BölgeKeşanSiyaset

SOL Parti Keşan’da saha çalışmalarını sürdürüyor.. “Sözümüzdür, felaketler iktidarını göndereceğiz”

SOL Parti Keşan İlçe Başkanı Ali Erol Durmaz, Edirne 2. Sıra Milletvekili Adayı Osman Demir, İlçe Sekreteri Vedat Bulut ve Parti Üyesi Hasan Karagöz dün Keşan’da bir dizi ziyarette bulundu.
Yerel radyo ve gazete kuruluşlarını ziyaret eden Milletvekili Adayı Demir ve yöneticiler, SOL Parti Seçim Beyannamesi ve basın metnini paylaşarak, seçim sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.
17 Nisan 2023 Pazartesi günü öğleden sonra Keşan FM ve kesanonline’ı da ziyaret eden SOL Partililer, önümüzdeki seçimlerin aslında bir referandum olacağını, seçimlerde iktidarın değişmesi halinde bir kaç yıl içinde Türkiye’nin yeniden seçime giderek güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğini kaydetti.
SOL Parti’de, “Felaket iktidarını gönderelim, yeni bir ülke için örgütlenelim” sloganı ile çıkılan yolda, seçim bildirgesinde de yerini alan; “Türkiye’nin birikmiş sorunlarının çözümü için yeniden devrimci demokratik kuruluş dışında bir çıkış yolu yoktur” hatırlatmasını yapan Durmaz, şunları söyledi:

“Bu felaket iktidarını tarihin çöplüğüne göndermeye ve
işledikleri tüm suçların hesabını sormaya geliyoruz”

“Şunu aklımızdan çıkartmayalım ki, bu iktidarın kendi kudreti ile kazanma şansı kalmamıştır. Ancak ve ancak muhalefet olarak bizler hata yaparsak bu seçimleri kaybederiz. Şu an, 21 yıllık felaket iktidarına karşı kazanmaya en yakın olduğumuz andayız. Bizler, SOL Parti olarak 3 yıl önce yollara düşerek bir yürüyüş başlattık. Halkın sağlık, eğitim ve barınma hakkı için mücadele ettik. Köy köy, mahalle mahalle, birim birim örgütlenerek halkın içinde güçlendik. Halkın sözünü ve eylemini meydanlara taşıdık. Memleketin dört bir yanında yürüyüşler ve buluşmalar gerçekleştirdik. Şimdi, bu yürüyüşümüzün en kritik eşiğindeyiz. 14 Mayıs’ta saray iktidarını tarihin çöplüğüne göndereceğiz. Ancak, bizlerin yolculuğu 14 Mayıs’ta kazanılacak bir zaferle bitmez. Bizlerin bu ülkenin işçilerine, gençlerine, kadınlarına emekçi halkımıza sözümüz var. Eşit, özgür, bağımsız, kardeşçe bir arada yaşayacağımız bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.

AKP iktidarının 21 yılda yıktıklarını ufak tefek iyileştirmelerle geçiştirmeyi önüne koyanlara mecbur değiliz. 14 Mayıs’ta birleşik oy pusulasında SOL var. 14 Mayıs’ta SOL’a güç verin ki, memleketin geleceğinde sol olsun. Artık pusula da sol var, devrimciler var, pusulada Türkiye’nin SOL Partisi var.
Türkiye bugün fiili bir şeriat rejimi altında. Bu devlet 21 yıldır tarikatlarıyla, cemaatleriyle kuşatılmış bir devlet.  Eğer AKP gidiyorsa bunu kadınlar, Cerrattepe’de, üniversitelerde direnenler başardı. Eğer AKP gidiyorsa bunu devrimciler başardı. Bu ülkenin 21 yılından devrimcilerini çıkartırsanız, teslim olmuş bir ülke görürsünüz. Yarın da bu ülke gericiliğe teslim olmayacaksa, bu devrimcilerin mücadelesi ile olacak. Bu ülkenin sosyalistleri, devrimcileri olarak tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyayız. 
Tarihimizden aldığımız bilinçle biliyoruz ki; faşizme karşı en güçlü mücadele birbirimizin elinden daha sıkı tutmayı gerektirir.
Sözümüzdür, felaketler iktidarını göndereceğiz, memleketi yeniden kurmak için sokak sokak, mahalle mahalle örgütleneceğiz. Bugün Edirne milletvekili adayımız Osman Demir ile birlikte gerçekleştirdiğimiz basın ziyaretlerimizle seçim bildirgemizi de kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

SOL Parti Seçim Beyannamesi

“Demokrasi için…”

“Tümüyle anti demokratik, keyfi ve baskıcı Başkanlık Sistemine, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne son verilmelidir. Mevcut tek adam rejiminin Cumhurbaşkanlığına verdiği yetkiler kaldırılmalıdır. SOL Parti, kuvvetler ayrılığına dayanan, halkın söz, yetki ve karar süreçlerine katıldığı, yerel yönetimlerin ve yerinden yönetim anlayışını temel alan yeni bir düzeninin kurulmasını savunur.”

Laik bir ülke için…”

“SOL Parti, tüm yurttaşların inanma ve ‘inanmama özgürlüğünü’ güvence altına alan bir laiklik anlayışını savunur. SOL Parti, bu anlayış doğrultusunda Aleviler başta olmak üzere farklı din ve mezheplerin özgürce inançlarını yaşayabilmelerinin güvence altına alınmasını savunur.”

“Bağımsız Türkiye için…”

“Emperyalizmin ülkemiz üzerindeki siyasi, askeri ve ekonomik tahakkümünü reddediyoruz. Emperyalizmin güdümündeki savaş politikalarına son verilmeli; Suriye yönetimi ile barışçıl ilişki sürdürmenin koşulları oluşturulmalı; Suriye’deki cihatçı güçlere verilen destek sona ermelidir.”

“Onurlu yaşam için…”

“İnsanca yaşanabilecek emeklilik ücreti ve yaşlı bakımının kamusal bir hizmet olarak sunulmasını savunan SOL Parti, emeklilerin sendikal mücadelesini desteklemekte ve tüm emeklilerle omuz omuza mücadele eder.”

“Parasız eğitim için…”

“SOL parti tüm yurttaşların parasız eğitim hakkını kullanmasının koşullarını sağlamanın kamunun görevi olduğunu savunur. Eğitimin maliyetini yurttaşlara yıkan ticari anlayışa son verilmeli, parasız eğitim herkes için bir hak olmalıdır.”

“Parasız sağlık için…”

“SOL Parti sağlıkta kamucu politikaları savunur. Her yurttaş için ücretsiz ve nitelikli kamu hizmeti yaklaşımıyla, özel hastanelerin kamulaştırılmasına; kamu-özel ortaklığı adı altında kamu kaynaklarının mega şirketlere aktarılmasına son verilmesi için mücadele eder.”

“Kadınlar için…”

“SOL Parti, sol feminist yaklaşımla erkek egemenliğinin geleneksel ve modern -kapitalist bütün biçimlerine ve toplumsal ve siyasal alandaki her türden cinsiyetçiliğe son vermek için mücadele eder. Bu doğrultuda kadın cinayetlerine son vermek; kadınların yaşam hakkını ve şiddetten korunma hakkını  ve can güvenliğini sağlamak için erkek şiddetine son verecek önlemlerin alınmasını; 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’nin eksiksiz biçimde uygulanması için mücadele eder.” 

“Geri almak için…”

“Emperyalizme bağımlı ekonomik yapının türevi olan rant ekonomisinden katılımcı, demokratik planlamaya dayalı ve ekolojik tahribatı engelleyen üretim ekonomisine geçilmesi zorunludur. SOL Parti, özelleştirmelerle yerli-yabancı sermayeye peşkeş çekilen halka ait tüm kamu varlıklarının, TÜPRAŞ, Türk Telekom, TEKEL, SEKA, Ereğli Demir Çelik başta olmak üzere enerji ve iletişim gibi büyük ve stratejik şirketlerden başlayarak, geçmişte kamusal hizmet vermiş Sümerbank gibi kuruluşları yeniden ayağa kaldırmayı, kamulaştırmayı savunmaktadır.”

“Güvenceli çalışma için…”

“Çalışmanın bir insan hakkı olduğundan hareketle ücretlerden kesinti yapılmaksızın, haftada 32 saat yani 4 günlük çalışma haftasına geçilmesini ve var olan işlerin paylaşılmasını savunmaktadır.” 

“Yoksulluğun bitmesi için…”

“Vergide adalet için temel gıda ve ihtiyaç maddeleri, eğitim, sağlık, kültür ve sanat ürünleri üzerindeki KDV ve diğer dolaylı vergilerin sıfırlanması, gelir ve kurumlar vergisi dilimlerinin artan oranlı olarak yeniden düzenlenmesi için mücadele edeceğiz.”

“Barış ve kardeşlik için…”

“SOL Parti Kürt sorununun bir arada yaşamı güçlendirmeyi temel alan, barışçıl ve demokratik çözüm yollarını geliştirmek için atılacak adımları destekler. SOL Parti, silahlardan arınmış barışçıl sürecin önünün açılması, yerinden yönetimlerin doğrudan demokrasi temelinde güçlendirilmesi, Kürt halkının ve tüm ezilenlerin dil ve kimliklerini özgürce yaşamalarının anayasal güvence altına alınmasına dayanan demokratik çözüm yollarını savunur.”

“Gıda egemenliği için…”

“Tarımsal alanları uluslararası sermayeye açan, emperyalist tekellerin tarımsal üretim politikalarına teslim olan uluslararası ve ikili anlaşmalar iptal edilmelidir. Şirketlerin kontrolündeki gıda sistemi karşısında insana yaraşır, doğayla uyumlu tek sistem olan ‘halkın gıda egemenliği’ uygulamaya konulmalıdır.” 

“Ekolojik yıkıma karşı…”

“SOL Parti, ekolojik yıkıma karşı memleketin dört bir yanında süren direniş ve mücadelelerin parçası, örgütleyicisi olmuş ve direnen halkın daima yanında olmuştur. Ekolojik yıkıma karşı halkın acil taleplerini savunmaya ve örgütlemeye devam edeceğiz.”

“Demokratik çözüm için…”

“Suriye’ye yönelik emperyalist müdahaleye ve iktidarın ABD’nin savaş planlarına dahil olarak izlediği cihatçı politikalara en başından itibaren karşı çıkan SOL Parti, bu savaşın yarattığı göçmen krizine karşı insani ve demokratik çözümün savunucusu olarak, göçmen karşıtı ırkçı-faşizan toplumsal tepkinin karşısındadır. Bunun için AB ile yapılan tüm “Geri Kabul Anlaşmaları” iptal edilmeli, üçüncü ülkelere göçün önü açılmalıdır.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu