Yarasaların mekanı Dupnisa Mağarası, daha çok ziyaretçi ağırlayacak
Trakya’nın turizme açık tek mağarası olan ve 16 türde yaklaşık 60 bin yarasaya ev sahipliği yapan Kırklareli’ndeki Dupnisa Mağarası, her mevsim ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor
Kırklareli Valisi Osman Bilgin:
“Dupnisa Mağarası bölgemizin en önemli turizm bölgelerinden biridir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Dupnisa, Trakya’nın çekim merkezi haline geldi. Mağara çevresine yapacağımız bungalov evler ile yerli ve yabancı turistler hem mağaramızı gezecek hem de bölgenin doğal koşullarında istirahat edebilecek.”
Trakya’nın turizme açık tek mağarası olan ve binlerce yarasayı barındıran Dupnisa Mağarası, yeni yatırımlarla turizme daha fazla katkı sağlayacak.

Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı Sarpdere köyünde bulunan, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İl Özel İdaresinin çalışmaları doğrultusunda düzenlenerek 2003’te turizme açılan Dupnisa Mağarası, 16 türde yaklaşık 60 bin yarasaya ev sahipliği yapıyor.

İkinci jeolojik zamana ait mermerler içinde birbirine bağlı iki kat ve üç bölümden oluşan, sürekli akan bir yeraltı nehri ve bu nehrin oluşturduğu derinliği yer yer 2 metreyi aşan göller bulunan mağaranın sulu kısmı, yarasaların üremesi amacıyla her yıl 6 ay süreyle ziyarete kapatılıyor.

Zengin damla taş oluşumları, süt beyazdan, kırmızı ve kahverenginin her tonundaki renklere sahip dev boyutlara ulaşan sarkıt, dikit, sütunlar ve damla taş havuzları ile hayranlık uyandıran mağarayı ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, 1977 metre uzunluğundaki mağaranın turizme açık 500 metrelik bölümünün 100 metresini gezebiliyor.

15 Mayıs’ta ziyaretçilerine kapıları açılan mağara, 15 Kasım’a kadar ziyarete açık kalıyor.
“Dupnisa, dünyanın ender mağaraları arasında”
Kırklareli Valisi Osman Bilgin, Dupnisa Mağarası’nın jeolojik yapısı itibarıyla dünyanın ender mağaraları arasında yer aldığını söyledi.

Dupnisa Mağarası’nın Trakya’nın turizme açık olan tek mağarası ve Türkiye’nin de en uzun mağarası olma özelliğine sahip olduğunu belirten Bilgin, bölgede turizmin canlandırılması ve daha fazla turiste ulaşılması hedefiyle projeler uygulandığını aktardı.


Mağaranın bulunduğu bölgeye ulaşımın sağlandığı yol ve mağara etrafında çevre düzenlemeleri yapıldığını bildiren Bilgin, “Bisiklet ve yürüyüş yolları, otopark, yerel ürün satış noktaları ile mağara içi ve çevresinde aydınlatmalar yapıldı. Dupnisa Mağarası bölgemizin en önemli turizm bölgelerinden biridir. Dupnisa, dünyanın ender mağaraları arasında yer alıyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Dupnisa, Trakya’nın çekim merkezi haline geldi.” diye konuştu.

Proje tamamlandığında daha fazla ziyaretçi ağırlayacak
Mağara ve çevresine 14 milyon lira yatırım yapıldığını anımsatan Bilgin, şöyle devam etti:
“Fiziki olarak projelerin yüzde 50 kısmını yaptık. Bu yıl tamamını bitireceğiz. Mağara çevresinde bulunan ve bize tahsisli olan 15 dekarlık alanda 20 bungalov ev yaparak turizme kazandırılmasıyla ilgili çalışma yapıyoruz. Mağara çevresine yapacağımız bungalov evler ile yerli ve yabancı turistler hem mağaramızı gezecek hem de bölgenin doğa koşullarında istirahat edebilecek. Herkesi mağaramızı görmeye davet ediyorum.”

Mağara, rivayetle günümüze taşınan buruk bir aşk hikayesiyle de ilgi görüyor
Yarasalar dışında son yıllarda kavuşamayan iki eli andıran sarkıtlar da ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
İki aşığın hikayesi ile rivayetlendirilen sarkıtlar görenlerin fotoğrafla ölümsüzleştirdiği bir alan olarak öne çıkıyor.
“Rivayetlere dayanıyor”
Vali Osman Bilgin, Trakya’nın turizme açık tek mağarası olan ve “yer altı cenneti” olarak adlandırılan Dupnisa Mağarası içerisinde birbirine kavuşamayan iki el figüründeki sarkıtla ilgili rivayetlerin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce araştırıldığını söyledi.

Halk bilimi uzmanlarının saha araştırmalar ile sözlü tarih incelemelerinde bulunduğunu aktaran Vali Bilgin, kavuşamayan ellere benzetilen sarkıtlara ilişkin bir yıldır araştırma çalışması yapıldığını ifade etti.
“Acıklı bir aşk hikayesi”
Rivayet ve söylencelerin derlenmesi sonrası acıklı bir aşk hikayesinin varlığına rastlanıldığını anlatan Bilgin, şunları kaydetti:
“Yaptığımız araştırmalarda ve birçok rivayette de bölgede bulunan bir genç erkek, papazın kızı Nysa’ya aşık olur ancak Nysa’yı gence vermezler. Genç mağarada saklanır, papazın yanında bulunan kişiler de genci ararlar. Aşık gencin belli bir süre sonra mağarada öldüğü ve taşlaşmaya başladığı belirlenir.

Nysa mağaraya gidip gencin öldüğünü görür ve genç kız da yaşamını yitirerek orada taşa dönüşür. Mağarada da birbirine kavuşamayan iki eli görürüz. Bu iki el de birbirlerine kavuşamayan iki aşığın hikayesini bize anlatır. Mağaramızı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin de bu iki taşa olan ilgilerini görüyoruz.”