Posta Güvercini Final Yarışması’nda güvercinler, 500 kilometreyi 7 saatte uçtu
Kırkpınar Arena Posta Güvercinleri Final Yarışması’nda güvercini birinci olan yetiştirici Yunus Taşçı, altın kemer ve birincilik kupasının sahibi oldu.
Karaağaç Mahallesi’nde düzenlenen organizasyona, Türkiye ve Bulgaristan’dan gelen yarışmacılara ait 1.172 güvercin katıldı.
Bolu’nun Gerede ilçesinden bırakılan güvercinler, 500 kilometrelik yol kat etti. Söz konusu mesafeyi 7 saat 20 dakikada tamamlayan Manisa’dan Yunus Taşçı‘nın güvercini birinci oldu.

Yarışmada, Bursa’dan Özkan Eymen‘in güvercini ikinci, İstanbul’dan Ahmet Çavdar‘ın güvercini ise üçüncü oldu.
Güvercini birinci gelen Taşçı‘ya altın kemer ve kupa verildi.

İlk 30’a giren güvercinlerin sahiplerine de kupa ve para ödülü verildi.
Yarışma Komisyon Üyesi Ergun Ellibir, etkinlikte Türkiye’nin en başarılı güvercinlerinin yarıştığını söyledi.


Heyecanlı ve güzel bir yarış yaşandığını belirten Ellibir, “1172 güvercin 500 kilometrelik parkurda yarışıyor. Yarışımız Bolu’nun Gerede ilçesinden başladı. İlk etapta dönen kuş sayısı 48. Yarış 2 gün boyunca sürüyor. Yarışın birincisi altın kemerin sahibi oldu. Güzel bir yarışma. Güvercin yetiştiricileri her yıl olduğu gibi bu yıl da yarışı büyük heyecanla takip etti.” ifadelerini kullandı.
Posta güvercini yolunu nasıl buluyor?
Tarihte haberleşme aracı olarak kullanılan posta güvercinlerine merak günümüzde de devam ediyor. Özgür oldukları kadar sadık da olan posta güvercinleri, yarış için salındıkları bölgeden saatlerce uçarak evlerine geri dönebiliyor.
En yaygın güvercin türlerinden olan posta güvercinleri, çevik beden yapıları ve gelişmiş yön duyguları ile diğer güvercinlerden ayrılıyor.
Dolayısıyla güvercin yarışlarında en çok tercih edilen güvercin türü, posta güvercinleri oluyor.
İyi bakıldığı taktirde ortalama 14 – 15 sene yaşayabilen posta güvercinleri, ortalama 60 ile 80 kilometre hızda günde bin kilometre mesafe uçabiliyor.

Eski Romalılar Sezar’ın Galya’yı aldığını Roma’ya bildirmek için posta güvercininden yararlanmış, Napolyon’un Waterloo’da yenilgiye uğradığı haberini bir güvercin İngiltere’ye, at ve gemilerle giden en hızlı postacılardan dört gün önce götürmüş. Ayaklarına bağlanan mektupları sevdalılara ulaştıran güvercinler tarih boyunca aşk hikayelerinin belirleyici öğesi olmuş.
Bugün elektronik teknikler posta güvercininin yerini alsa da hâlâ pek çok meraklı posta güvercini besliyor, eğitiyor ve yarıştırıyor. Türkiye’de çok fazla ilgi gösterilmese de Avrupa’da, özellikle Belçika’da prestijli bir yarışma, hatta insanları bir araya getiren büyük bir etkinlik olarak görülüyor.

Peki kuşlar bir şehirden bir başka şehre uçarken yolunu nasıl buluyor? Yarışmalarda kuşlar, yarışın adını alan şehirden salınıyor ve evlerine yani; bakılıp, beslendikleri, eğitildikleri yere doğru uçuyor.
Yönlerini nasıl buldukları konusunda net bir bilgi olmamakla birlikte, uçarken güneşten yararlandıkları tahmin ediliyor. Bu yüzden kuş besleyenler güneş doğmadan kuşlarını salmıyor.
Bazı tahminlere göre de frekans ve manyetik alanlardan yararlandıkları düşünülüyor.
Bilinen bir diğer yöntem ise koku hafızalarının güçlü olması.. Koklayarak yönlerini buldukları değerlendiriliyor.

Güvercinler, özgür oldukları kadar yüksek sadakat duygusuna da sahip hayvanlar. Yani bugün birine güvercinle haber yollamak isterseniz, güvercinin sizin değil onun olması gerekir.