öyle değil.
Benzer durum Paşayiğit’te de var. Hemen OSB’nin olacağı yerde çöp dökülüyor. Muhtarlar defalarca kaldırılmasını istemişler. En son telefonun dahi açılmadığını söylüyorlar. O çöpler alınmıyor, çöplüğün suları Çobançeşme Gölü’ne akıyor ve köylüler de oradan tarlalarını ve hayvanlarına su götürüyor. Neden? ‘Pahalıya çıkıyor’, her şey para mı?

“Su fiyatını ucuzlatmaya hazırız”

Pekcan, konuşmasında Keşan Belediyesi’nin su faturalarına da değindi. Keşan’da su faturalarının vatandaşlar tarafından çok olduğu sebebiyle şikayetler geldiğini söyleyen Pekcan, “Su çok pahalı. Geçirdiğimiz bir pandemi süreci var. Vakalar yeniden artmaya başladı. Dükkanlar kapalıydı ve açılsalar da iş yapamadı esnaf” dedi,- ve “Biz su fiyatını ucuzlatmaya hazırız. Başkan araştırsın herhangi bir problem yoksa, önerilere açığız. Keşan halkının yararına olacaksa istediği kadar ucuzlatmaya açığız” şeklinde konuşarak su faturalarında indirime gitme yönünde tavsiyede bulundu.

Keşan trafiği

Keşan trafiği konusunda Helvacıoğlu’nun seçimleri kazandığı an itibariyle trafiği düzene sokmak konusunda vaatleri olduğunu hatırlatan Pekcan, “1 buçuk sene oldu. Yol bir oradan kapandı, bir buradan kapandı. Ama trafikte atılmış bir somut adım yok. Parkomatlar bizim dönemimizde denendi, trafiğe faydası olmadığı görüldü. Devamı yarar sağlamayacaktır.” dedi.


Son olarak meclisteki tartışmaların Keşan halkına zarar verdiğini söyleyen Recep Pekcan sözlerini şu ifadeleri kullanarak bitirdi. “Ekstra bir avantaj istemiyoruz. Siyaset yapmıyoruz. Bizim ittifakımızın ekstra istediği bir şey yok, söz hakkı verilsin, dayatma olmasın. Ve en önemlisi lisan ve tavrını ayarlasın başkan, ciyak ciyak bağırmasın. Bunlar olursa, hep beraber düzgünce devam ederiz.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu