
CHP eski Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Eren Erdem bölge ziyaretleri kapsamında Keşan’daki partililerle bir araya geldi. Genel seçimler için Edirne’den 4 milletvekili sözü isteyen Erdem, “Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı yapacağız” dedi.
“Anayasasız bir ülkeye dönüştürülmüş durumdayız”
Türkiye’nin bir seçime gittiğini belirterek sözlerine başlayan Eren Erdem, “Yapılacak seçimler, çok hayati ve kritiktir. Yapılacak seçimlere normal şartlarda gitmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ağır yara almış durumdadır. Devletin kurumları, çökertilmiş ve devlet mekaniği rafa kaldırılmış, yok edilmiştir. Nurettin Nebati’nin dediği gibi yasasız, mevzuatsız, anayasasız bir ülkeye dönüştürülmüş durumdayız. Dolayısıyla, gelecek seçimlerde yeni hükümet kuracak olan Millet İttifakı’nın birinci önceliği devleti normalleştirmek, yeniden kurumları inşa etmek, sökülmüş vidaları sıkılamaktır. Bizim ortak adayımızın devleti çok iyi bilen biri olması lazım. Devletle meşgul olmuş biri olmalı. Devlet hukuku açısından acemilik çekmemeli. Bizim 5 yılımız var. 5 yılda Türkiye’yi normalleştirmemiz gerekiyor. Devletin bu düzeyde hasar alması, tüm gücün tek bir kişinin elinde toplanması sebebiyle, Türkiye uluslararası camiada hukuk sistemi riskli ülkeler arasına alınmıştır. Bundan kaynaklı ülkemize gelmesi gereken yatırımlar gelmediği için döviz kıtlığı yaşıyoruz. Buna bağlı bir enflasyonla boğuşuyoruz. Bugün çarşı ve pazarda, 1 domates, 1 patates ve 1 salatalık alıp evine giden vatandaşlarımız var. Nurettin Nebati, ‘Türkiye’de yasa ve mevzuat yok, Cumhurbaşkanı var. Getirin parayı.’ diyor. Ayrıca, dışarıdan para geldiği zamanda işi kurtarmış olmuyorsunuz. Yıllardır bu ülkede bütün milli gelirimizi betona gömüp, Türkiye’nin üretim hatlarını kısırlaştırdılar. Biz üretemiyoruz. AKP Genel Başkanı, ‘Biz, kuru yüksek tutacağız, böylece ihracattan yüksek döviz girdisi sağlayacağız.’ dedi. Geldiğimiz noktada, ihracat rakamları arttı ama buradan gelen para ithalatın %80’ini karşılamıyor. İkinci dünya savaşındaki koşulları eleştiriyorlardı ve toplu iğne üretilemediğini ifade ediyorlardı. Ama ülkemizde artık, toplu iğne dahi üretilemiyor. Bu ülkenin üretim yapan tüm hatlarını satıp, peşkeş çekip üretim hayatını kısırlaştırma adına özel bir çaba sarf ettiler.” dedi.

“Koskoca bakan, kepeğin ekilmeyen bir şey olduğunu bilmiyor”
Hükümet yetkililerinin, çiftçiye ekim yapın şeklinde çağrıda bulunduğunu hatırlatan Eren Erdem, sözlerine şöyle devam etti: “Çiftçiye, her yeri ekin diyorlar. Ama sıkıysa gelin siz ekin! O mazotu traktörüne doldur ve bu fiyatlara gübreni alıp, ekim yapın. O zaman ben göreyim sizi. AKP Genel Başkanı çağrıda bulunuyorum; bin traktörüne gel, ücretsiz işçiliğine de ben yapacağım ve buğdayı 5 TL’ye mal et göreyim seni. Bu gübre, ilaç ve mazot fiyatıyla üretim yap da göreyim! Vatandaş, Tarım Bakanı’na kepek almakta zorlandığını ifade ediyor ve bakanda kepek ekimini teşvik edeceklerini söylüyor. Koskoca bakan, kepeğin ekilmeyen bir şey olduğunu bilmiyor. Devlette liyakat sistemi bitti. Bu sistemde, ekonominin toparlanma şansı kalmadı. Bu sefalet bizim hayatımızın rutin parçasına dönüştü. Türkiye’nin acilen iyileşmesi, normalleşmesi ve acilen güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmesi lazım. Kurumları yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Bu popülist siyaset kültürünü terk etmemiz gerekiyor. İşini bilen liyakatlı kadrolarla biran önce bu işleri toparlamamız lazım.”

“En büyük lokomotif CHP”
Türkiye’deki 6 siyasi partisinin bir araya geldiğini ifade eden Erdem şunları söyledi: “Ortak mutabakat bağlamında yeni bir siyasetin temelini attılar. Türkiye’nin farklı görüşlerinden 6 siyasi parti lideri, bir araya gelip ‘Türkiye’yi normalleştireceğiz’ şeklinde yola çıktılar. Bu yolda en büyük lokomotif, CHP ve parti örgütlerimizdir. Türkiye’nin, kaderini belirleyecek bu seçimlerde gecesini gündüzüne katacak neferlere ihtiyacı var.”

“Keşan’da, bir facia yaşandı”
Yerel seçimlerde Keşan Belediyesi’nin kaybedilmesi hakkında konuşan Eren Erdem, “Keşan’da, bir facia yaşandı ve örgütlerimizin yeniden coşkuyla canlanarak, kaybettiklerini yeniden alması gerekiyor. Genel seçimlerden 8 ay sonra yerel seçimler var. Keşan örgütünün bir kaza sonucu kaybettiği bu belediyeyi alması lazım. Ben örgütte bu havayı görüyorum.” şeklinde konuştu.
“Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı yapacağız”
Millet İttifakı’nın bir Cumhurbaşkanı adayı belirleyeceğini söyleyen Erdem, “O kişi, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır. Biz, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı yapacağız. Devlet bilgisiyle, mütevaziliğiyle, ahlakıyla, sakinliğiyle, devlet terbiyesiyle o makama çok güzel yakışır. Bu bizim gönlümüzde olandır. CHP örgütleri olarak, genel başkanımızın arkasında beton gibi duracağız. Onun masanın tek adayı olması için üzerimize düşen çalışmaları yapacağız. Kararı, 6 siyasi lider verecektir. Genel başkanımızın seçimi kaybetme olasılığı yoktur. Çok ciddi bir farkla seçimi kazanacaktır. Toplumun her kesiminden yüksek düzeyde oy alacaktır. İlk turda iki adaylı bir seçimin olmasını temenni ediyorum. Bu işin ilk turda bitmesini istiyoruz. İlk turda seçimi kazanacağımıza inanıyorum. İktidarda bunu gördüğü için seçim yasası değişikliklerine gidiyor.” dedi.

“Erdoğan’ın aday olmama olasılığı yüksek”
Eren Erdem sözlerine şöyle devam etti: “2023 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olmama olasılığını yüksek görüyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı’na, adayınızı açıklayın diyor ama biz sizin ağzınızdan aday olup olmayacağınızı duymadık. Önce Cumhur İttifakı adayını açıklasın. Benim bildiğim Süleyman Soylu aday olmak için çalışıyor. İçeride ciddi kavgalar var. Benim bildiğim Soylu, ‘Tayyip Bey çok yıprandı, benim popülaritem çok fazla’ gibi laflar ediyor sağda solda. Bakalım, siz aday olabilecek misiniz, onu bir görelim önce. Bütün bunlar bir kenarda bize ‘Adayınızı açıklayın’ diyorlar. Biz kişi odaklı siyaseti bıraktık, program odaklı siyaset yapıyoruz. Evvela yeni hükümetin, yeni anayasasını açıkladık. Bunu da detaylandırıp; yeni hükümetin ekonomi programını, hükümet programını açıklayacağız. Sonra bunu hangi hükümetle yapacağımızı, o hükümetin cumhurbaşkanını ve kabinesini açıklayacağız. Biz işi kitabına göre yapıyoruz. Kişileri yarıştırarak siyaset mi yapılır? Yağlı güreş turnuvası mı yapıyoruz? Kişiler değil, programlar yarışacak. Rejimler yarışacak. Bir tarafta bugünkü krizin sorumlusu olan tek adam rejimi, diğer tarafta da demokratik ve güçlendirilmiş parlamenter sistem olacak. Bu seçimde iki seçecek olacak: Tek adam rejimini savunanlar ve adaleti savunanlar.”
“Ekonomi politikaları oldu, Mahmutpaşa tezgahı”
Konuşmasına, “Türkiye’de mahkemelerin durumu ortada, bu ortamda ekonomik istikrar olmaz.” diyerek, devam eden Erdem, şunları söyledi: “İstemsizce güldüm ama içim kan ağladı. Cumhuriyet Savcısı’nı ‘Adınız bahis çetesine karıştı’ diye arayarak dolandırmışlar. Ben araştırdım, hayatında milli piyango bileti bile almamış. İçinde bulunduğu yargıya o kadar güvenmiyor ki, ‘Aman adım karışmasın’ diye 200 bin TL para kaptırmış. Böyle bir ülkede adaletin varlığından kim bahsedebilir? Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu’na atanan kişinin mesleği çorapçı. Asla küçümsemiyorum. Bakanın mesleği ne? Tekstilci. Ekonomi politikaları oldu, Mahmutpaşa tezgahı. Geldiğimiz noktada, kepek ekiminden bahseden bakanlarla, orman yangınında havadan bir kova su dökmeyi beceremeyen bir hükümet arasına sıkışmış topluma dönüştük. Artık bu işin hükümetlerle değil, devletle mümkün olduğunu herkes gördü. Devlet çökerse hükümet ne yapsın ki? İşte bu sebeple biz 2023 ile 2028 arasındaki sürece geçiş süreci diyoruz. Şu anda ülke komaya girmiş bir hasta ve evvela iyileştireceğiz; ondan sonra da Türkiye’yi gecikmiş olarak 21. yüzyıla sokacağız. Bilgi teknolojileri ile genç istihdamın önünü açarak bunu yapacağız.”
“AKP’li vekillerinin çoğu ‘Biz aslında AKP’li değildik’ demeye başlayacak”
Seçimlerde Edirne’nin çok önemli konumda olduğunu ifade eden Eren Erdem sözlerini şöyle tamamladı: “Meselemiz sadece cumhurbaşkanlığı değil. Anayasayı değiştirmek için bizim en az 367 milletvekili kazanmamız lazım. Ben Edirne’de il başkanımdan sözü aldım. Ama örgütten de sözü almak istiyorum. Bu örgütün Edirne’de 4’te 4 yapması gerekiyor. Ben AKP’li vekillerinin çoğu ‘Biz aslında AKP’li değildik’ demeye başlayacak. ‘Türkiye’nin parlamenter sisteme geçmesi lazım, bu yetkiler Kemal Bey’de olmamalı’ diyecekler ama biz işimizi riske atamayız. Edirne 4’te 4 yapsın diye biz örgütün memnun olacağı her aday belirleme formülünü parti meclisinde konuşacağız. Seçimden sonra bir arada Keşan’ı halledelim. Ben her zaman verdiğim mücadeleye inandım ama bu sefer inanmak ile emin olmak arsındaki ince çizgide emin olma duygusunu yaşıyorum. Bu seçimi kaybetmemiz için hiçbir neden yok, kazanma şansımız neredeyse yüzde 100’dür. Anketler bizde rehavet yaratmasın, küskünlükleri bir yana bırakarak çalışmaya devam edelim.”