İYİ Parti Keşan İlçe Başkanı Zafer Sarıkeçe, Keşan ve çevresinde yaşanan sorunlar üzerinden Belediye Başknı Helvacıoğlu’na yüklendi. Yayla’ya getirilecek ATM konusunda Helvacıoğlu’nun, bankamatik için çaba sarf edenleri es geçip, kendisini öne çıkardığını söylen Sarıkeçe, Mustafa Helvacıoğlu’nu “Sen bu işin neresinde varsın? Bu lüksü sana kim veriyor? İnsan utanmaz mı? Bu emek hırsızlığıdır.” sözleriyle sert eleştirdi.
“Saldım çayıra mevlam kayıra anlayışı var”
Sözlerine Mecidiye ve Erikli arasındaki devam eden kanal çalışmasıyla başlayan Sarıkeçe, faaliyetlerde bir usulsüzlük olduğunu ve başıboşlukla yürütüldüğünü ileri sürdü. “Erikli’de gölün denize çıktığı yerde bir çalışma var, soruyoruz kimseden ses çıkmıyor. DSİ’den devralındı deniyor; ama ellerinde resmi bir evrak yok. Sezon başlamış, denizin rengi değişmiş kimsenin umurunda değil. Arıtma tesisinden denize bırakılan sular var. Her şeyi geçtim kanal tabanından çıkan atık, Mecidiye Köyü’nün merası, biliyorum kanun tanımıyorsunuz ama mera kanunundan hiç mi haberiniz yok? ‘Biz resmi kurumuz, bize işlemez’ mi demek istiyorsunuz? Bununla ilgili mevzuatları Keşan Belediyesi bilmez mi?” diyen Sarıkeçe, “Ben Mecidiye Muhtarı Ali Bey’e seslenmek istiyorum, bu konuda haberi var mı? Varsa çok daha vahim. Eğer ona verilen yetkiyle bu işi araştırırsa mutlu olurum, çünkü bir saldım çayıra mevlam kayıra anlayışı var.” şeklinde konuştu.
“Ucuz etin yahnisi bu kadar oluyor”
Vatandaşların seslerinin duyulması açısından kendilerine yaptıkları müracaatları olduğunu dile getiren Sarıkeçe, vatandaşlardan aldıkları beyanları ifadelerle aktardı:
– “Çarşı esnafımızın otopark ücretleri ile ilgili bir talebi var. Özellikle bu pandemi sürecinde oradaki esnaflara yönelik bir çalışma yapmalı. Kaldı ki ben de bir otopark yöneticisiyim ama ben böyle fahiş bir fiyat almıyorum. Buralar da Paris caddesi değil, Keşan’ın caddesi aylık 300 değil 100 lira da olur.”
– ‘Yapılan her yama 6 ay sonra patlıyor, biz çok zengin bir şehir miyiz ki 6 ayda bir yola para veriyoruz?’ diye soruyorlar. Ne olur kere yapılsa biz de adam gibi kullanabilsek?
– Sinekle ilgili sorun var. Keşan merkezde de sahillerde de herkes bu problemi yaşıyor. Temmuz ayından sonra larva mücadelesi ne kadar etkili olur? Çok büyük şeyler istemiyoruz. Şapkadan tavşan çıkarın, bizi şaşırtın demiyoruz. Çok sıradan şeyler bunlar. 2021 yılında çöp, yol ve sineği konuşuyoruz Keşan’da. O beğenmediğimiz bir önceki dönemde böyle bir rezillik yaşanmıyordu. Kulağıma geliyor, ilaç konusunda ‘tedbirli’ olunuyor. Ucuz etin yahnisi bu kadar oluyor. Ucuz malla ben bu işi kapatırım derseniz, sonuç böyle olur. ‘Masraf çok’ derseniz sosyal medya masraflarınızı kısın, orada kendinizi göstereceğinize Keşan’ın sinekle mücadelesini yapın.
– Bir de büfe duraklar için belediye değil, neden fabrikaya ödeme yapıyoruz diye soruyorlar. Hani nerede serbest piyasa? Neden tek fabrika? Çok sağlıklı değil ve fahiş fiyatlar var.
“İnsanları keriz yerine koymaya çalışan bir hareket var”
Son olarak Yayla Sahili’nde yıllardın süren ihtiyaçlardan biri olan ATM konusunun çözüldüğünü, ancak Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu‘nun bankamatiği bölgeye getirenlerin emeklerinin üzerine çöküp emek hırsızlığı yaptığını dile getiren Sarıkeçe sert konuştu: “Belediye Başkanı ‘hizmet ediyoruz’ diyerek konuşuyordu. Hizmet etmek için emek harcamak lazım. Çok detaya girmek istemiyorum; ama bunu anlatmadan da geçmek istemiyorum. İnsanları keriz yerine koymaya çalışan bir hareket var ortada. Yayla Sahili’nde kurulması planlanan ATM ile ilgili kendimi övmek değil derdim ve bunu söylemekten de utanıyorum, bunda en büyük pay da Ahmet Dinçer‘indir. Bir de İş Bankası Müdürü Egemen Kaya da konuya duyarsız kalmadı. Benim payım çok önemli değil; ama biz bir mücadele verdik. Yayla’da bir ATM yok. Para almak için Keşan’a gelmeye oranın halkı bıktı. Turizm diyorsunuz, Bodrum fiyatlarıyla kiralama var; ama bir tane ATM yok. Doktor ve hemşire olmadığı gibi. Bu konuda müracaat edilmiş ama sonuç alınmamış. Biz de kendimiz gidip rica ettik, müdürlerimiz bizi kırmadı ve ATM konusunda adım atıldı. Yer konusunda Yakup Balcı‘yı bizzat aradım. Gereğini yaptı; ama geçtiğimiz günlerde bakıyorum, Sayın Helvacıoğlu utanmadan sıkılmadan, insanların gözünün içine baka baka ‘biz yaptık’ diyor. Sen bu işin neresinde varsın? Bu lüksü sana kim veriyor? İnsan utanmaz mı? Bu emek hırsızlığıdır. Bu işe emek veren, başlatan ve emek veren ekip bellidir. Böyle bir ortamda ‘Ben yaptım’ demek zavallılıktır. Makam sahibi bir insana yakışmaz bu. Bunu sen bin kere de ‘ben yaptım’ desen oradaki insanlar bunu kimin yaptığını biliyor. Eskiden bu işlerde utanma sıkılma vardı. Şimdi utanma olmadan senin emeğinin üstüne çöküp ‘Ben yaptım’ diyen insanlar çıkıyor. Şehr-i emin sıfatındaki birinin mücadeleyi veren insanların emeğine çökmesini ben yakıştıramadım. “
