
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü, Keşan Ziraat Odası Başkanlığı tarafından düzenlenen programla kutlandı.
Keşan’da Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen ve saat 10.30’da başlayan törene; Keşan Ziraat Odası Meclis Başkanı Hasan Tunca, Keşan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şen ve yönetimi, çiftçiler, İl Genel Meclisi üyeleri, muhtarlar, oda, borsa, siyasi parti ve STK’ların başkan ile temsilcileri, bazı banka temsilcileri katıldı. Keşan Ziraat Odası Meclis Başkanı Hasan Tunca ile Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şen tarafından Atatürk Anıtı önüne çelenk sunulduğu törende, saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı söylendi.
Törende konuşan Şen:
– “Türk tarımının ve çiftçilerimizin çok büyük, acil çözülmesi gereken sorunları var. Çiftçilerimizin ve ülke tarımının hep sorunları vardı ama artık sorunlar kronikleşti. Çözüm bulunamaz noktaya geldik. Çözüm konusunda çaresizlik, çok zorumuza gidiyor. Çiftçilerimizin sorunlarını çözümü konusunda lütfen hepimiz sağ duyulu davranalım. Hepimiz elimizi taşın altına koyalım.”


Törende, Keşan Ziraat Odası’nın çelengi Atatürk Anıtına sunuldu, ardından saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı söylendi.

Daha sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun 14 Mayıs 1946 tarihinde kurulduğunu, federasyona üye ülkelerin de 14 Mayıs gününü ‘Dünya Çiftçiler Günü’ olarak kutladığını hatırlatarak, şunları dile getirdi:

“Tarımdan uzaklaştıkça milli ekonomimiz çöker ve hepimiz zarar görürüz”
“Tüm dünya vatandaşlarını ilgilendiren bir meslek grubuyuz. Çiftçi emek veren ve üretendir. Çiftçi, alın teri ile adeta toprağı ilmek ilmek işleyerek, üreten insandır. Geçimini topraktan sağlayan, topraktan aldığı ürüne değer katarak onu bizlere ulaştıran çiftçilerimizin emeği kutsaldır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk köylüsü ve çiftçisini ‘Milletin Efendisi’ olarak tanımlamış, ‘Millî ekonominin temeli ziraattır.’ diyerek cefakâr çiftçilerimizin ülke kalkınmasındaki ve toplum içindeki yeri ve önemini belirtmiştir. Bu nedenle milli ekonomimizin iyi olmasını istiyorsak, ülke tarımına ve çiftçisine çok önem vermemiz gerekiyor. Türkiye bir tarım ülkesi idi ve tarım ülkesi olmaya devam ederse sırtı yere gelmez. Tarımdan uzaklaştıkça milli ekonomimiz çöker ve hepimiz zarar görürüz. Türk tarımının ve çiftçilerimizin çok büyük, acil çözülmesi gereken sorunları var. Çiftçilerimizin ve ülke tarımının hep sorunları vardı ama artık sorunlar kronikleşti. Çözüm bulunamaz noktaya geldik. Bıçak kemiğe dayandı. Sorunları başlıklar halinde bile saymaya kalksak, sonu gelmez. Hangi sorunlardan söz edelim; Tarım yapan nüfusun hızla azalıp yaş ortalamasının çok yükselmesi, nerede ise yok olmasından mı, kuraklık ve doğal afetlerin tarıma etkisinden mi? Küresel iklimin değişmesinden mi? Tarım arazilerinin hızla el değiştirmesinden mi? Tarım arazilerinin internet satışı ile kime satıldığını bilmememizden, bu internet satışının kime ve neye hizmet ettiğini bilmediğimizden mi? Sorunlarımızın çözümü konusunda muhatap bulamayışımızdan mı söz edelim?”
“Çözümlerimiz siyasetten uzak olmalı”
“Kısaca sorunlarımız derya deniz değil, okyanuslar kadar. Çözüm konusunda çaresizlik, çok zorumuza gidiyor.” diyen Hasan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sorunlara dair çözümler bulunması konusunda, dünya vatandaşı, ülke vatandaşı, aile bireyi ve şahıs olarak hepimize çok büyük görevler düşüyor. Tarımdaki sorunlarımızı ve özellikle çiftçilerimizin sorunlarını çözümü konusunda lütfen hepimiz sağ duyulu davranalım. Hepimiz elimizi taşın altına koyalım. Yediğimiz ekmeğin, içtiğimiz suyun, aldığımız nefesin bile, dünya ve ülke tarımı ile ilgisi var. Birbirimizi suçlayarak, şikayet ederek, sorumluluktan kaçarak, mızmızlık yaparak, sorunlarımızı çözemeyiz, bu şekilde bir yere varamıyoruz. Çözümlerimiz siyaset üstü olmalı, popülist yaklaşımlarla, şirinlik yaparak göz boyama ile günlük çözümler bularak sorunlarımızı çözemeyiz. Çözümlerimiz, ayakları yere basan, sürdürülebilir olmalı. Çözümlerimiz siyasetten uzak olmalı, hükümet politikası ile yıllarca çözümler arandı, geldiğimiz nokta belli. Bu nedenle; Sorunlarımızı, hükümet politikaları ile değil, devlet politikası ile çözelebiliriz. Çağın hızlı gelişmelerine ayak uydururken, eski faydalı, pratik bilgilerimizi bir arada kullanmayı bilmeliyiz. Kısaca sorunlarımızı çözüm konusunda, gelin birlik olalım, kol kola girelim sorunlarımızı çözelim. Biz Türk milleti olarak istersek bu sorunu da çözeriz. Biz millet olarak tarihte ne sorunları çözmüşüz. Biz çok istersek, birlik olursak çözeriz. Moralimizi bozmadan, yılmadan çok çalışmaya devam etmeliyiz.
Son olarak, dünya ve ülkemiz çiftçilerinin, özellikle Keşanlı çiftçi meslektaşlarımın, ’14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü’ tekrar kutluyorum. Bu günde bizimle olduğunuz için, Şahsım ve Yönetici arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.”

Buradaki törenin ardından Keşan Ziraat Odası’na geçen katılımcılara, lokma ve ayran ikramında bulunuldu.