Gelen gideni aratacak mı? Sahil kiralamaları Enez bölgesini de kapsayacak biçimde genişletildi
Geçtiğimiz Mart ayında Saros Körfezi’nde bulunan irili ufaklı 9 alan, adı tartışmalarla anılan MUÇEV (Muğla Çevre Koruma Vakfı)’den alınarak Edirne Çevre Vakfı’na tahsis edilmişti. Konuyla ilgili çalışmalar başlarken, Edirne Çevre Koruma Vakfı tarafından halk plajı olarak işletilmesi beklenen alanlar dün itibariyle ihaleye çıkarıldı.
Konuyla ilgili olarak; MUÇEV’den alınarak Edirne Çevre Koruma Vakfı’na tahsis edilmesinin ardından açıklama yapan Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş; MUÇEV’in Saros Körfezi’yle herhangi bir ilgisi kalmayacağını belirterek “Tümü Edirne Çevre Koruma Vakfı tarafından yönlendirilecek ve turizme açılacak. Saros Körfezi yeniden bölgeye kalmış olacak. Bizim taleplerimiz ve serzenişlerimiz bu yöndeydi. Bu alanlar, kamu kurumu olan Edirne Çevre Koruma Vakfı tarafından çalıştırılacak. Burada, kâr amacı değil, hizmet amacı güdülecek. İleriye yönelik çok güzel projeler var ve onlarında hayata geçeceğine inanıyorum. Saros Körfezi, Edirne ve Keşan’da yaşayan vatandaşlarımız, sahil alanlarında beklediği ve talep ettiği yaşam alanlarına kavuşacaktır.” demişti.
Ancak, Mart ayından bu yana geçen zamanında ardından vakfın söz konusu alanları işletmesi yerine ihaleye verme kararı çıktı.
İhaleye; Keşan’a bağlı Erikli Köyü Sahili’nde 6 parsel alan, Danişment ve Yayla sahilleri ile Mecidiye Köyü’ne bağlı İtalyan Koyu, Enez’de Gaziömerbey Mahallesi’nde kıyı kesiminde yer alan 3 parsel alan, Sultaniçe ve Vakıf sahillerindeki kıyı kesimi alanları çıkartılacak.
Keşan sınırları içerisinde kalan sahil şeridinde 55 bin 363,88 metrekare alan kiralanmak üzere ihaleye çıkartılırken; Enez’de ise, 72 bin 100,44 metrekare alan ihaleye çıkacak.
Bu çerçevede; Saros Körfezi’nde bulunan Keşan ve Enez sahillerinde toplam 127 bin 464,32 metrekare alan 3 yıllığına kiralanmış olacak.
Yapılan ihale ilanının ve konuya dair haberlerin yerel basında yer almasının ardından, bölge halkının; “Bunun MUÇEV’den ne farkı var?” şeklindeki soruları gündeme gelirken; ihaleye çıkarılan yerlerin, Edirne Çevre Vakfı tarafından alınan ihale kararı ile Mecidiye’den Enez’e kadar, denize girilemeyecek yerleri de kıyı şeridi boyunca içine alabilecek şekilde genişletildiği görüldü.
Toplamda 127 bin 464 metrekarelik alanın içinde bulunduğu ihalenin şartnamesinde; tüm kiralama alanının halkın kullanımına açık olduğu belirtilerek, kumsalı kullanacak günübirlik ziyaretçilerin kapasitesine göre şemsiye ve şezlongların sayı ve kapasitesinin alanlarda halkın kullanım ve geçişlerine engel olmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiği, alanların %50’lik kısmının bedelsiz olarak halkın kullanımına bırakılacağı ifade edildi.
Şartnamede; kıyı çizgisinden itibaren kara yönünde, kıyı kenar çizgisi ile kıyı çizgisi arasındaki mesafenin %30’u kadar alanlarda yaya dolaşımını sağlamak amacıyla hiçbir suretle şemsiye ve şezlong konulmayacağının altı çizildi.
Öte yandan; ihale kararının Enez’de bulunan bazı kumsal işletmecilerini de olumsuz anlamda etkilediği ileri sürüldü. Daha önceki yıllarda olduğu gibi ecrimisil bedellerini ödeyerek sezona hazırlanan işletmecilere, bu alanlarda faaliyetlerine devam edebilmeleri için ihaleyi alma zorunluluğunun şart koşulduğu iddia edildi.
İhaleye çıkan alanların yüzölçümlerine kıyasla çok daha küçük bir alanda faaliyetlerini yürüten işletmeciler, şimdi kendi alanlarından çok daha büyük yerlerin işletmelerini yapıp-yapamayacaklarını düşünüyor.
“Etimiz ne budumuz ne? Büyük bir alana ihtiyacımız yok, zaten işletemeyiz de. 42 dönümlük alanı alsak ne olur? Kaldı ki ihale bedelleri bizim verebileceğimizin de çok üstünde” diyerek duruma tepki gösteren işletme sahipleri, bu sözleri ile aynı zamanda ticari gelecekleri konusunda endişelerini dile getiriyor.
Tüm bu gelişmelerin ardından kamuoyunda ifade bulan bir diğer konu da, ihale kararı alınmasının ardından bölgeye çok sayıda yabancı yatırımcının ilgi gösterdiği yönünde.
Çok sayıda işletmecinin, bahse konu alanların ihalesine tek tabela altında girip, sonradan parsellere ayıracağından korkuluyor.
