Oda başkanları Online Buluşmalar’da bölge ekonomisinin geleceğini değerlendirdi
Kesanonline.com tarafından hazırlanan ve zoom aracılıyla facebook üzerinden canlı yayınlanan “Online Buluşmalar” adlı programın bu haftaki konukları Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz ve İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin oldu.
Programda oda başkanları Trakya’da tarım topraklarının satışını, tarım ve hayancılık alanından yeni neslin uzaklaşması hakkında konuştu.
Ticarethaneleri yol üzerine taşımalıyız
Çanakkale’de Asya ile Avrupa arasındaki karayolu geçişini sağlayacak olan köprü ve bölgeye etkileri hakkında konuşan Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Şapçı, şu ifadeleri kullandı: “Daha önce de belirtmiştim. Kavşak notasında bulunduğumuz için, ticarethanelerimizi yolun üzerine taşımamız lazım. Köprü tamamlanınca, ücretli geçiş olacağı için çok da tercih edilmeyebilir bu köprü, bu yüzden hala bu taşıma ve kaydırma konusunda ısrarlıyım. Eskiden yollar kötüydü, ille de şehirlerin içine girerdik, ama artık yol üzerinden kimse şehirlere girmiyor. Özellikle İpsala Kapısı ve Keşan yolu üzerinde daha fazla ticarethane açılaması ve yola taşıması lazım uzun vadede. Bu yeni bir şey değil, bütün dünyada ve Türkiye’de yoldan yararlanmak için işletmeler yol üzerine çıkıyorlar. Milyonlarca insan geçiyorsa, bundan Keşan’da neden yararlanmayalım?
“Hamzadere Bölgesi’de çeltik dışı üretim”
“Hamzadere Bölgesi’nde çokça ekilen çeltik ürünü dışında farklı ürünlerin yetiştirilmesi konusunda herhangi bir planlama var mıdır?” şeklindeki soruya cevap veren İsmail Şapçı şunları söyledi: “TEPAV tarafından bir araştırma yapıldı. Babadan kalma tarım faaliyetleri devam ediyor. Çiftçilerimizin yüzde 52’si babam ne ektiyse onu ekerim diyor. TEPAV çalışmasında, farklı ürünlere yönelirsek, 5 kat daha fazla cironun yapılacağı görüldü. Oda ve borsalar olarak, çalışmalarımızı yaptık. Ürün yelpazesinin artmasıyla daha fazla kazanç olacaktır. Bölgemizde bamya ekimleri yapılıyor. Eğitimler vererek, üretimin yıllarca devam etmesini amaçlıyoruz. Soğuk hava deposu tesisiyle birlikte ürünün daha fazla kişiye ulaşmasını sağlamak için çalışıyoruz.”
Girgin‘de, üretim ve ürün yelpazesinde, değişimin kaçınılmaz olduğunu belirtti ve bölgede alternatif ürünlerin ekiminin yapıldığını kaydetti.
“Çocuklarımızı prens ve prensesler gibi büyüttük”
Hayvancılıkla ilgili konuşan Kaymaz, şunları söyledi: “Süt fiyatları, 13 ay boyunca hiç artmadı ve yerinde kaldı. Ancak, bu süreç içerisinde girdi maliyetleri yüzde 40-yüzde 45 oranında arttı. Sütte fiyatlar 13 ay sabit kaldı ama girdiler 2-3 ayda bir değişiyor. Çiğ sütte artış yaşandı. Ancak, bu fiyatlar belli aralık yapılsa ve herkes önünü görebilse. Hayvancılıkta yaş oranı 59’dur. Tarım ve hayvancılığı yeni nesle sevdirmeliyiz. Yaşamın devam etmesi için gıdaya ihtiyaç var. Uygulamalı eğitimler, eğitim sistemimizin bir parçası olmalı. Devletimizin teşvikleri de var. Bunlardan yararlanmalıyız. Ayrıca; bu işi severek yaparsak çok daha güzel olur. Bildiğiniz gibi şu an köylerimizde yabancı işçiler çalışıyor, sürülerle onlar ilgileniyor. Yarın bu kişiler kendi ülkelerine dönerlerse, bu konuda büyük bir açığımız olacak.”
Tarımın geleceği hakkında değerlendirmelerde bulunan İbrahim Girgin, “Hamzadere Bölgesi bizim şahlanmamıza en büyük neden olacaktır. Su akar, Türk bakar sözünden kurtulmamız lazım. Siyasetçiler, sürekli bölgemizde. Ayrıca, Keşanlı bir iktidar milletvekilimiz var. Öncelikle biz ne isteyeceğimizi bilmeliyiz ve bu soruna odaklanarak, takip etmemiz lazım. Üretimde yenilenemeyen olursak yeniliriz. Pandemiyle birlikte birikimlerimiz hızla tükendi. Taşıma suyuyla değirmen dönmez misali, üretimde kenara birikimlerimizi koymamız lazım. İstanbul ve Balkanlara yakınız. Ve ne üretirsek, alıcısı var. Ama biz, ürettiğimiz ürünü markalaştıramadık. Tarım ve hayvancılıkta, markalarımızı artırmalıyız.
Ayrıca, bizim üretime çok önem vermemiz lazım. İşini seven ve bilinçli yapacak gençlere ihtiyacımız var. Hayvancılık konusunda kurslar açılabilir. Gezilerde gittik gördük, yurtdışındaki ülkelerde gördük. 100 baş üzeri işletmede kaç kişi çalışıyor diye sordum, personel yok dediler. Tek kişi günde 3-4 saat ilgileniyor. Otomatik yem makinesi ve süt sağma makineleri var. Akıl ile işi yönetip büyütüyorlar. Üretimde otomasyon yakın gelecekte büyük öneme sahip olacak. Yaşlı nüfus da yavaş yavaş azalıyor, bizin gençleri yetiştirmemiz lazım ama biz onları prens ve prensesler olarak büyüttük.”
Tarımda yaş ortalamasının yükseldiğine dikkat çeken Şapçı ise şu ifadeleri kullandı: “Yaş ortalaması 69 oldu, yani giderek yaşlanıyoruz. Meslek de itibarsızlaştırılıyor. Hayvancılık yapan ailelerin çocukları artık bu işi yapmak istemiyor, tezek kokusundan kaçıp Çorlu’da asgari ücretin biraz üzerinde maaş ile fabrikalara giriyorlar. Burada geçim derdine düşüp, köydeki anne babalarını arayarak tarlalarının parça parça sattırıyorlar”
Enez’de turizm, sanayi ve tarım
Enez’de faaliyete başlayacak olan Dardanel tesisleri ve bölgenin turizmle anılan kimliğini nasıl değiştireceği sorusuna cevap veren İsmail Şapçı, şunları söyledi: “Bölgeye gelen yatırım önemlidir. Bölgede istihdamın artmasını sağlar. Dışarıdan gelen yatırımda, bölgenin gelişmesini sağlayacaktır. Bölgeye ve çevreye zarar vermeyecek her türlü yatırımları destekliyoruz. Ayrıca bir şehrin tek bir şapkası olmaz; bir şehir de sanayi de olur turizm de; ikisi birlikte ilerleyebilir. Enez de böyle ilerliyor. Enez Limanı’nın uluslararası liman olması için de çabamız var. Bunun yanında Enez Çeribaşı Kirazı’nın coğrafi işaret alması için de girişimleriniz var.” d
Keşan’da soğuk hava deposu
“Keşan’da geçmişte, soğuk hava deposu kurulması gündemdeydi. Bu konuda son durum nedir?” şeklinde sorulan soruya cevap veren Şapçı, şöyle konuştu: “Keşan’da soğuk hava deposu ihtiyacı var. Özel sektörde bünyesinde var. Ayrıca, Gıda İhtisas OSB yapıldığında içerisinde yer alacak. Keşan birkaç yıl içerisinde büyük bir soğuk hava deposu kazandırılacak. Oda ve borsalar olarak, bizim bu yönde çalışmamız vardı ancak, rafa kaldırdık. Gıda İhtisas OSB’nin içerisinde bu proje gerçekleştirilecek.“
Saros FSRU Limanı…
Saros Körfezi’nde yapılması planlanan FSRU Limanı hakkında sorulan soruya cevap veren İsmail Şapçı şunları söyledi: “FSRU Limanı konusunda, ODTÜ’den rapor hazırlanmasını istedik. Türkiye’nin ekonomi ve stratejik durumuna bakıldığında, FSRU Limanının yapılması şarttır. Ama yerinin yanlış olduğunu dile getiriyoruz. ODTÜ’nün raporunda, Saros Körfezi’nin içerisinde olmaması gerektiğini ve Enez’in açıklarında yapılması durumunda riski ve kirliliği azaltacağını ifade ediyor. Bizde görüşümüzü bu yönde dile getirdik.“
Kaymaz ise, şunları söyledi: “FSRU Limanı projesine ihtiyaç var. Ancak, yer seçiminin doğru olmadığını ve farklı yere kaydırılması gerektiğini dile getirdik. Yetkililerin bize gösterdiği projeler, açık denize yapılmış. Ancak, Saros’a yapılacak proje kapalı denizde yer almaktadır. Açık deniz bölgesine kaydırılabilir mi diye sorduk, Olası bir savaşta stratejik risk altında kalacağını söylediler. Şarköy önerisi yaptık, olmadı”
Pandemide mezbaha
Pandemi döneminde, mezbahadaki kesimler ve çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulunarak, sözlerine devam eden Necmi Kaymaz, şunları söyledi: “Pandemi döneminde, 4 hafta boyunca canlı hayvan pazarımız kapandı. Hastalığın arttığı dönemde, kapanma kararı alındı. Vak’a sayılarında yaşanan azalmayla birlikte yeniden canlı hayvan pazarının açılabileceği ifade edildi. 2 haftadır pazarımız açık ve hizmet veriliyor. Mezbahada kesim faaliyetlerimiz devam ediyor. Kendimizi sürekli yenilerek, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Restoran, lokanta ve toplu et tüketimi olan yerlerin kapalı olması nedeniyle, azalış yaşandı. Fakat, evlerde tüketim son dönemlerde arttı. En kısa sürede pandeminin sona ermesini temenni ediyorum. Ayrıca, bölgemize 90 bin tonluk lisanslı depo kazandırdık. 70 bin ton ürünle faaliyetimizi devam ettiriyoruz. Pandemi de, depolamanın önemi bir daha ortaya çıktı.“
Trakya’da tarım toprakları neden satılıyor?
Trakya’da tarım topraklarının el değiştirilmesi hakkında sorulan soruya cevap veren Girgin şunları söyledi: “Trakya’da en fazla toprak satın alan Fıratpen’dir. Adam, tarıma yatırım yapıyor. Geçen yıl görüştüğümüzde, 160 bin dönüm aldıklarını dile getirdi. Tarım ve gıdanın hiç bitmeyeceğini aktardı. Bu yüzden tüm yatırımlarını tarıma yaptıklarını söyledi. En son özelleştirmede, Alpullu Şeker Fabrikası bu aileye verildi. Geleceğin işi tarım olacak. Bundan ötürü de, kimseye toprağını sattırmayı nasip etmez. Çünkü üretilemeyen tek şey, topraktır. En değerli hazinemiz topraktır. Hatta, altından daha değerlidir.“
Şapçı ve Kaymaz da konuyla ilgili düşüncelerini aktararak, kimsenin toprağını satmaması gerektiğini kaydetti.