Yeni Mahalle sakinleri “Ensaray Cami”sinin koşullarının iyileştirilmesini istiyor
Keşan’da Yeni Mahalle’de bulunan “Ensaray Cami” ile ilgili mahalle sakinlerinin bazı eleştirileri gündeme geldi.
Projesi ve mimarisi ile yapımına başlandığı günden bu yana dikkati çeken cami, hayırsever bir iş adamı tarafından hazırlatılarak Diyanet’e devroldu ve Keşan İlçe Müftülüğü’nün idaresinde ibadete açıldı.
2010 yılında ibadete açılan camide, inşaatın 10 yılı aşkın süredir bitirilemediğini, bazı eksiklerinin olduğunu kaydeden mahalle sakinleri, Ensaray Cami Yaptırma Onarma ve Güzelleştirme Derneği olarak caminin durumunu iyileştirmek için vatandaşlardan yardım talep ettiklerini fakat bu yardımları isterken çekindiklerini dile getirdi.
Çekinme nedenlerinin caminin fiziki durumu olduğuna kayıt düşen bazı mahalle sakinleri, hali hazırda caminin zemin katında ibadet yapılabildiğine işaret ederek; “İnsanların daha sağlıklı, daha iyi koşullarda ibadet etmesini istiyoruz. Gerekirse halktan imza toplayacağız ve buranın koşullarının iyileştirilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız.” şeklinde konuştu.
İslam inancında camilerin, bireyin ve toplumun manevi hayatında önemli yere sahip olduğunu hatırlatan mahalle sakinleri, “Bu nedenledir ki; camilerin, günümüz insanının anlam arayışına ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte, kendisinden beklenen dini ve sosyal fonksiyonları yerine getirebilecek, toplumun tüm kesimlerine hizmet sunabilecek özellikte mekanlar olması gerekmektedir.” dedi.

“Türkiye’de bundan başka bitmemiş bir cami duymadım”
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran, aynı zamanda emekli bir imam olan İbrahim Zorlu, şunları söyledi:
“6 yıldır Yeni Mahalle’de oturuyorum. 2 yıldır da derneğe üyeyim. 6 yıl önce geldiğimde nasılsa şu anda da caminin durumu aynı. Bir çivi dahi çakılmamıştır. Türkiye’de görevim esnasında da emekli olduktan sonra bundan başka bitmemiş bir cami duymadım. Bir şeyin bu kadar uzatılması doru değil. Yapılamıyorsa komşularımız, Keşan halkı, çevre illerden bir şekilde yardım toplanarak bu caminin bitirilmesi gerekiyor. Ne zaman kadar böyle gidecek? Artık bir çözüm bulunması lazım. Devletin böyle bir yapıya, projeye nasıl onay verdiğini de düşünüyorum. Proje daha küçük olsaydı yapılan masrafla cami biterdi. Hatta cami inşaatı başlamamış olsaydı TOKİ buraya bir cami yapmak zorunda kalırdı. TOKİ’nin yapmış olduğu toplu konut bölgelerinin hepsinde birer camisi ve okulu olduğu gibi..
Yenimuhacir’e, Beğendik’e bakın hepsinin camisi vardır. Caminin bir an önce; ya inşaatı başlatan hayırsever tarafından bitirilmesini ya da <Arkadaşlar benden bu kadar! Ben yine size destek olurum> deyip işi bize devretmesini bekliyoruz.“

“Camiye benzemeyen mimarisi bir başka inanç sistemini düşündürüyor”
Caminin mimarisinde sorunlar olduğunu savunan mahalle sakini Ömür Coşkun da, “Devletimizin bazı üst düzey kurumlarının da bu mimari yapıda inşa edildiğini görüyor, öğreniyoruz” diyerek, konuya dair görüşlerini şu cümlelerle aktardı:
“Cami diye yapılan mimari yapının bir takım sıkıntıları var. Buranın inşaatı başlayalı yaklaşık 10 yıl oldu. Bodrumunda ibadet ediliyor. Bodrum su alıyor ve cemaat sıkıntılar yaşıyor. Cami olarak ibadete açılamadığı gibi camiye benzemediği, başka bir inanç sisteminin mabedi olduğuna yönelik kafama takılan bir takım sorular da var. Buranın tapınağa benzediğini düşünüyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı merkez binası mimarisinin bununla paralellik arz ettiğini ve bunun tesadüf olmadığını düşünenlerdenim. İşin içine tapınak düşüncesi girdiği zaman cami ve tapınak birbirinin zıttı iki kurum. Bunlar çok tartışılır konular. Devletimizin bazı üst düzey kurumlarının da bu mimari yapıda yapıldığını internet üzerinden öğreniyoruz. Ben vatandaş olarak buranın mimari yapısından da rahatsızım. Bu binanın cami ile ilgisi olmadığını tapınak olduğunu düşünüyoruz. Yetkililerden açıklama bekliyoruz. Yani müteahhidin bir tanesi geldi, yaptı diyanete verdi, yarım bıraktı. Müteahhitten çıkmış burası. Diyanet sorumluysa bir an önce buranın adını koysun. 3 köşeye de <Burası cami> diye levhalar konuldu. Çünkü vatandaş cami olduğuna inanmıyor. Bir taraftan görünüşü bir depoya, ofise benziyor, öbür taraftan görünüşü de bir tapınağa benziyor. Milli kültürümüzde Türk – İslam kültüründe böyle bir mimari yapı yok.“

“İnsanların daha sağlıklı ve daha güzel bir yerde ibadet etmesini istiyoruz”
Caminin fiziki koşullarının iyileştirilebilmesi için Dernek olarak yardım toplamak istediklerini ancak bu yardımların caminin şu anki durumunda değerlendirilmesinin de vicdanı sıkıntısını yaşadıklarını vurgulayan bir diğer mahalle sakini Hanifi Türksoy ise görüşlerini şöyle aktardı:
“Yaklaşık 6 yıldır burada oturuyorum. Cami inşaatı bir 6 yıl öncesinde başlamış, hala bitmiyor. Neden bitmediğini de bilemiyoruz. Yardım toplamaya kalktığımızda insanlardan utanıyoruz. Ne diyeceğiz? Camimize yardım diyoruz, insanlar nereye yardım topluyorsunuz diyorlar. Bodrumda namaz kılıyoruz. Zaman zaman su basıyor. Hocamıza yardıma geliyoruz, suları boşaltıp, halıları kaldırıp, kurutup tekrar yayıyoruz. İnsanların daha sağlıklı ve daha güzel bir yerde ibadet etmesini istiyoruz. Gerekenin yapılmasını rica ediyoruz. Ben kendi adıma gerekirse halktan imza toplayarak elimden geleni yapacağım.”