Sahil kiralamalarının iptali konusunda komisyon oluşturan Kent Konseyi “Bizi aşıyor” diyerek çağrı yaptı
Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz sahillerin kiralanması sürecinin iptali konusunda bölge belediyeleri ile oda ve borsalara çağrıda bulundu. Bölge halkı ile komisyon oluşturulduğunu; ancak açılacak en az 18 farklı davayı göğüslemenin kolay olmadığını söyleyen Karagöz, “Ancak bu şekilde olay kökten çözülür. Bunlar da ancak belediye ver odaların işin içine girmesiyle olur.” dedi.
İtiraza cevap gelmedi
Sahillerin kiralanması konusunun Saros sahillerini ilgilendiren çok önemli bir konu olduğunu belirten Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, Sahillerde 14 nokta daha önce MUÇEV, bu yıl da EÇEV tarafından ihaleye açıldığını ve bu 14 noktadan 8’inin 3 yıllığına sahiplerine kiraya verildiğini hatrılatarak, “İhalenin olduğu gün Edirne, Uzunköprü, Keşan Kent Konseyleri ve dernekler ile birlikte 50 şahıs itiraz dilekçelerini Edirne’de yapılan ihale sırasında verdi. İhale komisyonu başkanı itiraz dilekçelerini alarak bize hemen yazılı bir cevap vereceğini belirtti. 23 Haziran’dan bu zamana kadar da bekliyoruz, normal süre 15 gündür hala cevap gelmedi.” dedi.
“Esnafın geleceği ciddi anlamda sıkıntıda”
İhaleni baştan sona hukuksuz bir durum içerdiğini kaydeden Karagöz, “23 Ağustos’ta süre doluyor ve bu ihalelerin iptal edilmesi için mutlaka bir şeylerin yapılması gerekiyor. Bu ihaleleri alan kişiler, bugünden işlerini garanti etmediği halde vatandaşlarla ciddi sorunlar yaşıyorlar. İleri yıllarda buraları garanti ettiklerinde yerel esnafın geleceği ciddi anlamda sıkıntıya girecek. Halk kendi evinin önünde şemsiyesini koyma ve denize girme hakkını tamamen kaybedecek. Bu anayasal bir hak ve olan da anayasaya aykırı. Bu nedenle ihalelerin yürütmesinin durdurulması ve iptali davalarının açılması mutlaka açılması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Olayın boyutu bu 7 kişi ve Keşan Kent Konseyi’nin boyunu aşacak büyüklükte”
Sahil kiralamalarının yapıldığı yerlerde oluşan rahatsızlıkların ardından bölge halkı ile sürekli olarak bilgi ve fikir alışverişi yapıldığını belirten Hasan Karagöz, bölgede yaşan olumsuzlukların ardından bir heyet oluşturulduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Yayla ve Erikli’de 300’e yakın kişiyle çok ciddi yazışmalar oldu. Kent Konseyi’nde dün yaptığımız bir toplantı ile Erikli’den 3, Yayla’dan 3 ve Sultaniçe’den 1 kişi olmak üzere 7 kişilik bir komisyon oluşturuldu. Ancak bu olayın boyutu bu 7 kişi ve Keşan Kent Konseyi’nin boyunu aşacak büyüklükte. Çünkü 14 ayrı nokta kiralandı ve 14 ayrı dava dosyası olacak. Bu 14 dava dosyasını göğüslemek de olası görünmüyor. Ancak en kısa zamanda Keşan ve Enez hatta İpsala ve Uzunköprü Belediyeleri de olabilir, bunun yanında İl Genel Meclisi, Ticaret ve Sanayi Odaları, Meslek Odaları da dahil olmalı. Kaldı ki onları dava açması da daha kolaydır, kendi avukatları ve çevre mühendisleri de var. Her türlü desteği biz de vermeyi taahhüt ediyoruz. Eğer bu işin içine girmezlerse, 2-3 sene sonra ciddi anlamda tartışılacak.”
“Ancak bu şekilde olay kökten çözülür”
Oluşturulan komisyonlar dışında ciddi bir yol kat edilmesi için belediyeler ile oda ve borsaların da sürece dahil olması gerektiğinin altını çizen Karagöz, “Bu durum kangren haline gelmiş vaziyette. 14 davanın yanında başka davaların da açılması gerekiyor. Mesela Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlatmış olduğu ekolojik temelli bilimsel bir rapor var. Bu rapor da bu tür yerlerin kiraya verilmesini kapsayan bir rapor. Bu raporun milli edinme kapsamında edinilerek bunun iptal edilmesi gerekiyor. Ayrıca bu yerler tabiat varlıklarını koruma kapsamında. Bununla ilgili kararların da temin edilip bunlarla da iptal edilmesi gerek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kiralamalar için verdiği onay kararı ve tahsis kararları da iptal edilmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde olay kökten çözülür. Bunlar da ancak belediye ve odaların işin içine girmesiyle olur.” dedi.
“18 ayrı dava açılması gerekiyor”
Son olarak Kent Konseylerinin yönetmeliğe göre merkezi iktidarın projelerindeki kamusal yararı gözettiğini, yarar içermiyorsa alternatif üretip bu anlamda toplumsal baskı oluşturarak, toplum yararına dönüştürülmesi için gerekli mücadeleyi verdiğini dile getiren Karagöz, “Burada bir mağduriyet var ve sahil sakinleri bu durumdan ciddi anlamda rahatsız. Biz bir kürsü sunuyoruz. 18 ayrı dava açılması gerekiyor. Bu davalar açılıp iptal edilmediği sürece de sahillerin geri alınması söylemleri de gerçek değildir. Herkesi duyarlı davranmaya ve sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.