
Keşan Kent Konseyi ile Kent, Çevre ve Ekoloji Meclisi Yürütme Kurulu, Keşan’a bağlı Mecidiye Köyü sınırlarında yer alan ve Antik Çağ’dan bu yana kullanılan İbrice Limanı’nda yürütülen faaliyetlere tepki gösterdi. Açıklamada, bölgedeki kontrolsüz inşaat çalışmalarının tarihi dokuya zarar verdiği vurgulandı.
“Tarihe ihanet” ifadesiyle paylaşılan açıklamada, kazılar sırasında ortaya çıkarılan 1500 yıllık üç adet Pitos’un korunmak yerine içine beton dökülerek yok edildiği öne sürüldü. Bunun yalnızca bölgeye değil, insanlık tarihine de yapılmış bir ihanet olduğu belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Keşan İlçesi, Mecidiye Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Antik Çağ’dan bu yana kullanılan İbrice Limanı, bugün ‘İbrice Dalış Merkezi’ adıyla ülkemizin en önemli dalış noktalarından biri olarak tanıtılmakta ve övünç kaynağımız olmaktadır. Bu limanın dalış turizmine açılması, eğitim ve etkinliklerin yapılması elbette biz Keşanlılar için bir gurur vesilesidir.
Ancak son dönemde bölgede yürütülen faaliyetler, tarihimize ve kültürel mirasımıza ağır zararlar vermektedir. Antik Çağ’dan günümüze kadar yaşamış bir limanın, dalış okullarına barınma sağlamak amacıyla kontrolsüz inşaat faaliyetlerine açılması kabul edilemez.
Tarihe ihanet: 1500 yıllık pitoslar yok ediliyor!

Kazılar sırasında gün yüzüne çıkarılan 1500 yıllık üç adet Pitos, korunması ve müzeye kazandırılması gerekirken, “su küpü” denilerek içine beton dökülmüş ve adeta yok edilmiştir. Bu, yalnızca bölge tarihine değil, insanlık tarihine de yapılmış bir ihanettir.
Sit alanında inşaat skandalı
Ayrıca, bölgede yapılan hafriyat sırasında Geç Antik Çağ’a ait olduğu belirlenen bir duvar da tahrip edilmiştir. Uzman görüşleri ve yerel halkın tanıklıkları ile sabit olan bu durum, tarihi değerlerimizin göz göre göre yok edildiğinin açık kanıtıdır.

Çifte standart ve ihmaller
2023 yılında aynı köy sınırları içindeki “İtalyan Koyu”nda başlatılan kale kazıları 2024 ve 2025 yıllarında izinsiz bırakılmıştır. Yani, kültürel mirasın korunması için yapılması gereken arkeolojik çalışmalar durdurulurken; aynı bölgede prefabrik binalar için kazı yapılmasına izin verilmiştir. Bu çelişki, kurumların tarihi dokuyu koruma konusundaki sorumluluklarını yerine getirmediğini göstermektedir.
Yetkililere soruyoruz:
• Bu bölge arkeolojik sit alanı statüsünde iken, inşaat ve yerleşim izni hangi kurumlar ya da kişiler tarafından verilmiştir?
• İzinlerin dayandığı hangi bilimsel raporlar vardır? Eğer varsa, kamuoyu ile neden paylaşılmamaktadır?
• Bu açık ihlaller, ilgili makamlara ve basına bildirilmesine rağmen neden önlem alınmamıştır?
Çağrımızdır!
İbrice Limanı ve Saros Körfezi çevresi bir bütün olarak “Tarihi Sit Alanı” ilan edilmeli ve koruma altına alınmalıdır. Tüm yetkili kurum ve kuruluşlar, bu ihmallerin hesabını vermeli ve sorumlular hakkında derhal işlem yapılmalıdır.
Biz Keşanlılar olarak, tarihimize, kültürel mirasımıza ve gelecek kuşaklara karşı görevimizi yerine getiriyor; siz yetkilileri de aynı sorumluluğu taşımaya davet ediyoruz.“
