Genel

Yeni Mahalle taş ocağı iptal davasına ait bilirkişi raporu açıklandı

BOTAŞ tarafından Saros Körfezi’nde yapılmakta olan FSRU Limanı inşaatına taşınmak üzere, Yeni Mahalledeki Belkoop Evlerine 160 metre mesafedeki eski taş ocağından yapılan taş alımları sonrasında halkın huzurunun ve can güvenliğinin tehlikeye atıldığı gerekçesiyle BOTAŞ ve ilgili firma yetkilileri hakkında Keşan Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, ilgili dava için 20 Eylül 2022’de bilirkişi heyeti bölgede inceleme yapmıştı.
Aradan geçen zamandan sonra ilgili bilirkişi raporu açıklandı ve Keşan Kent Konseyi’ne tebliğ edildi. Kent Konseyi’nde, konsey bileşenleri tarafından düzenlenen basın toplantısında karar açıklanırken, raporu Keşan Kent Çevre Ekoloji Platform Sözcüsü Saliha Kafalı okudu.

Kafalı, açıklamada şu ifadeleri kullandı “BOTAŞ şirketinin Saros Körfezinde Sazlıdere – Gökçetepe köyleri arasına yapmakta olduğu FSRU Limanında kullanılmak üzere 2021 yılı Aralık ayında Yeni Mahalle Belkoop ve  Atakent Konutlarına 160 metre mesafede bulunan eski taş ocağını aktif hale getirip önce iki kez kaçak olarak taş almıştı. Keşan Kent Konseyi ve mahalle halkının itirazı ve karşı çıkışı üzerine Botaş kaçak taş almayı bırakmak zorunda kalmıştı.

Daha sonra Botaş şirketi alelacele hazırlattığı Proje Tanıtım Dosyası (PTD) ile yasadışı taş çıkarmayı mevzuata uydurmak istemiş, Edirne Valiliği de 24 saat içinde görüş ve önerilerini dikkate almadan  mevzuata aykırı olarak bu kaçak ve hukuksuz proje için “ÇED Gerekli Değildir” kararı vermişti.

         Keşan halkı olarak bu vandalizmi, kanun tanımazlığı ve halka saygısızlığı yargıya taşımıştık. Edirne İdare Mahkemesi keşif yaparak konunun her yönüyle değerlendirilmesi için farklı disiplinlerden7 (yedi) kişilik bilirkişi heyetinden rapor hazırlanmasını istemişti.

Bilirkişi heyeti yaptığı keşif ve inceleme sonucunda;

  1. Projenin Kentsel yerleşim alanı içerisinde olduğu ve sosyal konutlar ile çevrelendiği, yeniden madencilik faaliyetlerine açılması durumunda çevre açısından zarar verici olacağı,sahanın kapatılarak rehabilite edilmesi, ağaçlandırma gibi önlemlerle rekreasyon alanına dönüştürülmesini,
  2. Maden sahası olarak kullanılmak istenen alanın ve çevresinin mutlak tarımtoprağı olduğu ve çevresinde tarımsal faaliyetlerin devam ettiğini,
  3. Flora ve fauna açısından yerinde inceleme yapılmadığını ve söz konusu incelemenin eksik ve yetersiz olduğunu,
  • Toz, gürültü vb. durumlara ilişkin olarak sadece insan yaşamına dair değerlendirmeler olduğunu, bunun dahi yetersiz olduğunu, hayvan ve bitki yaşamının nasıl etkileneceğine dair ise hiç değinilmediğini,
  • Proje Tanıtım Dosyasının üstün körü ve özensiz hazırlandığını,
  • Sarıkız Çeşmesi ve Sarıkız deresinin taş ocağının tehdidi altında olduğunu, bu varlıkların yeniden insanlığa kazandırılması gerektiğini ,
  • “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmeden önce mahalle ve Keşan halkının görüşlerinin alınmamış olmasının mevzuatlara aykırı olduğunu belirtmişlerdir.

Sonuç olarak projenin;

A  Çevre mühendisliği açısından uygun olmadığı,

B  Orman mühendisliği açısından uygun olmadığı,

C  Ziraat mühendisliği açısından uygun olmadığı,

D  Biyolojik açıdan uygun olmadığı,

E  Hidrojeoloji açısından uygun olmadığı belirtilmiştir. Son söz mahkeme heyetine kalmıştır. Adalete güvenimiz tamdır. Kararın, yaşamını ve çevresini savunan Keşan halkının lehine çıkacağına inancımız tamdır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu