Saros’un ve Erikli’nin mevcut sorunları için; “Acilen ciddi tedbirler alınmalı!”

Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği Yönetim Kurulu tarafından Saros ile Eriklinin çevre ve kentsel sorunları hakkında açıklamalarda bulunuldu.
Basın açıklamasına Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği Başkanı Şükrü Akıllı, Genel Sekreter Nuri Körk ve Genel Sayman İsmail Hakkı Öztürk katıldı. Öncelikle 2 Ocak tarihinde resmen kurulmuş olan dernek ve çalışmaları hakkında bilgi veren Akıllı, “Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği: kent ve çevre bilincinin geliştirilmesi, kent ve çevre hak ve hukukunun korunması, çevre duyarlılığı, sosyal yardımlaşma ruhunun pekiştirilerek güç birliği oluşturulması, katılımcı çevre ve yaşam kalitesini geliştirmek, çevreye ve yaşama zararlı olan her türlü davranış ve standart dışı tutum ve eylemlere, kentsel yaşamda üye mağduriyetine neden olacak her türlü haksız ve yasal olmayan uygulamalar karşısında üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak için yasal yollar ile karşı koymak, yargı yoluyla haklarını aramak, savunmak, kamu oyu yaratarak sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre oluşmasına katkı sağlamak amacıyla kurulmuştur” sözleriyle amaç ve hedeflerini aktardı.

“Saros ihmal edildi ve sorunları büyüdü”
Sözlerinin devamında Erikli’de bir Atatürk heykeli olmadığını belirten Akıllı, heykel ile birlikte Atatürk isminin bir caddeye verilmesini talep ettiklerini kaydederek, Erikli’deki çözümlenmemiş sorunlar hakkında şu ifadeleri kaydetti: “Saros Körfezi, 8.12.2006 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edildi. Aradan 16 yıl geçti ve bu süre boyunca ne yazık ki 1/25000 ölçekli haritalar çıkarılamadı. Kültür Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı arasındaki görev yetki anlaşmazlığı yüzünden 16 yıldan beridir bir gelişme olmamasından dolayı Saros ihmal edildi ve sorunları büyüdü. Sazlıdere’ye yargı kararlarına rağmen bilime, akılla uymadan inatla FSRU Limanı projesinin yapımına devam ediliyor. Orada 10 binden fazla ağaç kesildi ve 12 bin hektarlık tarım alanı bu projeye ayrıldı. Bu proje uygulamaya girdiğinde oradaki canlılar, deniz, turizm, tarım kısaca Saros bitecek. Oradaki insanlar mağdur olacaklar.”
“Siyasetçilerimizin Saros’un sorunlarına değinmelerini bekliyoruz”
“30 yılı aşkın bir zamandan beridir özellikle Mecidiye’de taş ocakları işlenmeye devam ediyor. Taş ocaklarının oradaki sözleşmelerini 2022 ve2023 yıllarında sona eriyor. Ne yazık ki doğa tahribatı devam etmekte ve tarımı, hayvancılığı bitirmekle birlikte turizm ve insanların sağlıkları olumsuz yönde etkilendi. Süresi bitecek olan taş ocakları işletmelerine artık ruhsat verilmesin istiyoruz. Bu durumun Saros’un sorunlarından sadece bir tanesi. Yaz aylarında o daracık yollardan binlerce araç gidip geliyor ve orada çalışan kamyonların büyük sıkıntılar yarattığını görüyoruz. Bütün kurumlarımızın, Bakanlarımızın, siyasetçilerimizin Saros’un bu sorunlarına değinmelerini bekliyoruz.”
Erikli’de arıtma sorunu
“Erikli’de oluşumunu tamamlamış bir Tuzla Gölümüz var. Ne yazık ki bu doğa harikası gidip gördüğünüzde içiniz yanmıştır. Gölün çevresi pislikten geçilmiyor ve tabanında balçık oluşmuş durumda. 20 yıl önce yapılan arıtmanın deşarjından dolayı göl artık sıvılaşmıştır. Belediyeden bu gölün çevresini temizlemesini ve turizme açılmasını istedik. İnsanlar için bir yürüyüş alanları olsun ve bilinçsiz insanlar tarafından atılan çöpler gölün kenarlarından kaldırılsın. Çok çirkin bir manzara. Gölle denizi birbirine bağlayan kanaldan göldeki atıklar denize gidiyor ve denize giren insanlarımızın sağlıkları olumsuz etkileniyor. Bu konuda acilen ciddi tedbirler alınmalı.”
“Fahiş rakamlar belirlendi”
Keşan Belediyesi Enez’den su getirilmesi konusundaki bir projeyi hayata geçirdi ve geçtiğimiz yılın Nisan ayında projenin uygulanmasına başlandı. 27 milyonluk proje faizleri ve diğer kısımlarla birlikte 50 milyona ulaştı. Bu proje bedelinin tamamının halktan istenilmesi büyük tepkiyle karşılanmasına neden oldu. Fahiş rakamlar belirlendi ve böyle bir rakamın tespit edilmemesi gerekirdi. Belediye Meclisinden alınan karar baştan sakattır ve yasaların hiçe sayıldığı bir karardır. Burada yasalar dikkate alınmamıştır. Belediye Meclisinde alınan bu kararın Belediye Gelirleri Yasasında yeri yoktur. Defalarca kararın değiştirilip gözden geçirilmesini söyledik ama dinleyen olmadı ve uygulamaya devam ettiler. Proje bedelinin tamamı Erikli halkından istenirken Yaylaya, Danişmentte ve Erikli Köyüne de su verildi. Ama oradaki insanlardan hiçbir bedel istenmedi ve bu projenin tamamını Erikli halkı ödeyecektir. Üyelerimizin haklı feryadı olan bu konuyu dernek olarak yargıya taşımak zorunda kaldık. Konu şuanda Edirne Bölge İdare Mahkemesindedir. Kooperatif yönetimleri zamanında Mecidiye Gölet’inden su getirilmesiyle ilgili büyük mücadeleler verildi. Konu 2018 yılında son aşamaya gelmişti. Edirne Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Genel Müdürlüğü ve Keşan Belediyesi arasında temaslar yürütülüp protokoller hazırlandı. Mecidiye Gölet’inden Mecidiyeye ve Erikli Sahiline su verilmesi projesi çok daha düşük bedelli olmasına rağmen belediye bunu dikkate almadı. En son görüştüğümde Edirne Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü bu projeyi yürütmeye devam ediyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne 2022 yılı ek programına alınması teklifi yapıldı. 2022 yılı ek programına alınırsa Mecidiye Gölet’inden Mecidiyeye ve Erikliye su verilmesi projesi hayata geçirilecek. Başta Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü yetkilileri olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu devletin bir projesidir ve her şeyi hazırdır.”
“Erikli bu yükü taşıyamaz”
“Erikli’de yeni açılan imar alanlarını çok sakıncalı ve sancılı olarak görüyoruz. Erikli’nin sorunları bitmeden yeni bir imar alanı açmak doğru değil. Öncelikle Erikli’nin planlarını, projelerini, çevresel sorunlarının ve alt yapıların bitmesi lazım. Erikli bu yükü taşıyamaz ve şuanda bu yükü taşıyacak kapasitede değil. Her şeyden önce arıtma gitmiştir ve kapasitesi yoktur. 20 bin nüfusa göre yapılan arıtma bugün 70 bin nüfusa hizmet etmeye çalışsa da olmuyor. Bütün kanalizasyondan gelen atıklar arıtmadan deşarj olmadan göle ve oradan da denize gidiyor. Bu konuda bazı yetkililere sesimizi duyuramıyoruz.”
“İnsanlarımız mağdur oluyor”
“Su getirilmesinden dolayı yollar açıldı ve bunların kapatılması, daire bağlantılarının yapılması lazım. Bunun yanında bir takım çevresel ve kentsel sorunlar var. Sahil kiralamaları ne yazık ki devam ediyor ve sahillerde bir düzenleme yapılamıyor. İnsanlarımız mağdur oluyor. Bu konudaki itiraz ve isyanlarımızı dile getirdik. Muğla’da çok güzel kararlar alındı. Muğla bölgesinde geçtiğimiz yıllarda MUÇEV’e verilen kiralamalar idare mahkemelerince, Yargıtay ve Danıştay tarafından tamamen iptal edilmesine rağmen Saros’ta bu kiralamalar devam etmekte. Bunun da iptali gerekir. Başta Çevre Bakanlığı ve Edirne Valiliğinin bu konuya hassasiyet göstermesini bekliyoruz.”
Akllı’nın sözlerine eklemeler bulunan Genel Sayman İsmail Hakkı Öztürk ise, son olarak: “Erikli yerelde kamuya ait yerlerdir. Bu kamuya ait yerlerde belediye tarafından kiralanmıştır. Orası devletin yeridir ve buda mevzuatta açıktır. Devletin yerini belediye kiraya vermez. Oradaki kiracıların belediyeye kira ödemesi doğru değildir. Çünkü devletin ve hazinenin yeridir. Belediyenin kendi mülkiyetinde olmayan yerler var orada. Oraların kiralanması da gayri kanuni bir işlemdir. Kanal kısmındaki kiracı ve belediyeye kira ödüyor ama orası hazinenindir. Kıyı yerlerin hepsi hazinenindir. O dava kaybedilmiştir ve kaybedilmiştir. Oradaki kiralamalar gayri kanunidir ve kanunsuz işler yapılmaktadır.” ifadelerini kullandı.