
Keşan’da, CHP ile Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Aday Adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki olarak düzenlenen “Adalet ve Demokrasi Yürüyüşü” dün akşam (21 Mart 2025) gerçekleştirildi.


Keşan Kent Müzesi önünde toplanan ve aralarında Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Yenimuhacir Belediye Başkanı Tamer Kıral, Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır ile İl Genel ve Belediye Meclisi üyeleri, STK temsilcileri ve çeşitli siyasi partilerin yetkililerinin de yer aldığı oldukça kalabalık grup, saat 21.00 sıralarında yürümeye başladı.
Ellerinde İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto eden pankart ve dövizler taşıyan katılımcılar, Cumhuriyet Meydanı’na doğru şarkılar ve sloganlar eşliğinde yürüdü.
Bu sırada yürüyüş, çevreden eklenen vatandaşlarla birlikte daha da büyüdü. Yürüyüşe katılamayan bazı sakinler ise evlerinin balkon ve pencerelerinden alkışlarla destek verdi.

Özdağlı: “Çelişkilerle örülü bir ülkede yaşıyoruz”
Kortejin, Cumhuriyet Meydanı’na varmasının ardından burada basın açıklaması yapıldı.
İlk olarak Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı konuştu.
Konuşmasına kalabalığı selamlayarak başlayan Dr. Uğur Özdağlı, “Bugün çelişkilerle örülü bir ülkede yaşıyoruz. Bir yanda İmralı’ya açılım yapılırken, diğer yanda halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları görevden alınarak yerlerine kayyum getiriliyor. Af talep edenlerin zindana gönderilmeye çalışıldığı bu ortamda, hukuk ile demokrasi arasındaki hesaplaşma birbirine karışmış durumda. Dün ‘köprü yaptık, yol yaptık, havaalanı açtık’ diyenler, bugün geçilmeyen köprülerin ve tamamlanamayan projelerin bedelini halka yüklüyor. Milletin alın teri, rant çetelerinin sofrasında paylaşılıyor. Sağlıkta devrim diyenler, şimdi yeni doğan bebeklerin faturaya yansıyan bedellerinden bahsederken, bu düzenin izleri eski bakanların yönettiği zincir hastanelere kadar uzanıyor. Kendi düşüncesini benimsemeyenleri hain ilan eden bu anlayışla karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.

Asalet Koç: “Her alana gözdağı vermeye çalışıyorlar”
Dr. Özdağlı‘nın ardından, Emek ve Demokrasi Platformu adına Eğitim-Sen Keşan Temsilcilik Başkanı Asalet Koç söz aldı.
Koç, “İmamoğlu’nun gözaltı süreci ve aylardır devam eden kayyum atamalarının yanı sıra yaşanan diğer hukuksuzluklar kesinlikle rastlantı değil. Siyasi iktidar, 23 yıldır ‘iktidarımıza biat edecek kullar istiyoruz’ diyerek, kendilerine uygun makbul vatandaş tanımını belirleyip, yeni sınırlamalar getiriyor. Mevcut yönetimin hedefi, yoksulluk, adaletsizlik ve hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, emeğin değersiz görüldüğü bir ülke yaratmaktır. Karşı karşıya olduğumuz ekonomik, toplumsal ve siyasi krizlere rağmen toplumsal muhalefetin yükselişine engel olmak için her alana gözdağı vermeye çalışıyorlar. Bu karanlık dönemi aşmanın yolu, iktidarın yarattığı bu düzenin altında ezilen milyonların omuza omuza gelip birleşmesinden geçmektedir. Sonuç olarak; kurtuluş ancak hep beraber mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Anıl Çakır: “Kritik bir yola girdik, geri dönüş artık mümkün değil”
Burada son olarak konuşan CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır da, baskıların artışına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bizi kardeşçe bölmeye çalışıyorlar ancak başarılı olamayacaklar. Bu mesele artık yalnızca Ekrem İmamoğlu ile sınırlı değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Mücadelemiz; annelerin, çocukların, geleceğin teminatı gençlerin, saygıdeğer kadınların ve tüm ülkenin mücadelesidir. Kritik bir yola girdik, geri dönüş artık mümkün değil. Bu Cumhuriyeti kolay elde etmedik; demokrasimizi bizden çalmalarına izin vermeyeceğiz. Pazar günü yapılacak ön seçimde sadece Cumhurbaşkanı adayımızı değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetecek yeni lideri belirleyeceğiz. Rakiplerimiz bundan korkuyor, ancak biz hiçbir şeyden korkmuyoruz. Türk milleti bu mücadeleyi kazandı. Bundan sonraki lider ne yaparsa yapsın, Ekrem İmamoğlu’nun önemi devam edecektir. Baskılar her geçen gün artarken, hakkımızı aramaktan rahatsız olunan bir ortamda; meydanlar bizimdir. Pazar günü Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olan herkesi sandığa gitmeye davet ediyorum. ‘Cumhuriyet olmazsa yaşayamam’ diyenleri de sandığa çağırıyorum. Bizi ayırmaya çalışıyorlar; fakat biz inadına kucaklaşacağız, ayrılmayacağız. Polisle karşı karşıya getirilsek de hep birlikte ayakta kalacağız. Polisimizin ve askerimizin sonuna kadar yanında olduğumuzu belirtmek isterim. Bizim sorunumuz, AKP ve tek adam rejimiyle yaşanan baskılardır.”

Konuşmaların tamamlanmasının ardından, yürüyüşe katılan coşkulu kalabalık, sloganlar eşliğinde dağıldı.