Yukarı Zaferiye Mahallesi Muhtarı Nedim İşlek, her fırsatta dile getirilen; ancak şimdiye kadar sonuç alınamayan mahalledeki ilkokul ihtiyacı hakkında konuştu. Yaklaşık bin öğrencinin taşımalı eğitimle uzak okullara gitmek zorunda kaldıklarını ve bunun da ekonomik yansımalarının ailelerin bütçesini yorduğunu kaydeden İşlek, “Bir arpa boyu kadar yol alamadık” dedi.
“Mahallemizde defter alamayacak insanlar var”
Keşan’ın en eski mahallesi olan Yukarı Zaferiye Mahallesi’ndeki ilk okul sorununu tekrar gündeme taşıyan mahalle muhtarı Nedim İşlek, geçen zamana rağmen şimdiye kadar bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi. Yıllardır gündemde gelen konu için “Defalarca bu konu hakkında konuştuk, ama bir arpa boyu kadar yol alamadık.” diyen İşlek “Nedendir bilmiyorum, merkez mahalle konumunda olmamızdan da kaynaklanıyor olabilir. Burada oturan insanların kalburüstü insanlar olduğu düşünülüyor da olabilir, ancak bu insanlar güç durumda. Bu göz ardı ediliyor. Ekonomik sıkıntılar yaşayan ve defter-kalem alamayacak insanlar var mahallemizde. İlköğretim çağındaki çocuklarımız ile ilgili büyük sıkıntı var.” ifadelerini kullandı.
“Bin kadar çocuk taşımayla okula gidip geliyor”
Mahallede bir ilkokul bulunmaması sebebiyle öğrencilerin halen uzak mesafelerdeki okullara servislerle gitmek zorunda kaldıklarını da dile getiren İşlek, “Mahallede bir ilk okulun olamaması öğrencilerin taşımalı eğitime yönlenmesine sebep oluyor. Bir öğrencinin de servisle okula gidip gelmesi 700 liraya çıkıyor. Yeme-içmesini düşünürsek ortaya daha da büyük masraf çıkıyor. Asgari ücretle geçinen bir aile bunu altından nasıl kalkacak? Okul olmadığından dolayı çocuklar Yetka Baydar İlköğretim Okulu’na, Cumhuriyet İlkokulu’na, Fatih Sultan Mehmet İlkokulu’na gidiyor. Çevredeki diğer okulların da kapasitesi doldu yada ortaokula çevrildi. Bunlar da bizi daha çok sıkıntıya soktu. Mahallede bin kadar çocuk bu şekilde taşımayla gidip geliyor.” diyerek sorunun ekonomik boyutunu da ortaya koydu.
“‘Yaptım oldu’ anlayışı hakim”
İşlek son olarak mahalle muhtarlarının gerek eğitim, gerekse trafik gibi konularda görüş belirtmek için bir platform bulamadıklarını ve ilgili komisyonlara önceden olduğu gibi davet almadıklarından da yakınarak, şöyle konuştu: “Daha önce öğrencilerimiz kayıtlar öncesinde yada bilgi almak için muhtarlıklara gelirlerdi, artık o da yok. Milli Eğitim komisyonunda artık bir muhtar yok. ‘Ben bilirim’ mantığı hakim. Taşımalı eğitim sorunu büyük sıkıntı, bunlarla ilgili bilgi alacak insanlara bilgi veremiyoruz, çünkü bilgimiz yok. Komisyonlarda görev almak vatandaşlara yardımcı olabilmemiz açısından çok önemli. Trafik komisyonu da bu şekilde. Komisyon üyeleri bizim de bilgimizi almalı, çünkü vatandaşların şikayetlerini alan biziz. Her şey ‘Yaptım oldu’ mantığıyla ilerliyor. Bunun yansımaları da olacaktır.”