Yeni ÇED kararına tepki gösteren Saros Gönüllüleri, 30 gün içinde iptal davası açacak
Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması temsilcileri tarafından, düzenlenen basın toplantısında, Saros Körfezi’ne yapılmak istenen FSRU Likit Doğalgaz ve Petrol Limanı ve Boru Hattı Projesi’ne ÇED olumlu kararı verilmesini eleştirerek, 30 gün içerisinde ÇED iptal davasını açacaklarını kaydetti.

Saros Körfezi?ne yapılması planlanan FSRU Likit Doğalgaz ve Petrol Limanı ve Boru Hattı Projesine, 25 Haziran 2020 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu kararı verildiğini belirten Ertürk Çoban, açıklamasında şu ifadeleri dile getirdi.
“Haklılığımıza sonuna kadar inanarak, hukuksal ve toplumsal süreci dayanışma ruhuyla yürütüyoruz.”
Saros körfezine yapılması planlanan , (FSRU) Likit doğalgaz ve petrol limanı ve boru hattı projesine, 25 Haziran günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı verilmiştir.
Saros Gönüllüleri Dayanışması olarak, iki yıldan beri Keşan Kent Konseyinin katkılarıve en önemlisi tüm bölge halkının desteğiyle,çocuklarımıza temiz bir doğa ve deniz bırakabilmek amacıyla haklılığımıza sonuna kadar inanarak, hukuksal ve toplumsal süreci dayanışma ruhuyla yürütüyoruz.
“Gelinen nokta, bilimsel raporu ve mahkeme kararını tanımamaktır”
ÇED raporunda yeterli ve gerçekçi bilimsel verilerin bulunmadığını,bilimsel ve teknik açıdan yeterli açıklamayı içermediğini, projenin yakın çevresinde birçok hassas yörenin bulunduğunu ve eğer proje gerçekleşirse, sonuçlarının telafisinin mümkün olmayacağını her fırsatta anlattık.
Sadece bizler değil,10 farklı disiplinden mahkeme keşfine gelen bilim insanları da ,113 sayfalık raporlarında 90 civarındaki hukuksuzluğu oy birliğiyle, tarihi bir karar vererek, projenin bu alana yapılması bilime ve hukuka aykırıdır dediler.Bilirkişi raporuna göre de Edirne İdare Mahkemesi ,14 ayrı hukuksuzluğu hüküm altına alarak,BOTAŞ’ın ÇED raporu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ÇED Olumlu kararı iptal edilmiştir.
Bu gün gelinen sonuç ben yaptım oldu mantığıyla, hukuku ve bilimi yok saymak, bilimsel raporu ve mahkeme kararını tanımamaktır.
“Deprem bölgesinin üzerine yapılacak bu yatırım bölgede faciaya davetiye çıkarmaktır”
VAR OLAN BÖLGE İL PLANLARINDA Proje alanı enerji üretim ve depolama alanı değildir. Proje alanı Endüstriyel veya Sanayi İskele alanı da değildir.
1. Derece yüksek tehlikeli deprem bölgesinin üzerine ve aktif fay hattının yakına bu yatırımı yapmak kamu zararına yol açmak ve bölgede faciaya davetiye çıkarmaktır.
Saros gönüllüleri olarak alt ölçekli planların iptali için Cimer?e ve Kültür ve Turizm Bakanlığına verdiğimiz itiraz dilekçelerinin red edilmesinin ardından Edirne İdare Mahkemesi’ne alt ölçekli nazım imar planlarının iptali için de davamızı açmış bulunmaktayız.
“Bilime aykırı birçok nokta tespit ettik”
ÇED raporunda da açıkça belirtildiği üzere, 17 km boru hattı için 10 bin e yakın ağaç kesileceğini ,ormanlık alandaki canlıların ve ekosistemin yok olacağını söyledik,Boru hattının geçeceği yerinkanunen anayasal güvence altında olan Sazlıdere büyük yangın bölgesinin içerisinde kaldığını belirttik.
Gene orman yangılarının en önemli çevresel tehdit oluşturmasına rağmen, proje alanında yangın söndürme altyapılarının olmadığını ve müdahalenin ne şekilde yapılacağına dair raporda bir değerlendirmeye rastlanılmadığını anlattık.
FSRU gemisi ve doğalgaz tankerlerinden kaynaklı gaz kaçağı, yangın ve patlama risklerinin ve yakıtın saçılmasından kaynaklı risklerin,ÇED raporunda yeterince değerlendirilmediği olası kazanın telafisi mümkün olmayacağını her fırsatta söyledik.
Ayrıca İskele müştemilatların, kara üniteleri ve boru hattında ki ekipmanlardan kaynaklı risklerin yeterince değerlendirilmediğini deraporda gördük.
Yeni ÇED raporunda da bilime aykırı birçok nokta tespit ettik, Bunlara en önemli örnek, bölgede kuş türleri ile ilgili yapılan gözlemdir. Bu gözlemler 2 yıl boyunca yapılması gerekirken sadece 2 günde tamamlamıştır. Bunlarla birlikte, mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda yöreye ait gözlem raporları ve literatür bilgilerine göre, proje alanı ve çevresinde 222 kuş yaşadığı halde iptal edilen eski ÇED raporunda kuş türünün 10 türle sınırlı, genelgeye konu olan ÇED raporunda ise 57 olarak gösterilmiştir. Sadece bu örnek bile olumlu verilen yeni ÇED?in bilimsellikten ve ciddiyetten ne kadar uzak olduğunu gözler önüne sermektedir.
“ÇED raporu ile projeyi bir an önce yapmak için her türlü yolu denediklerini gördük”
Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı hazırlanmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü?nce 22.01.2018 tarihinde onaylanmıştır.
Bakanlığın kendisinin onayladığı Çevre Düzeni Planlarına göre proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi/Turizm Merkezi olarak planlanmıştır.
Danıştay 6.Dairesi Başkanlığının verdiği karara göre “Enez Dalyan Gölünden Evreşe Ovası kıyısına kadar uzanan kuzey Saros Körfezi kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması” gerekmektedir.
Bütün bu ve buna benzer onlarca bulgulara rağmen,ilk ÇED raporuÇevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından temyize götürüldü,Danıştay?ın temyiz kararını beklemeden, öte yandan koranalı günlerde çok acele bir şekildekarşımıza 2.ÇED raporu çıktı.11 yıl önceye ait şu an olmayan bir Bakanlık tarafından yazılan 2009/7 genelge referans alınarak iptal edilen ÇED raporu tekrar gündeme alındı.Biri temyizde,biri genelgeye göre revize edilen iki ÇED raporu ile projeyi bir an önce yapmak için her türlü yolu denediklerini gördük.
“Yapılan itirazlar görmezden gelindi”
Ayrıca 2009-7 genelge, ÇED raporunda sadece bir veya birkaç uygunsuzluk olduğunda uygulamaya alınabilir. Oysa bizim ÇED raporunda 90 civarında bilime, hukuka ve ÇED yönetmeliğine aykırılıklar bulunmaktadır. Bu genelgeye sığınılarak yeni ÇED süreci başlatılarak ciddi hukuk ihlalleri de başlamış oldu.
Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı?nın sitesinde yapılan ÇED olumlu kararında halkın görüşleri alınarak ibaresi dikkati çekmektedir. Buna karşılık sürecin hukuksuzluğuna ilişkin Cimer ve kaymakamlıklar üzerinden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı?na yapılan itirazlar görmezden gelinmiştir.
Haklı ve gerekçeli itirazları görmezden gelen Bakanlığın ÇED olumlu kararı bizi şaşırtmadı.Bilimsel ve hukukal kriterler ile değerlendirildiğinde tüm kanıtlar ÇED olumlu kararı verilmeyeceğini gösteriyoriken, hukuksuzca ÇED olumlu kararı verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunduğumuz 45 bin imzamız olmasınada Change.org adresimizde 60 bin imza bulunmasınada, binlerce sosyal medya desteğiyle Türkiye gündeminde ve hatta Dünya gündeminde yer almamıza rağmen kulaklar halkın kitlesel itirazlarına tıkanmıştır.
“Sonuna kadar mücadele edeceğiz!”
Elbette Saros dayanışma gönüllüleri olarak bizler,Keşan Kent konseyinin desteğiyle ve en önemlisi Saros Körfezinde yaşayanlardan, bölge halkından,bilim insanlarından ve hukukun üstünlüğünden aldığımız güç ile sonuna kadar mücadele edeceğiz, hep birlikte kamu yararını savunacağız.
30 gün içinde gönüllülerle hep birlikte ÇED iptal davamızıaçacağız. Dayanışmamız her geçen gün çoğalmaktadır. Denizimizi, ormanlarımızı korumak için dayanışmamızı ve haklı bilimsel mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.
Ülkesini ve yaşadığı gezegeni seven ve korumak isteyen insanlar olarak tek isteğimiz; denizimize, tarım arazilerine ve toprağa, ormanlık alana, Saros körfezine, turizme, deniz biyolojisine, balıkçılığa, kuş türlerine, bölgenin flora ve faunasına sahip çıkmaktır.Önceki nesillerden ödünç aldığımız bu mirası geleceğe koruyarak taşımak vebirlikte yaşadığımız tüm canlı türlerinin yaşam hakkını korumaktır.
Masa başında ÇED raporu yazanları ve onaylayanları Saros?u birlikte gezmeye davet ediyoruz, Saros?u bir kere görsünler, gerisini onların vicdanına bırakıyoruz
Saros körfezinde yaşayan tüm dostlarımıza ve doğa severlere sesleniyoruz!
ÇED iptal davamızı hukuka ve bilime inancımızla daha önce kazandık, yine kazanacağımıza inancımız tamdır.
Bunun için asla yılmadan,sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz?