Saros Körfezi’nde Edirne’nin Keşan ilçesi sınırlarında yer alan Yayla Sahili, sorunlarını aşmaya çalışıyor.
Keşan Belediyesi mücavir alanı içerisinde yer alan sahil bölgesinde yaşayanlar, bazı iddia ve tespitlerde bulunarak; idarecilere ulaşamamaktan, kurumlar arası anlaşmazlıklar nedeniyle sorunlara el atılamamasından, doktor olmayışından, arıtmanın çalışmayışından, liman nedeniyle oluşan kirlilikten, sivrisineklerden, temiz bir denize güvenle girmek istemelerine varıncaya kadar pek çok sorunu dile getirirken, cümle içinde ya da cümleye başlarken hep bu kelimeyi kullanıyor: “Maalesef!”
Bugüne kadar bölgede yapılan işlerde kurumların kendilerinden talep ettiği maddi katkıları sağladıklarını ancak sorunsuz bir sahilde yaşamanın hayalden öteye geçemediğini kaydeden Yayla sahili sakinleri, sorunların çözümü için bir kez daha yetkililere, yöneticilere sesleniyor.
Yayla Sahil Platformu yöneticileri Sebahattin Karaman, Sebahattin Çıkıkçı ve Ali Duymaz; sivrisinek, sağlık hizmetleri, arıtma ve su kirliliği başta olmak üzere Yayla’daki yaşamsal sorunlara dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Yayla’daki sorunlara yönelik ilk olarak Yayla Sahil Platformu yöneticilerinden Sebahattin Çıkıkçı, değerlendirmelerde bulundu.
2012 yılında hizmete açılan Yayla’daki belediye parkının olduğu alanda yer alan binada doktorların ikamet etmesinin mümkün olduğunu ancak bu konuyla ilgili hiçbir şeyin yapılmadığını belirten Çıkıkçı: “O zamanlar sayın Mehmet Müezzinoğlu milletvekiliydi ve sonra Sağlık Bakanı oldu. Hatta o dönemde SANDOS’un başkanı arı sokmasından dolayı hastaneye yetişemediğimiz için yolda vefat etti. Yayla Sahili Danışma Kurulu olarak kendisine durumları ilettik. Buraya bu binanın yapıldığını ama buraya doktor verilmesi gerektiğini söyledik. Bize verilen cevapta mücavir sahalarda atama yönetmeliğinin buna cevap vermediği ifade edildi. Ben de kendisine, mücavir alanlarda atama yöntemi buna cevap vermiyorsa, kanun hükmümde kararname ile buraya doktor atanmasına yönelik çalışma gerektiğini söyledim. Tamam dedi ama kulak arkası yapılarak bugüne kadar bu konuda hiç bir işlem yapılmadı. Sadece 112’nin personeli buraya geliyor. Bu konuda hiç bir girişim yok.” dedi.
Çıkıkçı: “Sahilde sadece bir bankanın ATM’si var”
Yayla Sahili’ndeki ATM sorununa da değinen Sebahattin Çıkıkçı, açıklamasına şöyle devam etti:
“2012 yılında aşağı yukarı 7 tane banka ile irtibat kurup ATM konulmasını istedik. Yayla Sahili’ndeki insanlar genelde emeği ile çalışıyorlar. Genel olarak işçi veya memur emeklisi insanlar var. Banka müdürleri bize ‘Yayla Sahili bizim için rantabl bir alan değil. Yani burada ikamet eden insanlar, akşam 12.00’de para çekme serbest çıkarılsa o saatte parasını çekecek ve bize bir şey bırakmayacaklar.’ cevabını vermekte. Bu kararlarla ATM’leri götürüp Erikli’ye kurdular. Biz bu konuda da mağdur kaldık. Sadece bir tane banka buraya ATM getirip kurdu. Diğer bankalarda buraya ATM kurarsa Yayla Sahili sakinleri için iyi bir şey olur.”
Yayla Sahili’ndeki sivrisinek konusuna dikkat çeken Çıkıkçı, sivrisinekten geçilmediğini ve bundan dolayı insanların balkonlarda rahat rahat oturup yemeklerini yiyip, çaylarını içerek komşularıyla sohbet edemediklerini belirtti.
Duymaz: “Keşan küçük bir köy gibi kalacak ve 25 ile 30 yıl içerisinde sahillere bağlanacak”
Çıkıkçı’nın ardından Ali Duymaz da bazı açıklamalarda bulundu.
Geçmiş dönemden bugüne kadar Keşan Belediyesi’nin sahillerle yeteri kadar ilgilenmediğini dile getiren Duymaz: “Keşan’da 300 lira su aboneliği alınırken, sahillerde oturan insanlardan 2 bin 500 ile 3 bin lira arasında bir su abonelik ücreti alınmakta. Bu neredeyse 10 misli. Keşan’da geçmiş yıllarda tonu 3 lira olan su ücreti, sahillerde 4 ila 5 lira seviyelerinde. Sahillerdeki halk suyu kullanırken dahi sizin İller Bankası’ndan alacağınız yardımın çok daha fazlasını Keşan’a sağlamakta. Şu anda sahillerde bina sayısı ortalama 30 bin civarındayken, Keşan’da ise ortalama 20 bin ev var. Siz emlak vergisinin yüzde 70’ini, su paralarını, çevre temizlik ve çöp vergisini sahillerden topluyorsunuz. Keşan’ın yerel ve idari yönetimi sahillere bir şey yapmak istemiyor ve sahilleri beslemek istemiyor. Oysa buradaki süreç tersine. Çünkü sahiller Keşan’ı beslemekte. Yayla ve Erikli’ye doğalgaz geldiği zaman Keşan’dan çok daha büyük bir nüfusa sahip olacak. Bundan dolayı Keşan küçük bir köy gibi kalacak ve 25 ile 30 yıl içerisinde sahillere bağlanacak. Türkiye’de bu durum hep yaşanmıştır. Ana merkezler içeride kaldığı mühletçe küçülmüş ve sahillere bağlı kalmak zorunda kalmıştır. Keşan’da da yaşayacağımız süreç budur. Bana göre Keşan şu an bile küçük bir köy havasındadır. Projesizliğiyle, kadrosuzluğuyla, işleri yürütememesiyle ve liyakatsız kadrolarla bu noktaya gelmektedir.” ifadelerini kulandı.
“Maalesef arıtmalarımız çalışmıyor”
Yayla Sahili’ndeki arıtmanın çalışamaz duruma geldiğinin altını çizen Ali Duymaz, şunları kaydetti: “Maalesef arıtmalarımız çalışmıyor. Özellikle Yayla Sahili’ndeki arıtma konusunda arkadaşlarımız, yapan firmadan rapor talep etti ve bize 30 ila 35 sayfalık bir rapor geldi. Bu rapora göre yapılması gereken faaliyetlerin hiçbirini göremedik ve yapılmadı. 2 tane arıtma ünitesinin bir tanesi tambolt sayesinde çalışıyor gibi gözüküyor ama biyolojik arıtma yapılmıyor. Sahillerimizde lodos estiği zaman resmen sapsarı insan pisliğinin izlerini görebiliyoruz. Arıtmanın denize uzantısı 460 metre civarında kaldı ve en azından 50 metre daha uzatılması gerekiyor ama bu da uzatılmadı. Uzatılmamasının yanı sıra Mecidiye’nin atık suları da hala Yayla arıtmasına bağlanmadı. Sanki Yayla arıtması çok güzel çalışıyormuş gibi bazı devlet kurumlarının atıkları vidanjörlerle getirilip Yayla arıtmasına boşaltılıyor. Kesinlikle bunun önlemi alınması lazım. Arıtmalarımız gerçekten çalışıyorsa; bir arıtma suyu tarım arazileri için gübre niteliği taşımakta ama onu dahi veremiyorsunuz. Çünkü biyolojik arıtma yok. Arıtmanın içerisinde çalışacak kadro eksikliği de var. İçeride uzman kadro yok. Sadece makinelerinin mekanik çalışmasını sağlayacak olan arkadaşlar görevli. Onlar da tek bir kişiye dahi bilgi vermemektedir. Yayla arıtması özellikle yapıldığı dönemlerde bize ulaştırılan bilgilerle yarı fiyatını Yayla halkı karşılamıştı. Yayla halkı adına yarı fiyatını biz karşılamamıza rağmen denetleme ve görme imkânı bize tanınmamakta. Arıtma konusunda neden biz hiçbir şekilde muhatap kabul edilmiyoruz. Yayla halkı artık muhatap kabul edilmeli. Çünkü burada Yayla halkı yaşıyor. Çocuklarımız burada enfeksiyondan kırılıyor ve buralara girilmiyor. Devlet kurumları arasındaki bu sıkıntı biran önce giderilmeli, raporlar yayınlanmalı ve bunun devamlılığı sağlanmalı. Yayla, Erikli ve Mecidiye’de yaşayan insanlarımız temiz bir denize girdiklerinden emin olmalılar.”
“Bakanlık 2 senedir sahillerimizin temizliği konusundaki raporları yayınlamaktan vazgeçti”
Denizlerdeki su kirliliğine de değinen Duymaz: “Çevre Bakanlığı, deniz suyu kirliliği konusunda 2018 ve 2019 yılında yayınladığı bildirilerde A, 2020’de B, 2021 yılında da C’ye düşürdü. 2022 ve 2023 yılı sonuçlarını maalesef yayınlamıyorlar. Niye bunları yayınlamıyorlar? Çevre Bakanlığından bir istatistik verileri bulup yayınladım. Bu verilere göre sahil temizliği konusunda hazırladığı raporlarda Mecidiye, Vakıf ve Enez Sahillerini temiz olarak yayınlamışlar fakat Erikli ve Yayla Sahillerinden tek bir numune alıp yayınlamamışlar. Deniz temizliği konusunda gönderilen belgeler sayesinde bizler rahatlıkla insanlarımıza denizimiz temiz diyebiliyorduk. Bakanlık 2 senedir sahillerimizin temizliği konusundaki raporları yayınlamaktan vazgeçti.” diye konuştu.
“Son 11 yılda en büyük sivrisinek akınına uğradık”
Sahillerdeki sivrisinek sorunu hakkında da değerlendirmelerde bulan Ali Duymaz, sözlerine şöyle devam etti: “Keşan Belediyesi çalışmamak için sahillerdeki sivrisinek mücadelesini bırakmış. Yağmurların mayıs ayının sonuna kadar sürmesi sonucuyla sivrisineklerin larvalarına karşı mücadele edememiş. Bunlarla başa çıkamadığı için özelleştirmiş. Özelleştirdiği zaman sorunu başından attığını zannediyor. İlaçlamayı özel şirkete vermekle beraber ilaçlama yapmadığı için ve firmayı denetleyemediği için Keşan Belediyesi iki kez muhatap olmakta. Son 11 yılda en büyük sivrisinek akınına uğradık. Akşamüstleri evlerimizin balkonlarına çıkamaz hala geldik. Bunun tek sorumlusu Keşan Belediyesi’dir.”
“Kurumlar arasındaki iletişimsizlik bizi doktorsuz bıraktı”
Yayla Sahili’nde 20 yıldan fazla süredir sağlık istasyonu olduğunu ama bir türlü doktor atanmadığını belirten Duymaz: “Yayla Sahili, Erikli Sahili’nden çok daha büyük olmasına rağmen tek bir doktor dahi verilemedi. Çünkü Keşan Belediyesi, kaymakamlık, il ve ilçe sağlık müdürlüğü bu durumun farkında değil. Yayla’nın Danişment hattı ile birlikte en büyük sahil kitlesi olduğunun farkında değiller. Kurumlar arasındaki iletişimsizlik bizi doktorsuz bıraktı. Erikli’ye 3 doktor verilip, üstelik uzun yıllar kirada olmasına rağmen, bizim ise sağlık istasyonumuz ve odalarımız dahil her şeyimiz var. Yayla Sahili’nde yaşayan doktorlarımız Erikli’ye gidip orada görev yapıyorlardı ama ona rağmen bize bir doktor dahi verilemedi. Keşan Belediyesi, kaymakamlık, il ve ilçe sağlık müdürlüğü bunun farkında değil mi? Niye bunu fark etmiyorsunuz? Çünkü kurumlar arası iletişim kuramıyorlar. Bunun sonucunda bizim sorunlarımıza bakacak bir eleman ayıramıyorsunuz.” dedi.
“Memurların elindeki güncellenmemiş bilgilerle hareket ediyor”
Yetkili kurumlara, yapılan toplantılarda sahillerdeki sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin neden alınmadığı sorusunu yöneten Ali Duymaz: “Bizlerin de görüşlerini alın. Yaptığınız çalıştaylara sadece devlet memurlarını dahil etmeyin. Çünkü devlet memurlarının elindeki güncellenmemiş bilgilerle hareket ediyorlar. Oysaki sahillerde platformlar ve muhtarlar bizzat sorunları yaşayıp, her şeyi gözlemliyorlar. Öncelikli olarak bizlerin düşüncelerimizi, fikirlerimizi ve görüşlerimizi almaları gerekiyor. Bizlerin görüşlerini almadan yapılacak her hareket halktan uzak, kopuk ve halkın aleyhine tavırlar olarak sizlere geri dönmektedir.” diye konuştu.
Karaman: “İşi bilen kişilere aktarılmadığı için aynı sıkıntıları yaşıyoruz”
Duymaz’ın ardından Sebahattin Karaman’da Yayla Sahili’ndeki alt yapı sorunları hakkında bazı açıklamalarda bulundu.
Geçmiş dönem Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan zamanında Yayla Sahilinde alt yapı çalışmalarının yapıldığını hatırlatan Karaman, şunları kaydetti: “Bu alt yapı çalışmalarında bizler hane başına belli bir miktar para vererek yaklaşık olarak yüzde 50’sinin ödemesini yaptık. Diğer kalan bedel belediye tarafından karşılandı. Bu kapsamda bizim alt yapımız bitti. Arıtmayla ilgili sistemlerde bazı sıkıntılar var. İşi bilen kişilere aktarılmadığı için aynı sıkıntıları yaşıyoruz.”