Bereketli olsun! Yılın ilk buğdayı Borsa’ya geldi
Yılın ilk buğdayı Ticaret Borsası'nda açık artırmaya çıkıyor
KEŞAN Online paylaştı: 16 Haziran 2020 Salı
Keşan’da 2020 yılının ilk buğdayı, yapılan salon satışında açık arttırma usulü ile satıldı. Sembolik olarak verilen tekliflerle buğday kilosu 3.015 TL’den alıcı buldu.

Keşan Ticaret Borsası’nda yapılan salon satışında, üretici Sedat Yoluç tarafından getirilen 1 ton buğday, açık arttırmaya sunuldu. Katılımcıların verdikleri fiyat teklifleri ile 1.65 TL’den başlayan açık arttırma, Habil Ataman’ın verdiği 3.015 TL’lik fiyat teklifi ile son buldu.

Satışın ardından üretici Sedat Yoluç’a Ticaret Borsası’ndan 50 litre yakıt desteği ve plaket, Tarım Kredi Kooperatif Müdürlüğü’nden yaprak gübresi ve plaket takdim edildi.

Açık artırmanın ardından, katılımcılar söz alarak konuşmalarda bulundu.
İlk olarak konuşan Tarım İl Müdürü Atilla Bayazıt kültürümüzde buğdayın önemine vurgu yaparak, buğdayın bereket ve nimet olduğunu söyleyerek şu ifadelerde bulundu:

“Buğday, stratejik bir üründür, nimettir”
“Buğday stratejik bir üründür, korona virüs sürecinde ise buğday gibi ürünlerin önemi daha çok belli oldu. Üreticilerimiz ve tarım sanayicilerimiz bu dönemde üretimlerine devam ettiler, işlerinin başındaydılar ve üretimde herhangi bir aksama da olmadı, hatta artarak devam etti.
2019 yılı verilerine baktığımız zaman ilimizde 1 milyon 300 bin dekar alanda, 497 bin tonlu bir üretimimiz var. Bu yıl da bir o kadar alanda devam edecek ve 500 bin tonluk üzerinde bir üretim bekliyoruz. 2019-2020 sezonunu kurak geçirdik. Az yağış aldık. Ekim-Kasım’da, buğdayın ihtiyacı olduğu dönemde yağış aldık ve çimlendi. Geçtiğimiz sezonda görülen hastalıklar bu sezon yine gözlendi. Ancak bu hastalığın ardından gelen yağmurlar, bu viral hastalıktan çabuk toparlanmayı sağladı. Bunun yanında kalite parametrelerine bakınca da özellikle proteinin yüksek olduğunu görüyorum. Bu da sevindirici bir haber. Hasadın hayırlı olmasını temenni ediyorum”

“Verim olmadıktan sonra verilen fiyatın bir önemi yok”
Atilla Bayazıt’ın ardından konuşan İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin ise, fiyattan önce asıl kendilerini ilgilendiren kriterin verim olduğunu belirtti.
Girgin, şu şekillde konuştu:
“Verim olmadıktan sonra verilen fiyatın bir önemi yok. Bu yıl ciddi sıkıntılı ve kışı olmayan, kurak bir yıl geçirdik. Bundan etkilenen bitkiye bir de Sarı Cüce hastalığı eklendi. Ama işini iyi yapan arkadaşların iyi kilolar aldığını gördük. İklimin aynı olduğu yerlerde de cins, tohum ve uygulamalardan kaynaklı farklılıklar gördük.
Dünya su, gıda ve enerjiyi konuşuyor. Bölge olarak, üretim anlamında doğru yerdeyiz, en az etkilenen belki de artı ile kapatacak sektörlerden biriyiz.
TMO’nun verdiği fiyat da iyi. Verimle birlikte fiyat da peşin olarak çiftçinin eline geçtiği anda iyi olacağı kanaatindeyim.
Keşan’da geçecek linsanlı depo bizim için çok önemli, bölgemiz için ürünü muhafaza etmek anlanmında ciddi bir kazanım”

“Alımlar en kısa zamanda başlayacak”
İbrahim Girgin’in ardından TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi) TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) ortaklığında kurulan LİDAŞ (Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk San. ve Tic. A.Ş.) Keşan Şubesi Müdürü Ali Gücüyeter söz alarak depoculuk üzerine konuştu. Gelecek heyetin arından en kısa zamanda alımlara başlanacağını beilrten Gücüyeter, “Geçen yıl olduğu gibi 7 ayrı grup buğday ve artı olarak arpa alımlarımız olacak” dedi.

“Çiftçi alın terinin değerini alsın, biz başka bir şey istemiyoruz”
Daha sonrasında toplantıda söz alan Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen ise çiftçiler olarak durumdan dolayı karamsar olduğunu söyledi. Şu ana kadar hak edilen değerin verilmediğini dile getiren Şen, şu şekilde devam etti: “Yaşanılan korona virüs süreci sonrasında, inşallah bu sefer bu ülkedeki, alın teriyle çalışan çiftçinin değerini bilir toplumumuz. Bu pandemi süresinde çiftçilerimiz sahada kaldı. İlgililere teşekkür ediyorum. Biz çiftçiler sahada olmazsak üretim yapamayız, üretemezsek tüketim olmaz. Bu süreçte kimse markete cep telefonu almaya gitmedi; ama makarna, domates bibere herkes saldırdı. İnşallah bu değeri, pandemi sürecinden sonra da çiftçi hak ettiği değeri bulur. Sadece söylemek istediğim o. Çiftçi alın terinin değerini alsın, biz başka bir şey istemiyoruz. Ürettiğimizin değerini alalım, çalışmaya ve üretmeye devam ederiz. İnsanlar para kazandıkça özgüveni daha yükseliyor ama para kazanamazsa da küsüyor. Bu küskün ortam oluşmaması için üreticilerin değerinin bilinmesi gerekiyor.
Çiftçi fiyattan ziyade verime bakar, verim varsa para kazanır, ülke ekonomisine katkı sağar. Herkese hayırlı olsun.”