CHP İlçe Yönetiminden açıklama: “Siyaset yapmak adına seviyesiz yollara girmek doğru değil”

CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan gündem ile ilgili açıklamalarda bulundu. Son günlerde yaşananlar ile ilgili konuşan Pekcan, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’na yüklendi. “Bizim belediye başkanımız Keşan’da kendini her şey zannediyor” diyen Recep Pekcan, 23 Nisan öncesi yaşanan poster krizi ve sonrasında sosyal medya üzerinden devam eden ‘klavye militanı’ tartışmalarına da değindi.
“Bu klavye militanları, birkaç tane AK Partili meclis üyesi. Paylaşımı yapan Mustafa Helvacıoğlu” ifadelerinde bulunan Pekcan, bayrak olmadığı için iş yerlerinin de fotoğraflandığını belirterek, konunun “Bayrak yok, inşallah hesap sorarsınız.” şeklindeki mesajlar ile seviyesizleştiğini söyledi.

“Başkanımız Keşan’da kendini her şey zannediyor”

“Keşan Belediye Başkanı yüzlerce belediyeden birinin belediye başkanı, büyüklenmenin, kendini çok yukarıda görmenin bir anlamı yok. Bizim belediye başkanımız Keşan’da kendini her şey zannediyor. Kaymakam, Emniyet Müdürü, Jandarma, Belediye Başkanı.. Hatta bunların hepsini yönetmeye çalışıyor, kişileri değil; ama bir yandan da Cumhuriyet Halk Partisi’ni de yönetmeye çalışıyor.”

“Helvacıoğlu ilçe sekreterimizi aradı, paylaşımları kaldırmasını istedi”

Bizim belediye meclisi üyelerimizi arıyor. Kimine sert ifadelerle bir şeyler söylüyor, kimilerine hakkını veriyor, kiminden yardım istiyor ya da kimilerine de ‘paylaşımlarını kaldır’ diyor. Kendisi ilçe sekreterimizi aradı bir paylaşımı için. Önce tatlı tatlı bir şeyler söyledi, yardımlardan bir şeylerden bahsettikten sonra da; “O paylaşım olmamış onu kaldır’ dedi. Suç duyurusunda bulunacağını ve onların takip edildiğini söyledi. Sonra sabah kalktığımızda Soner arkadaşımız Keşan İlçe Emniyeti’ne ifadeye çağırıldı. Şimdi Sayın Helvacıoğlu, ‘Sen kendini ne zannediyorsun?’. Bana telefon edebilirsin Ben bu Parti İlçe Başkanıyım ama sen kimsin ve hangi sıfatla benim meclis üyemi, yönetim kurulu üyemi arıyorsun? Keşan’ın Belediye Başkanısınız, lütfen işinizi yapın.

Bir pazar günü engelli bir arkadaşım sorunun çözülmemesi nedeniyle bir yazı paylaştı. Sert bir yazı oldu biraz haddini aştı gibi, arkasından bu yazıda Kaymakam bey ve Belediye başkanından bahsediliyordu. Şimdi burada bir devlet adamlığı var oturduğun koltuğun varlığını hissetmek var. İnsanlık var. Sayın Keşan Kaymakamı kızabilirdi, bir takım başka bir şeyler de yapabilirdi; ama tam tersini yaptı. Vefa organizasyonu kanalıyla bu olayı çözdü. Üstüne alınmadı, kızmadı, başka yaptırımlarda bulunmadı. Belediye başkanı ne yaptı?

“Belediye binasına asılan Atatürk portresi”

23 Nisan nedeniyle belediyenin dış cephesine bir Türk bayrağı bir de Atatürk Posteri asıldı. Daha önce asılan Atatürk posteri ile Türk Bayrağı’nın büyüklükleri eşitti. O arada bunu göre bazı arkadaşlar Facebook’ta paylaşımda buldular. Sonra Atatürk Posteri değiştirildi, normal ebatta olan asıldı. Şimdi bu yalnızca bu konuda duyarlı olan insanların yaptığı paylaşımlar. Eğer bir koltukta oturuyorsanız, hele de siyasi koltukta oturuyorsanız. Eleştirilere açık olacaksınız. Yapamadıklarımızı, yanlış yaptıklarınız için Pardon diyeceksiniz özür dileyip düzelteceksin ya da eleştiriler için teşekkür edip doğrusunu yapmaya çalışacaksınız.

“Paylaşımların, CHP ile alakası yok”

Bu olayın CHP ile bir alakası yok. Benim bir paylaşımım var mı? Benim söylediğim bir şey var mı? Üstelik ben saf mıyım ki Facebook’ta paylaşacağım söyleyeceğim şeyleri, burada halkın önünde basın önünde söylerim. Sen kalktın ne İYİ Parti kaldı kaldı ne ilçe başkanları kaldı ne klavye militanlığımız kaldı.
Fotoğraflar çekilmeye başlandı, paylaşılmaya başlandı ama iyi niyet yok. Bir de adını ben koymayayım siz koyun. Cumhuriyet Halk Partisi’nden çekilen fotoğrafta parti bayrağı görünüyor, orjinalinden Türk Bayrağı kesilmiş. Bu nasıl bir niyettir? Bunun adını söylemeye dilim varmıyor.

“İş yerlerimizin de fotoğrafları çekildi”

Bu klavye militanları, birkaç tane AK Partili meclis üyesi. Klavye miktarı kim biliyor musunuz? Paylaşımı yapan Mustafa Helvacıoğlu. Bir Belediye Başkanı’na şu fotoğrafı paylaşmak yakışıyor mu? İşte klavye militanı dediğimiz şey de bu. Siz üstelik belediye başkanısınız ve bu siyasi bir şey halkın belediye başkanısınız, AK Parti İlçe Başkanı böyle bir şey yapsa siyaset yapıyor diyeceğim.
Bunun yanında 2 tane meclis üyesi bir tanesi grup sözcüsü, onların da paylaşımları var. Daha acı ve çirkin olan başka bir şey var. Bu fotoğrafların üstündeki benim muayenehanem. Çektikleri cephede bayrak yok öbür cephede bayrak var. Olmasa be olur? Gecenin bir yarısı çekmişsin. 23 Nisan sabahı bayrak oraya asılacak, benim muayenehanem bir buçuk aydır kapalı zaten. Altında da grup sözcümüz Feridun Tümer’in dükkanı. Bir de mesajlar geliyor. Mustafa Helvacıoğlu bir paylaşımı var. “Bayrak yok, inşallah hesap sorarsınız.”

“Siyaset yapacaksınız seviyesine dikkat edin”

Eğer siyaset yapacaksınız seviyesine dikkat edin altında kalırsınız. Bu benim iş yerim ve ben buradan ekmek yiyorum. 35 senedir hekimlik yapıyorum. İlçe Başkanlığı benim siyasi ayağım bu benim mesleğim. Feridun arkadaşımın ekmek teknesi bunların konuyla ne alakası var? Paylaşımlardan birindeki özel okulda bir sürü öğrenci okuyor, bir sürü insan çalışıyor. Bayrak yok diye fotoğraf çekiyorsunuz. Sabah astılar. Asmazsa da sana ne?

Yaptıklarının arkasında da duramıyorlar, fotoğrafları kaldırıyorlar, şimdi o fotoğraflar yok. Bir şey yapıyorsun bari adam gibi yapın. Eğer belden aşağı oynamak istiyorsanız, kılıçları çekmek istiyorsanız, biz yapmayacağız. Suçö duyurusu hakkımızı saklı tutarak bekleyeceğiz. Ama bu mekanlardan herhangi birinde herhangi bir problem olursa bunun faturasını vicdanlarında nasıl ödeyecekler?

“Çocukça bir durumla geçen haftanın gündemini işgal ettiğim için özür dilerim”

Hepimiz bir araya gelmemiz gerekirdi hele böylesine özel ve zor dönemlerde bunlar yapılacak işler değil. Siyaset gelip geçicidir, koltuklar gelip geçicidir. Bu süreç geçecek yüze bakacağız ve insanların ne zaman kime ihtiyacı olacağı belli değil. Sırf siyaset yapmak adına bu derece seviyesiz yollara girmek hiç doğru değil. Hepimizin birlikte olması ve kardeş gibi olması, yardımlaşması gereken sürede böyle gereksiz ve çok çocukça bir durumla geçen haftanın gündemini işgal ettiğim için çok özür dilerim