Özhaseki’nin katılımıyla “Gönül Belediyeciliği Trakya Buluşması” Keşan’da gerçekleştiriliyor
AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, “Gönül Belediyeciliği Trakya Buluşması”nda konuştu:
“AK Parti Belediyeciliğinde biz adeta kendimizle yarışıyoruz. Marka belediyeciliği kavramını ortaya atıp bunun peşine düştük ve marka şehirler oluşturduk. Son 25 yıllık belediyecilik tarihindeki aşamalar ve gelişmeler kendi kendimizle yarışarak, doğruyu bularak devam ettirdiğimiz kavramlardır. AK Parti kurulduğundan beri 4 yerel seçim geçirdik, dördünün de birincisi biz olduk. Tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi.. Milletin oyuna kimse ipotek koyamaz.
İsteriz ki; AK Parti Belediyeciliği ile tanışmayan yerlerde de insanlar AK Parti belediyeciliğini görsünler. Eğer oralarda başarılı olamıyorsak demek ki derdimizi doğru dürüst anlatamıyoruz. Yanlış bir algı var, bunu yıkamamışız demektir.
Türkiye’de nüfusun %70’ine Cumhur İttifakı olarak biz hitap ediyoruz.
Biz partimizi 1994 yılında başlayan belediyecilik anlayışı ile iktidara taşıdık.”
“Tarihte bazı dönüm noktaları vardır. 1946 yılı da bir dönüm noktasıdır. Neden? Çünkü çok partili sisteme geçiştir. Tek parti zulmünün yavaş yavaş bittiği bir dönemdir. İnsanların istediği partiyi tercih edip kapalı oy kullanıp, açıktan sayılarak demokrasiye geçişin birinci adımıdır. 1946 unutulmaz o yüzden. Yerel yönetimlerde de bir tarih vardır; 1994..”
“Yerel yönetimler aslında bir imtihan yeridir.”
“2000 öncesine kadar Türkiye’nin birçok yerinde Cumhuriyet Halk Partili belediyeler vardı. Gördüğüm şuydu: İdeolojik bir yapılanma vardı, militan bir kadro vardı, hizmet de asla düşünülmezdi.
Kafalarında ideolojik bir yapılanma var. Herkesi, özellikle arka mahallelerdeki insanları örgütlü bir topluma, sol bir dünyaya götürmek için çabaladılar. Kimisinin Rusya hedefinde, kimisinin Çin hedefinde.. Kimisi küçücük Arnavutluk’u hedef almış, Enver hoca diye bir adam var, onun peşinde koşuyor. Kimisi Castro’nun hayali ile yatıyor kalkıyor, şiirler okuyor… Ve o belediyelere ne yazık ki bunlar hakim oldu. Kurtarılmış bölgeler vardı. Hizmet hak getire!
Bunların hepsi ispatlı, olan bitenden bahsediyoruz. Sonra; en büyük yolsuzluklar o dönemlerde oldu. İSKİ yolsuzluğu CHP döneminde oldu. CHP kendini epeyce toplayamadı.
Günümüzde de bakıyorum, doğru dürüst ne Ankara’da ne İstanbul’da ne İzmir’de, 2 sene geçti aradan, taş üstüne taş koyduklarını görmedim.”
“HDP’li belediyelerin hizmet etmek gibi bir derdi yok”
“HDP’lilerin gözleri belediyecilikte değil, hizmette değil. Öyle bir dertleri yok. PKK’nın niyetini hepimiz biliyoruz. Türkiye’yi bölmek istiyorlar. Onlar da siyasi uzantıları..
Kayyumlar atanınca bir gürültü, eleştiri başladı. Bu kayyumlar niye atandı?
– Silahlı terör örgütü kurma, yönetme, üye olma ve yardım yapma; suçu ve suçluyu övme, terör örgütünün yandaşı olma ve görevi kötüye kullanma suçlamaları var.
Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanları hakkında 31 – 32 tane kovuşturma, 3 tane de soruşturma var. Kendileri de yaptıkları ve söyledikleriyle bu suçlamaları inkar etmiyorlar. Devletten gelen parayı dağa gönderiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasıyla, kanunlarıyla savaşıyor bu adamlar. Bunların hepsini belediyelerde yapıyorlar. Bir gün olsun PKK’yı kınamadılar, kınayamıyorlar. Her şeyleriyle bu örgüte göbekten bağlılar. Bunların yerine kayyum atandığında da bağırıyorlar.
Kayyum atanması hususunda Anayasa diyor ki; ‘Görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma ve kovuşturma açılan mahalli idare organlarının belediye başkanlarını, üyelerini İçişleri Bakanlığı görevden alır’
Dünyada da uygulamaları var. İleri demokrasi diye anılan ülkelerde, görevi kötüye kullanma gibi suçlardan belediye başkanlarının görevden alındığı pek çok örnek var. Hele hele terör varsa orada, akan sular durur. Oy ile seçimle iş başına gelenlere bu sonuç suç işleme özgürlüğü vermez.”
