Türkiye’de tarım sektörü, düşük destekleme ödeneği, yüksek girdi maliyetleri ve iktidarın uyguladığı düşük taban fiyat politikaları nedeniyle derin bir kriz yaşıyor. Üretimde düşüş hızla devam ederken gıdaya erişim zorlaşıyor, ithalat kısıtlamaları nedeniyle ise temel gıda ürünlerinde kıtlık tehlikesi beliriyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, 2025 bütçesinde tarıma ayrılan düşük destekleme ödeneğine ve sektördeki kriz durumuna dikkat çekti. İlçe Başkanı Çakır, yaşanan krizin sorumluluğunu iktidara yükleyerek, milletin gerçek gündemi olan tarım, istihdam ve ekonomik sorunların konuşulması gerektiğini vurguladı.
“Tarımda destek yetersizliği üretimi çökertti”
2025 yılı bütçesinde çiftçiye ayrılan destekleme ödeneği son derece yetersiz kaldığını ifade eden İlçe Başkanı Çakır, açıklamasına “Üretici maliyetlerinin altında belirlenen taban fiyatlarla birleşince birçok çiftçi üretimden vazgeçti, ürünlerini tarlada bırakarak eylem başlattı. Türkiye’nin birçok bölgesinde Kasım ayı ortalarına gelinmiş olmasına rağmen yetersiz yağış nedeniyle kuraklık tehlikesi devam ediyor. Önümüzdeki yıl rekolte düşüşü ve gıda krizinin sinyalleri şimdiden alındı.” ifadeleriyle başladı.
Çiftçi eylemde: Taban fiyat politikalarına tepki
İlçe Başkanı Çakır, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Mazot, gübre, ilaç ve tohum gibi girdilerin maliyetleri yüksekken, çiftçiyi tatmin etmeyen taban fiyat politikaları üreticiyi isyan ettirdi. Yıllar sonra ilk kez ülkenin dört bir yanında binlerce üretici girdi maliyetlerini ve düşük taban fiyatlarını protesto eylemlerine girişti. Taban fiyatı maliyetin yarısını bile karşılamayan pek çok ürün traktörlerle yollara döküldü. Üreticiler, AKP il başkanlıkları önüne ürünlerini dökerek, fiyat ve destekleme politikalarında çiftçiyi görmezden gelen iktidara sesini duyurmaya çalıştı. Geçmiş yıllarda farklı ürünlerin taban fiyatlarını bizzat kendisi meydanlarda, mitinglerde ilan eden Cumhurbaşkanı, bu yıl memleketi Rize’de çay taban fiyatını, Giresun ve Ordu’da fındık taban fiyatını açıklamaya cesaret edemedi.”
İhracat yasağı ve fahiş fiyatlar
İktidarın yetersiz destek politikaları ve ithalatı yetersiz bırakması sebebiyle kırmızı ve beyaz ette, süt ve yumurtada yaşanan sıkıntılar sürerken, artan maliyetler nedeniyle birçok üründe ihracat yasağı getirildiğini hatırlatan İlçe Başkanı Çakır, “Üreticileri mağdur eden taban fiyat ve destekleme politikalarının tek sorumlusu olan iktidar, çiftçinin tepkisinden çekindiği için pek çok ürünün taban fiyatını gece yarısı Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ya da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) sosyal medya hesaplarından duyurmak mecburiyetinde kaldı. Kırmızı ve beyaz ette, süt ve yumurtada kronikleşen sorunlar, yetersiz destekler sonrası ithalata rağmen artan fahiş fiyatlar ve azalan üretime çaresiz kalan iktidar; yumurta, beyaz et, zeytinyağı, mısır ve daha birçok ürüne ihracat yasağı getirdi. Tarladaki, bahçedeki ürünle market ve Pazar tezgahındaki fiyat farkı yüzde 300’e kadar çıkınca üreticilerin yoksulluğu derinleşti. Limonun kilosu ağaçta 5 TL iken, markette 100 TL’ye ulaştı. Mazot başta olmak üzere nakliye ve işçilikteki artışlar, yüksek enflasyonla kabarınca pek çok ürün toplanamadı. İktidarın ilgisizliği ve duyarsızlığının sonucunda 2002’de 26 milyon 579 bin hektar olan ekili tarım alanları 2023 sonunda 23 milyon 971 bin hektara düştü.”
Tarım alanları yapılaşmaya kurban edildi
Büyükşehir Yasası ile tarım arazilerinin imara açılması, verimli tarlaların betonlaşmasına neden olduğunu kaydeden İlçe Başkanı Çakır, “Mazot başta olmak üzere nakliye ve işçilikteki artışlar, yüksek enflasyonla kabarınca pek çok ürün toplanamadı. İktidarın ilgisizliği ve duyarsızlığının sonucunda 2002’de 26 milyon 579 bin hektar olan ekili tarım alanları 2023 sonunda 23 milyon 971 bin hektara düştü. Değiştirilen Büyükşehir Yasası ile tarım arazilerinin imara, ranta açılması tarlaların, meraların, zeytinliklerin betonlaşmasına yol açtı. 2002’den bugüne 2,6 milyon hektar tarım arazi kaybedildi. Şimdi iktidar ağır maliyetlerden dolayı ekilemeyen arazilerin sorumlusu üreticiymiş gibi, boş tarım alanlarına el koyup üreticiyi cezalandırıyor.” dedi.
Tarımdaki istihdam geriledi, kriz kapıda
Tarım sektöründeki istihdam payı, 10 yıl önce yüzde 24,8 iken 2024’te yüzde 14,7’ye düştüğünü ifade eden İlçe Başkanı Çakır, açıklamasına şöyle devam etti: “10 yıl önce yüzde 24,8 olan tarımın toplam istihdamdaki payının 10 puan azalarak 2024’te yüzde 14,7’ye düşmüş olması. Toplam istihdam 10 yılda 9 milyon kişi artarken tarımdaki istihdam 1 milyon azalarak 4,8 milyona geriledi. İklim krizi, tarım alanlarının yapılaşması, su kaynaklarının tüketilmesi, ağır maliyetler nedeniyle giderek yaygınlaşan üretimden kopuş kırmızı alarm veriyor. Önümüzdeki dönemde ağır bir tarım, üretim ve gıda krizinin, yokluk ve kıtlığın sinyalleri bugünden kendisini gösteriyor.”
“Gelin tarımı konuşalım, ekonomiyi konuşalım”
CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, yaşanan tarımsal krizin yalnızca iktidarın tarım politikalarına değil, tüm ekonomi yönetimine yansıyan bir sorunun göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Suni gündemlerden vazgeçip, milletin gerçek gündemi olan tarım, işsizlik ve ekonomik sorunları konuşalım” çağrısında bulundu. Çakır, iktidarın bu sorunları çözme cesareti yoksa milletin iradesinin ortaya konulacağı bir seçim çağrısı yaparak, “Gelin, sandığı milletin önüne koyalım ve sorunları birlikte çözelim” dedi.