Trakya’da kuraklık tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor
Küresel iklim değişikliğiyle birlikte kurak dönemlerin uzaması ve yağışlardaki dengesizlik tarımsal üretimde verim kayıplarına yol açıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün “Standart Yağış İndeksi” metoduna göre 3 aylık kuraklık analizi sonuçları yayımlandı.
Analize göre Tekirdağ’ın güney kesiminde “olağanüstü kuraklık” yaşanıyor.
Trakya’da ekim, kasım ve aralık aylarının son üç yıllık verilerine bakıldığında ortalama sıcaklıklarda 3 derece artış yaşanırken yağışlar ise önemli ölçüde azaldığı görüldü.
Söz konusu aylarda yağış miktarı geçen yılla kıyaslandığında Tekirdağ’da 2,5 kat, Edirne’de 2 kat, Kırklareli’nde ise 3 kat azaldı.
Kuraklık yaşanan bölgede üreticiler buğday ve kanola ekimi yaparken zorluk yaşadı. Çiftçi ekimlerin büyük bölümünü kuru toprağa yapmak durumunda kaldı.
– “İklim değişikliğinin etkilerini görmeye başladık”
Bölgenin en büyük çiftçi kuruluşu olan Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, AA muhabirine küresel iklim değişikliğinin tarıma etkisinin gün geçtikçe arttığını söyledi.
Kırbiç, küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim krizinin aşırı hava olaylarıyla etkisini gösterdiğini belirterek, “Yıllardan beri uzmanların üzerinde durduğu bir konu olan iklim değişikliği ilk başlarda önemsenmedi ancak son yıllara gelindiğinde iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun olarak yaşandığını görmeye başladık. Bir tarafta sel felaketleri diğer tarafta ise yüksek derecede kuraklık yaşanıyor.” dedi.
“Su tarımsal üretim için vazgeçilmez”
Kırbiç, Trakya’da kuraklığın etkilerinin hissedilmeye başladığını ifade etti.
Suyun tarımsal üretim için hayati önem taşıdığını anlatan Kırbiç, şunları kaydetti:
“Yağışların dönemsel olarak düşmesi tarımsal anlamda üretimi olumsuz etkiliyor. Üreticiler, yağışların periyodik olarak gerçekleşmesini ister. Birkaç ay içerisinde çok miktarda yağışın çok olması bizi mutlu etmez. Çünkü ekim, gelişim ve hasat sürecindeki yağışların dengeli olarak düşmesi bizim için önemlidir. Bunun bir ay içerisinde çok miktarda olması üretimde katkı sağlamaz hatta sel felaketlerine neden olabilir.
Bu yüzden iklim değişikliğiyle ilgili gerekli önlemleri almamız lazım. Erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve atmosferi etkileyen bir takım gaz salınımıyla ilgili tedbirleri devletimiz ve diğer ülkeler almaya başladı. Biz de bu konuya daha duyarlı olmalı iklim değişikliğine bağlı felaketlerin yaşanmasını önlemek için çaba sarf etmeliyiz.”
“Çiftçilerimiz kurak bir dönem geçiriyor”
Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı, kurak bir dönem yaşandığını söyledi.
Çiftçilerin şu an için buğday ekiminde bir sıkıntı yaşamadığını aktaran Saygı, bazı kanola eken çiftçilerin ektiği alanları kuraklıktan dolayı bozmak zorunda kaldığını belirtti.
Son yıllarda çiftçilerin kuraklıkla mücadele ettiğini vurgulayan Saygı, “Son yıllarda Trakya kuraklık yaşıyor. Tekirdağ’da bu yılda yağış çok az miktarda. Derelerimizde neredeyse su yok denecek durumda. Buğdayda şuan için bir sıkıntı gözükmüyor ancak kanola eken bazı çiftçilerimiz yağış olmamasından dolayı ektiği alanları bozmak zorunda kaldı. Ekilen yerler boş kalmayacak. Çiftçilerimiz bu yerleri buğday veya ayçiçeği ekerek değerlendirecek.” diye konuştu.
“Yağışların bizler için çok önemi var”
Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, son yıllarda iklim değişikliğinin fazlasıyla hissedildiğini belirtti.
Şaylan, geçen yıl da yağışlardan dolayı çiftçilerin sıkıntılı süreç geçirdiğini ifade etti.
Daha önceki yıllarda eylül ve ekim aylarında ekim yapıldığını anımsatan Şaylan, bu sürecin kasım ayına sarkmaya başladığını söyledi.
Tarımsal kuraklığın son zamanlarda çok arttığını belirten Şaylan, şunları kaydetti:
“Şimdi yine uzun süre bölgemiz için yağış ön görülmüyor. Bu da üreticimiz ve ülkemiz açısından iyi olmayacağının bir göstergesi. İnşallah yanılırız ve yağışlar düşmeye başlar. Bu yağışların bizler için çok önemi var.
Biz sulu tarım da yapıyoruz ve iki tane çok büyük değerli barajımız var. Yağışla birlikte burada su biriktiği zaman yaz aylarında ayçiçeği, mısır, sebze ve meyvelerde sulama yapma imkanı buluyoruz. Kurak geçmesi bunları da etkiliyor. Acilen yağış ve kar yağışına ihtiyaç var. Bu kuraklıkta hem biz hem de dünya sıkıntı çeker diye düşünüyorum.”
“Kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin devreye sokulması lazım”
Şaylan, suyun çok verimli kullanmasının tarımın geleceği açısından önemine değinerek şöyle devam etti:
“Yağış bizim eskiden 2 ay veya 3 aya yayılıyordu. Şimdi son yıllarda gözlemlere baktığımızda 2 ayda yağması gereken yağış 2-3 gün ya da bir haftada yağıyor. Şiddetli yağıyor. Bu şekilde devam ederse zaten tarım sektörü sıkıntıya girer. Bunun için bizlere ve bilim adamlarına düşen görevler var. Kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin devreye sokulması lazım. Bu çalışmalara çok büyük önem vermemiz lazım. Çünkü tohum bizim her şeyimiz. Madem kuraklık var ona göre de bizim tedbir almamız lazım. Suyu çok iyi kullanmamız lazım.”